Hastane dışında insanın mesleğinden sıyrılması gerektiğini savunup, hastane dışı bir yerde kıdemi ile saygı bekleyen tipitiplerin eleştirisine maruz kalan zavallı stajyer. 20-21 yaşında adölesan oluyormuş insan, ehehe bunu freud bile kabul etmez.
Tıp fakültesi kompleksini atlatamamış ve her tıp lafı geçtiğinde irkilen, bahsedilince bunun çok özel ve gizlenmesi gereken, mütevazi olması gerekilen müthiş bir şeymiş inancına kapılan kişilerin yanlış anladığı yazardır. Arkadar tıbbi, bilimsel bilgi içeren entry giriyoruz hastalık cart curt yazıyoruz adımız tıplı popişi kalkıka çıkıyor. Bilgi içeren entry giriyorum zira senin gibi tiplerin bulunduğu bu sözlükte varoluşçuluktan, dostoyevskiden, hemingwayden bahsedecek değilim. En azından bir şeyler öğrenirsin belki.
spielberg kadar hırslı, kubrick kadar takıntılı, majid majidi kadar dramatik, Nuri Bilge kadar sakin, Zeki Demirkubuz kadar içten, Roman Polanski kadar aykırı.
uzun uzun yazdığı itirafta şu kısmına çok katıldığım yazar.
--spoiler--
- kararlı ol. mesela ben müslümanım diyorsan 5 vakit namazını kıl, orucunu tut, fitne fesat ile işin olmasın, ehli sünnet ol. ben hıristiyanım diyorsan her pazar muhakkak ayinine git. kararlı ol yeter ki ama ne olursan ol.
--spoiler--
ibadetini yapan herkese "şakirt" diyen cahillerden itina ile uzak durmayı yeğler kendisi herhangi bir cemaate de dahil değildir. cemaatin hoş görmediği bir çok yönü mevcut olsa da bu ağzına "şakirt" lafını pelesenk edenlere oranla cemaattekilere daha fazla saygı duyar en azından günde 100 kere alınları secdeye değiyor.
sabah sabah sözlüğü bilgi içerikli girdileriyle ayakta tutmaya çalışan bilgli, kültürlü, aydın ve aydınlı yazar. nickinin hakkını verir, film üzerine yetkin bir kişilik olmakla beraber, farklı fikirleriyle dikkat çeker.
dip not bu da: sabah sabah laf eden ilk yazara madalya takıyorum burada.
dip not 2: kesinlikle temiz kalpli yazar.
dip not 3: sabah sabah bu halde olmasam daha güzel ifade edebilirdim kendimi lakin artık bu kadar benden.
dip not 4: sevgili az sayıdaki sabahçı tayfam biliyorum birine nick altından bunları yazmak eksi sebebi hak ettim ancak lütfen yavaş vurun.
abla evlerinde bisküvi-namaz ikilisiyle tıp bölümünü kazanmış kız. şimdilik bu kadar bilgi yeter. yazmaya üşendim daha var da. gereksiz biri boş konuşuyor genelde.
bir entrysine denk geldim gece öyle güzel yazmış ki kim bu yazar acaba diye araştırmaya başladım ve tanıştım gönül yolunda bir olduğumuzun farkına vardım. ne mutlu bana böyle birini tanıdım burada harika bir insan güzel sohbetine doyum olmuyor gönüllerimiz hep bir olsun inşallah. fikri güzel, gönlü güze, kendi güzel arkadaşım.
tamısam da güzel bir kalbi olduğunu düşündüğüm, vicdanlı ve sevgi dolu bir yazar..
insanoğlunun bu versiyonları bol bol hayalkırıklıkları yaşar ve diğer versiyonlara göre daha fazla acı çekme potansiyeline sahiptirler.. ama en çok aranan, kaliteli ve arızasız modelleri bunlardır.
unforgiven person yerine unidentified stranger nickli yazara gecenin bir yarısı yanlış mesaj attığı için utançtan ölen yazar. hayır bir de bildiğin epey özel mevzulardı. neyse artık, akıllanmış yazar.
tanımadığım, bilmediğim yazar. aynı masada oturup kahve içmeyeceğiz. billy joel' in piano man şarkısından bahsetmeyeceğiz. belki o fenerbahçeli olacak, ben onun takımını sevmeyeceğim ama saygı duyacağım. ben galatasaraylı olacağım, o benim takımımı sevmeyecek ama saygı duyacak. bunu bilmemiz çok zor... ama az sonra kahvemi içerken onu düşünmeyeceğim. kafamda bambaşka şeyler olacak. çünkü her insan bir nebze de olsa başkasından farklıdır. budur abi.