bugün
- eskorta 220 bin lira gönderen adam8
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba12
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz32
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması15
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi26
- ismail kartal9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün15
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- icardi19059
- jose mourinho14
- barbara palvin'in aldatılması10
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- erdoğan'ın mülteci sevdası18
- magicovento cesurluğu12
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı12
- üçten fazla dövmesi olan kız12
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- türbanlıların açık kızlara çok öfkeli olması14
- fener niye şampiyon olmuyor diye ağlayan çocuk9
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- amında oyalanmak istiyorum11
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak13
- albay kemal19
- midyenin 20 lira olmasına şaşıran gurbetçi9
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür15
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- hoşlandığı erkek tezgahtar çıkınca ağlayan kız12
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
- 28 mayıs 2013 taksim gezi parkı direnişi20
- almanya türkiye emeklilik karşılaştırması11
- atatürkün mason localarını kapattırması13
- atatürk'ün kuran'ı kerim'i tercüme ettirmesi8
- d varank21
- uzun entry giren erkek9
- ayak fotosu isteyen yazarlar9
- zalbert ramstein den alt dudak almak8
- hiç aldatmayan erkekte sorun vardır9
Yildizlara astronomik olaylari kullanarak mana yükleme bilimi / sanati.
Gelecekten haberlerin verildigine inanilinir, tarihi mitolojiye kadar dayanan bir bilim dalidir (en azindan eskiden öyleymis).
Batil inanc midir tartisilir.
(bkz: fal)
eski yunanca astron (yildiz) ve logos (bilim, ögreti) kelimelerinin birlesmesinden olusmustur.
Gelecekten haberlerin verildigine inanilinir, tarihi mitolojiye kadar dayanan bir bilim dalidir (en azindan eskiden öyleymis).
Batil inanc midir tartisilir.
(bkz: fal)
eski yunanca astron (yildiz) ve logos (bilim, ögreti) kelimelerinin birlesmesinden olusmustur.
yunanca 'yıldız' anlamına gelen 'astra' ve 'mantık' anlamındaki 'logos' kelimelerinin birleştirilmesi ile türetilmiştir.
astroloji elbette bir bilim dalı değildir. gök cisimlerinin konumu ve hareketlerinden yola çıkarak insanoğlunun günlük yaşamı ve hatta geleceği hakkında tahminlerde bulunur. ilk çağlarda ortaya çıktı çünkü o çağlarda bilim olmadığı için insanoğlu çevresinde olan bitenleri açıklayamıyordu. deneyimlere dayanan ortak bir geçmişin mitoloji ve din olgusuyla birleşimi ile oluşmuş bir reçete, toplumun idaresi ve vücudun tedavisi için kullanılıyordu. işte astroloji böyle bir atmosferin ürünüdür.
yıldızlar bizi etkileyemeyecek kadar uzakta. bize en yakın yıldız yaklaşık olarak 4 ışık yılı yani 40 trilyon uzaklıkta. ne acıdır ki evlilik programlarında bile çiftlerin karşısındaki kişiye yönelttiği ilk ve en ciddiye alınan sorulardan biri de burcunun ne olduğudur. astroloji işte toplumları bu kadar kötü yönde etkileyebiliyor. astrologların verdiği astronomik bilgilerin birçoğu yanlış. merkür'ün geri gittiği yok örneğin. göreceli hareketler bunlar. tüm medya organlarında gördüğünüz burçların tarih aralıkları 2200 yıl öncesine ait. 2200 yıl önce 25 mart'ta gerçekten dünya-güneş doğrultusu koç takımyıldızını gösterirken şimdi balık takımyıldızını gösteriyor.
mevsimlerin oluşumu ile zodyak takımyıldızlarını ya da diğer gezegenleri ilişkilendirmek de büyük bir hata. dünya’nın güneş etrafında dolanma periyodu 365,25 gündür. ve ekvator düzlemi ile eliptik düzlemi arasındaki açı yaklaşık 23.5 derecedir. mevsimlerin başlangıç tarihleri, uzunluğu ve oluşması bu değerler değişmeden değişmez. mevsimlerin oluşumunun burçlar ya da diğer gök cisimleriyle kesinlikle alakası yoktur. yani astroloji savunduğu düşüncelerle hem bilim dışıdır hem de teknik açıdan ciddi hatalar içerir. insanı hayatın ciddiyeti ve asıl güzelliklerinden alıp götüren bir etkiye sahiptir ki bu toplumlar için hiç de iyi bir şey değildir.
