bugün

görsel
arkadaşımın beni çakıllı yolda itip yere düşürmesi sonucu dirseğimde oluşan bir iz var, 11 yıl oldu geçmedi hâlâ, geçecekmiş gibi de durmuyor zaten.
Bisikletten düşmeler ve mahalle maçlarındaki gazlıklardan dolayı oluşan diz yaraları. Bu yaraya sahip olmayan iyi bir çocukluk geçirdiğini iddia etmesin.
senelerce beraber güldüğün, eğlendiğin, oynadığın arkadaşlarına veda edemeden o şehirden ayrılmaktır.
çok kilolu olup 2-3 ayda 10-15 kilo vermekti.
sonrasında ise gelişmekte olan bedeni durdurduk. pişman mıyım bunu yaptığıma? köpekler gibi.
şükürler olsun elim ayağım tutuyor. ama böyle bir şeyi keşke yapmasaydım.
bendeki de bedensel yara işte...
Küçükken çocuğun kafasının pencereye sıkışması.
yanlış anlaşılmaya sebebiyet verecek durumlar. buradaki yara biraz daha soyut, kolunu gözünü çarpmaya benzemez. Babadan asla bir doğum günü , yılbaşı, karne hediyesi alamamak, bir "aferin kızım"ı duymamak gibi.
bacağımda ki bıçak izi. E bana kimse demedi ki babaannen mantı yaparken üstüne atlama diye.
ilk okul beşte vurdukları aşı izleri, ve ilk aşk olabilir.
onlarca adam tarafından tecavüz edilip mahkemeye çıktıklarında da tecavüzcülerin değilde çocuğun neredeyse suçlu ilan edilmesidir efendim.
abimin kafama attığı ekmeğin, kıtır yerinin meydana getirdiği yara. ne istedin ekmekten lan * olsun seviyorum abimi ben.
sizi çocuğu gibi değil de askeri gibi yetiştiren mükemmel bir baba .
not: yüksek zeka içerir.

uçurtmayı havalandırmak için kafamı kaldırma tenezzülünü bulundurmadan toprak sahada koşarken, uçurtma ipinin elektrik tellerine takılıp vücudumun 270 derece dönmesi ile birlikte dengemin bozulması ve 720 derece toprak sahada yuvarlanmam üzerine; o sırada dizime girmiş ki olan taş çok derin bir yaradır. mayemi sahillerindeki cıbıldak losencılıslıları bu yaramla yanıma çekmişliğim vardır.
babaannemin babamı öldürmeye yeltenmesi ve annemin elindeki bıçağı almak isterken elinin kesilmesi , abimle benimde korkudan camdan kaçmamız.
yara açtığını sanmamakla beraber, her mahallede olan o çocuk tacizcilerinden bir tanesi. her hatırlandığında itina ile sövülür.
bir de babanın aşırı alkolü hallerinde olanlar. sanırım bunlar yara.
arkadaşın ölmesi. küçücük bünyelerde şok etkisi yaratmıştır.
elm sokağı kabusu filmini yanlışlıkla izlememden kaynaklanan korkularım olmuştu. akşamları cama bakamıyordum freddy bıçaklı ellerini sallayacak diye. bayağı etkilemişti o film. *
ilkoklulda gruplar olur ya.Bazılar diğerlerine çatar.işte o gruptan biri kendi hainde olan bana çatardı.Arka sıramda oturup kafama vurdu bi kere.Ses çıkarıncada diğerlerini çağıracaklarını bildiğimden ses çıkaramamıştım.O da birkaç defa daha vurmuştu.Bak şimdi yanımda olsa ağız burun dalarım.
taciz. ömür boyu unutmaz, yaraları asla iyileşmez.
Taciz. 10 yaşından bu yana karanlıktan korkma ve erkeklere temkinli yaklaşma sebebim.
cinsel istismardır. Bi çiziğin ne önemi varki?
asla iyileşmez.
5 yaşında düşüp dudağımın kenarını derin bir şekilde yarmıştım, hatta annem sırf kan dursun diye parmağına peçete sarıp içine sokmuştu,o kadar derindi yani. Hayvan oğlu hayvan nasıl diktiyse 22 yaşında bile ilk gün ki gibi duruyor. He bir de komik olan o kocaman dikişli yerin en yakın arkadaşım tarafından 10 sene sonra fark edilmesi, kör işte ne olacak.
Yanında anne baba olmadan büyümek. Asla telafi edilemez ve iyileşmez.
7-8 yaşlarındayken kuzenim ve arkadaşlarımla 9 taş oynuyorduk. yağmur başlamış ve sokaktaki çukurlar suyla dolmaya başlamıştı. oyuna kendimi kaptırmışken kuzenim elindeki topu bana doğru fırlattı. top ben koşarken bacaklarımın arasına geldi ve ben dengemi kaybedip içi su dolu çukura düştüm. berbat olan üstümemi üzülsem şu an bile izi kalan dizimde ki yarayamı üzülsem bilemedim. bu da böyle bir anı işte sözlük.