bugün

sountrack. depresyona sokar.
https://www.youtube.com/watch?v=InyT9Gyoz_o
2016 yapımı Denis Villeneuve imzalı bilim kurgu filmi. filmin en etkileyici taraflarından biri Max Richter ın on the nature of daylight şarkısıyla başlaması ve bitmesi. kahramanımızın zihindeki görüntülerin geçmişten değil de gelecekten olduğunu çözdüğümüzde, sonunu bile bile, kaybedeceklerini bile bile başlaması çok manidar. zaman ve mekan algısını çok farklı bir yerden ele almış Denis Villeneuve. ben yönetmenin diğer bir filmi enemyden daha çok beğendiğimi söylemek isterim. kısaca mavimsi sahnelerin içinde insana huzur veren keyifli bir film. 8/10
The arrivalsı hatırlatır.
isveçli ABBA grubunun 1976 yılında piyasaya sürdükleri, pop müzik türünde dördüncü albümleri.
bu gece tam 2 saatimi yedi resmen. ben passengers tadında bir film bekliyordum yada interstellar tarzında beklentimi karşılamadı. güne resmen -2 saat ile devam edicem bugün benim için 22 saattir.
Bu gercekten guzel bir filmdi. Uzaylilarla temas konulu filmler genelde uzaylilari gosterdiginden oturu pek ilgi cekici olmaz. Yani mesela spielberg'in e.t.'si guzel degildir. Contact filminde ise uzaylilar hic gosterilmeden uzaylilarla temas anlatilir ki cok iyi bir filmdir bu. Arrival ise hem onlari gostererek hem de ilginc bir acidan yaklasarak filme sizi baglar. O aci da dil konusudur.

Uzaylilar geldiginde onlarla hangi dilde konusacagiz? Tabii ki en basta akla maematik geliyor. temsili hukumet bunun icin cesitli temsili insanlar gonderecek. Bunlarin arasinda bir matematikci, fizikci ve dil bilimci olabilir. Bu filmde de bir fizikci adamla dilbilimci kadin gidiyor gorusmeye. ikisi de kendi yontemleriyle karsisindaki canlilarla konusmaya calisiyor.

Filmde Uzaylilarin Kullandiklari dil ise gercekten cok sade ama anladikca sade ve estik oldugunu goruyorsun. ilk bakista o sekillerden hickimse hicbir sey anlamiyor. Halbuki bu da bir dil ve konusmadan anlasabiliyorsun.

Peki basta ne oluyor? Tum dunya bu canlilara notr ama temkinli yaklasiyor. Zaman gectikce gerilip dusman olduklarini dusunenler oluyor. Bazilari ise dost olduklarini dusunuyor. Yine de dusman olduklarini dusunenlerin sayisi fazlalasiyor cunku bize hic brnzemeyen varliklar bunlar ve o kocaman gemileriyle evimizin tam ortasina iniyorlar ama hicbir tepki vermiyorlar. Sadece duruyorlar. Bu durumda sen olsan ne yapardin?
Izleyeli 2 yıl olduğu için bugün tekrar izlediğim, ve tekrar vasat olduğuna karar verdiğim 2016 yapımı, izlemeye bile değmeyecek bir bilim kurgu filmi. Nereden tutarsanız elinizde kalıyor.

Cevabının seyirciye bırakıldığı filmler genellikle kolaya kaçılan rezil filmler çıkıyor. Bu yapımda da cevabı olmayan, hatta cevabın direkt olarak seyirciye bırakıldığı çok sahne var. Birçok soru cevapsız. O alien'lar niçin geldi, amaçları sadece karıya geleceği gördüğünü söylemek miydi diye saçma sorular havada kalıyor.

Ki zaten son yarım saate kadar neredeyse hiç aksiyon ve olay yok.

Vasat bir yapım.
Amerikan propagandası dışında her şeyiyle çok beğendiğim film, çok başarılı ve kaliteli buldum. Uzaylılarla karşılaşma sahneleri ve uzaylılar çok iyi olmuş, tam benim kafamdaki ürkütücülükteler, sesleri de yine biraz klişe olsa da iyiydi. Şunların tipine baksanıza:

görsel
2016 yapımı kanada'lı yönetmen Denis Villeneuve'ye ait bilimkurgu filmidir.

film insanda, klişe bulduğum için mesafeli durduğum son dönem bilim kurgu filmlerinin çok ötesinde; büyük bir keyifle izlenebilecek ve yine en sevdiğim şekilde, zihnin sınırlarını zorlayabilecek ölçüde hayranlık uyandırıyor.

dil uygarlığın temelidir evet filmin can alıcı cümlesi tam olarak budur fikrimce.

filmde bir dil bilimcinin, (ki bu; filmi izlememe neden olan son derece enteresan bulduğum kısmıdır. ''neden astronom ya da astrofizikçi değil de bir dil bilimci?'') burası her ne kadar biraz klişe olmuşsa da yerküremizi istila etmiş gibi görünen ahtapot-fil karışımı uzaylılar ile olan iletişim kurma çabası ele alınıyor.

Sapir-Whorf hipotezi'nden bahsedilen filmde ve bu hipoteze göre; "Konuştuğunuz dilin yapısına göre karakteriniz ve dünya görüşünüz de şekillenir."

Latin alfabesinin soldan sağa, Arapçanın sağdan sola, Çincenin yukarıdan aşağıya olması beynimizin yapısını değiştirebilir bu hipoteze göre. Kulağa sert gelen dillerden birini, örneğin Rusçayı akıcı bir şekilde öğrendikten sonra o dili konuşurken daha öfkeli hissettiğini söyleyenlerin olmasını buna örnek olabilir. Arrival'da ise, dilin sadece düşünce yapısını değil zaman algısını da değiştirebilecek güçte olduğundan söz ediliyor.

Bu uzaylı dili öyle bir dil ki; Sapir-Whorf hipotezinden yola çıkılarak onu öğrenen kişinin zaman algısını bile değiştirebiliyor. evet bizimkinin aksine bu dile göre ise zaman doğrusal değil döngüsel...

görsel

''acaba dil yapımız farklı olsaydı zaman algımız da farklı olabilir miydi gerçekten?''

sonuç olarak; filmin can alıcı sorusu ve en güzel karesi de bu olmuş fikrimce.

https://youtu.be/qtnmvHMQtcI
bilim kurgudan ziyade ilim ve hikmet kurgu idi. sorgulayan ve sorgulatan nadide bilim kurgu filmlerinden bir tanesidir.
hatta son zamanlar en güzel bilim kurgu filmlerinden de diyebiliriz.

filmin diyalogları ve replikleri özenle yazılmış ve oyuncular tarafından muhteşem şekilde perdeye aktarılmıştır.
filmden birkaç replik de paylaşalım ki güzellememiz nihayete ersin:

--spoiler--
Kendimi bildim bileli başım yıldızlara dönüktür. Ancak beni en çok şaşırtan şey onlarla değil de seninle karşılaşmaktı.
--
Sen sarılınca kendimi ne kadar iyi hissettiğimi unutmuşum.
--
Dil uygarlığın temelidir. insanları bir arada tutan bir nevî tutkal ve bir çatışma esnasında ilk çekilen silahtır.
--spoiler--

filmin diğer diyalogları ve yukarıdaki repliklerin kaynağı: *
http://replikler.net/repl...al-gelis-replikleri-2016/
Senaryosunda bir çok mantık hatası olan film.
Sitelerdeki yorumlarda, filmin fazla drama içerdiği, bilimkurgudan uzaklaştığı gibi şeyler gördüm. Zevkine güvendiğim insanlardan da olumsuz şeyler duyunca hevesim gitmisti. Zaten afişide ilgi çekici değildi. Ön yargımı kırıp geçenlerde açtım izledim hic bir şey düşünmeden.

M u a z z a m.

Gerçekten bilim kurguyu delip geçmişler. Önceleri diller üzerinde okuduğum hipotezleri sadece milletler ve tarih gözüyle bakarken bilim kurgu öğeleriyle böyle bir şekilde bütünleşik ele alınmasından nutkum tutuldu. Dopamin up up up.

Keşke kitabını okusaydim dediğim filmlerden. Kim bilir kitabı ne harikadır. Okusan okunmaz şimdi.
izlemeyenler için zaman geçsin diye izlenebilir ama öldürebilecek zamanınınz varsa.. diğer türlüsü filmin sonunda benim gibi noluyoh amuha goyin diyerek küfrederek kapayabilirsiniz televizyonu.

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--

--spoiler--
dıbına koyim böyle filmin. ulan neden geldiniz ?, neden kaldınız ? neden yardım istiyorsunuz ? neden abboth geberdi de sonra siktir olup gittiniz ? louise nasıl çin generalinin eşinin son sözlerini söyledi ?...

çok fazla neden ve ucu açık soru var. aq neden lan ?
--spoiler--
iyi film, güzel film, ama amerikan propagandası yine her yerde. Tüm insanlık uzaylıları anlayamıyor onlara saldırmayı düşünüyor ama kutsal amerika her zaman ki gibi sağduyusunu koruyup onları anlamaya çalışıyor ve finalde tüm dünyayı kurtarıyor yine thanks man. Fikir güzel, mekan güzel, film de güzel ama yemezler hacı. Nadir iyi olan bilim kurgu filmlerinde yapmayın bari amk.
filmi izleyenler anladı bile.*
görsel
benim için sadece bir kontrol listesi, anlayan anladı.
görsel
Filmde bu kadın karakter kendini tanıtmak için böyle bir çözüm yolu buluyor.

görsel
Uzaylıdan gelen mesaj: olcanda ben görcem heyy yavrum heyy.
film güzel izlenebilir düzeyde ama aklima takilan bir soru var. madem bu uzaylılar bizden daha zeki canlılar biz niye onları anlamaya çalışıyoruz anasını satayim. onlar bizi anlasin sonra desinler ki "moruk biz size simdi dilimizi ogreticez 3000 yıl sonra da siz bize yardım edecekseniz." Bizden üstün varlıklar oldukları belli zaten. Biz daha aya anca gidiyoruz amk adamlar nerelerden geldi kim bilir.
sik gibi film. çok ağır tempolu, sığ senaryolu. bilimkurgudan çok fantastik-psişik öğeler var.
Şahsi fikrim berbat film. Bilim-kurgu gözüyle bakıyorum yine berbat film.
dünyaya kendileriyle iletişim kurulamayan uzaylılar aniden geliverince, onlarla temas kurmak ve anlaşmaya çalışmak için başarılı bir dilbilimcinin görevlendirilmesi ve sonrasında gelişen olayları konu alan ilginç bir bilim kurgu filmi. uzaylıların dost mu düşman mı olduğu anlaşılamadığından, söz konusu iletişim son derece önem kazanıyor. bu arada uzaylılar sırf bir yere değil, dünyanın farklı farklı yerlerine indiğinden, abd dışındaki bazı devletler de aynı süreçte söz konusu iletişimi kurmak için çabalıyor durumda oluyorlar. ilginç bir bilim kurgu tecrübesi, izleyiniz.
genel anlamda "beğendim" diyebileceğim film ama yani on üzerinden de en fazla altı verebilirim. çok fazla alttan mesaj içeriyor, mantıksızlıklar barındırıyor.
Soundtracklerinden görsel uzamına hayran kaldığım film.

(Soundtrack'i vatanım sensin de kullanılmıştır. (bkz:
https://m.youtube.com/wat...e=share&v=b1_XrG7TgwM)

Uzaylıların dillerini Rorschach Mürekkep Testine benzettiğim doğrudur.
tam olarak bilim kurgu tadını alamadım. film biraz fazla sanatsala kaçmış gibi.. tamam konusu güzeldi lakin sonlara doğru batırdı bence öyle aman aman bir film değil. he birde filmi interstellar ile kıyaslayanlar olmuş. buradan onların film zevklerine söverdim de neyse.
--- spoiler ---

uzaylılarla iletişime geçerek geleceği görme yetisi kazanan bir dilbilimci ve yine uzaylılarla iletişim kurmaya çalışırken tanıştığı fizikçiyle evlenmeleri ve bu evlilikten doğacak çocuğun ilerde kanser olup öleceğinin iletişim kurduğu uzaylılar tarafından kendisine gösterilmesine rağmen bu çocuktan vazgeçmeyip sonuna kadar gitmesini konu alıyor
--- spoiler ---
--- spoiler ---

şöyle bir detay da var. uzaylılardan biri dilbilimciye insanlığı uyarmaya geldik diyor. bir şeyi uyarmak istiyorsanız ( ciddi bir konuda ) ya önceden bunu yaşadınız ya da olayın sonunu biliyorsunuz demektir. daha sonra uzaylı; 3000 yıl sonra bizde insanlardan yardım isteyeceğiz diyor. dilbilimci bunu nasıl biliyorsun dediğinde işte uzaylı bu dili öğretiyor. yani bu dili bilenler geleceği görebilir. hatta daha sonra konferanslar ve dersler verilerek dilbilimcinin bunu öğrettiğini görüyoruz. şimdilik sadece dilbilimcinin geleceği görmesindeki neden ise bu dili öğrenmiş olması.
--- spoiler ---