size bilimsel bir çalışmanın sonucundan bahsedeyim. yapılan çalışma göstermiştir ki bir annenin kucağındaki bebeğe uyguladığı metcezir (gelgit) kuvveti ay'ın bebeğe uyguladığından 12 milyon kat daha fazladır. öyle olduğu halde bile annenin bebek üzerinde ciddiye alınacak bir fiziksel etkisi yoktur. çünkü gelgit etkisine neden olan kuvvet büyük ölçeklerde etkilidir. örneğin okyanuslar gibi. büyük göllerde bile minnacık olan bu etki (rüzgar bile daha büyük dalga yaratır!) insan vücudunda ihmal edilebilir düzeydedir. yani vücudumuzun yaklaşık yüzde 80'i su diye ay'ın gelgit etkisiyle hemen ‘suyumuz kabarmaz'. ‘ama benim içim okyanuslar kadar engin…'derseniz farklı tabii. işin esprisi bir yana gördüğünüz gibi bilim dışı her oluşumu basitçe çürütebilirsiniz. astrolojiye harcayacağımız zamanı daha yararlı işlere harcamalıyız diye düşünüyorum.
iş başvuru sonucunuzu ya da sevgilinizin arkanızdan iş çevirip çevirmediğini veya borsada hangi kağıtların daha fazla getiri yapacağını ne güneş ne ay ne de diğer gök cisimleri bilebilir. ay dünya'nın uydusu, en basit tabirle bir kaya parçasıdır. güneş ise merkezi milyonlarca derece sıcaklıkta olan, kendi adıyla anılan sistemin merkezinde yer alan bir yıldızdır. yıldız dediğimiz şey merkezi milyonlarca derece sıcaklıkta olan iyonize olmuş maddeden oluşmuş devasa bir toptur. bunların ruhu yoktur, düşünmez, size yön veremez. ama elbette gök cisimlerinden haberler alan, onlarla her daim iletişim içerisinde olan sözüm ona mistik güçlere sahip zat-ı muhteremler var(!) hayatın akışından kopmayın. hayatınızı, diğer insanların etkisini çıkarırsak, büyük bir çoğunlukla siz yönlendirir ve yönetirsiniz. gücünüzün farkına varın ve bir kaya parçasından umut bekleyip böyle mantık ve bilim dışı işlere paranızı kaptırmayın.
uzay bilim ve teknolojilerine yatırım yapan ülkelerin sokaklarına çıkıp halkla biraz konuşursanız size uzay hakkında en kötü ihtimalle basit ama yanlış olmayan bilgiler verirler. en azından uzay bilim ve teknolojilerinin önemini idrak etmişlerdir. yani toplumun desteğini almadan ciddi uzay projelerini yerine getiremezsiniz. çünkü o büyük projelere imza atan beyinler işte böyle bilim kültürü gelişmiş ailelerden, toplumlardan çıkmaktadır. uzaydan gelmiyor ki bu insanlar. ülke olarak toplumun tüm katmanları ve kurumlar olarak beraber hareket etmeliyiz. bilimi sadece üniversite duvarlarının içinde tutmak yerine daha da artan bir çabayla halkımızla buluşturmalıyız. bu işi ancak böyle çözeriz.
yıldızlar bizi etkileyemeyecek kadar uzakta. bize en yakın yıldız yaklaşık olarak 4 ışık yılı yani 40 trilyon uzaklıkta. ne acıdır ki evlilik programlarında bile çiftlerin karşısındaki kişiye yönelttiği ilk ve en ciddiye alınan sorulardan biri de burcunun ne olduğudur. astroloji işte toplumları bu kadar kötü yönde etkileyebiliyor. astrologların verdiği astronomik bilgilerin birçoğu yanlış. merkür'ün geri gittiği yok örneğin. göreceli hareketler bunlar. tüm medya organlarında gördüğünüz burçların tarih aralıkları 2200 yıl öncesine ait. 2200 yıl önce 25 mart'ta gerçekten dünya-güneş doğrultusu koç takımyıldızını gösterirken şimdi balık takımyıldızını gösteriyor.
mevsimlerin oluşumu ile zodyak takımyıldızlarını ya da diğer gezegenleri ilişkilendirmek de büyük bir hata. dünya’nın güneş etrafında dolanma periyodu 365,25 gündür. ve ekvator düzlemi ile eliptik düzlemi arasındaki açı yaklaşık 23.5 derecedir. mevsimlerin başlangıç tarihleri, uzunluğu ve oluşması bu değerler değişmeden değişmez. mevsimlerin oluşumunun burçlar ya da diğer gök cisimleriyle kesinlikle alakası yoktur. yani astroloji savunduğu düşüncelerle hem bilim dışıdır hem de teknik açıdan ciddi hatalar içerir. insanı hayatın ciddiyeti ve asıl güzelliklerinden alıp götüren bir etkiye sahiptir ki bu toplumlar için hiç de iyi bir şey değildir.
size bilimsel bir çalışmanın sonucundan bahsedeyim. yapılan çalışma göstermiştir ki bir annenin kucağındaki bebeğe uyguladığı metcezir (gelgit) kuvveti ay'ın bebeğe uyguladığından 12 milyon kat daha fazladır. öyle olduğu halde bile annenin bebek üzerinde ciddiye alınacak bir fiziksel etkisi yoktur. çünkü gelgit etkisine neden olan kuvvet büyük ölçeklerde etkilidir. örneğin okyanuslar gibi. büyük göllerde bile minnacık olan bu etki (rüzgar bile daha büyük dalga yaratır!) insan vücudunda ihmal edilebilir düzeydedir. yani vücudumuzun yaklaşık yüzde 80'i su diye ay'ın gelgit etkisiyle hemen ‘suyumuz kabarmaz'. ‘ama benim içim okyanuslar kadar engin…'derseniz farklı tabii. işin esprisi bir yana gördüğünüz gibi bilim dışı her oluşumu basitçe çürütebilirsiniz. astrolojiye harcayacağımız zamanı daha yararlı işlere harcamalıyız diye düşünüyorum.
iş başvuru sonucunuzu ya da sevgilinizin arkanızdan iş çevirip çevirmediğini veya borsada hangi kağıtların daha fazla getiri yapacağını ne güneş ne ay ne de diğer gök cisimleri bilebilir. ay dünya'nın uydusu, en basit tabirle bir kaya parçasıdır. güneş ise merkezi milyonlarca derece sıcaklıkta olan, kendi adıyla anılan sistemin merkezinde yer alan bir yıldızdır. yıldız dediğimiz şey merkezi milyonlarca derece sıcaklıkta olan iyonize olmuş maddeden oluşmuş devasa bir toptur. bunların ruhu yoktur, düşünmez, size yön veremez. ama elbette gök cisimlerinden haberler alan, onlarla her daim iletişim içerisinde olan sözüm ona mistik güçlere sahip zat-ı muhteremler var(!) hayatın akışından kopmayın. hayatınızı, diğer insanların etkisini çıkarırsak, büyük bir çoğunlukla siz yönlendirir ve yönetirsiniz. gücünüzün farkına varın ve bir kaya parçasından umut bekleyip böyle mantık ve bilim dışı işlere paranızı kaptırmayın.
uzay bilim ve teknolojilerine yatırım yapan ülkelerin sokaklarına çıkıp halkla biraz konuşursanız size uzay hakkında en kötü ihtimalle basit ama yanlış olmayan bilgiler verirler. en azından uzay bilim ve teknolojilerinin önemini idrak etmişlerdir. yani toplumun desteğini almadan ciddi uzay projelerini yerine getiremezsiniz. çünkü o büyük projelere imza atan beyinler işte böyle bilim kültürü gelişmiş ailelerden, toplumlardan çıkmaktadır. uzaydan gelmiyor ki bu insanlar. ülke olarak toplumun tüm katmanları ve kurumlar olarak beraber hareket etmeliyiz. bilimi sadece üniversite duvarlarının içinde tutmak yerine daha da artan bir çabayla halkımızla buluşturmalıyız. bu işi ancak böyle çözeriz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar