Ödül alan tarık akan 1980 de yapılamayan festival için verilen ödül konuşmasında " 2011 ak mı kara mı, siz karar verin " demiş. haklı ya da haksız her türlü tenkide rağmen, ödülünü 30 yıl sonra bugün alabildiysen sen karar vermelisin tarık bey.
mustafa akaydın yönetime geldikten sonra her geçen yıl git gide değersizleştirilmiş, yandaş sinemacilarla doldurularak içi boşaltılmış organizasyon. Hülya avşar'ı jüri başkanı yapmak da nedir? Sinematografik olarak ne başarısı var lan bu kadının?
geçen yıl deli yağan yağmurla güzelleşen bu yıl levent kırca sululuğuyla çamurlaşacak festival. o değil de kırmızı halıda siyah tuvalet bir kadına bu kadar mı yakışır;
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle 6-12 Ekim 2012 tarihleri arasında bu sene 49.su gerçekleştirilecek olan festivaldir. 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali; Avrupa, Asya ve Avustralya'yı kapsayan geniş bir coğrafyadan ünlü sinemacıları Antalya'da buluşturuyor.
Yurtdışı konukları arasında Asya, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden özgün bir dil geliştirmeyi başarmış, sinemaya farklı bakış açıları getiren ustaları ve yetenekli isimleri ülke sinemacıları ve sinemaseverlerle buluşturmayı ilke edinmiş Altın Portakal'ın 6 - 12 Ekim 2012 tarihlerinde 49. Festival izleyicisiyle buluşturacağı yurtdışı konukları arasında çok önemli isimler yer alıyor.
Macaristan, Polonya, Hollanda, iran, Filistin, Cezayir, Tunus, Almanya, Fransa, Amerika, Avustralya ve Sırbistan; yapımcı, yönetmen ve oyuncularıyla Antalya'da temsil edilecek ülkeler arasında yer alıyor.
Dünya sinemacıları Altın Portakal'da
Istvan Szabo: Usta macar yönetmen, aynı zamanda senaryo yazarı ve opera yönetmeni. 1981 yılında Mephisto adlı filmi ile Oscar ödülü kazandı.
Marie-Claude Ossard: Amelié, Delicatessen gibi ünlü filmlerin baş yapımcısı. Jean Pierre Jeunet, Emir Kusturica, François Ozon gibi ünlü yönetmenlerle çalıştı.
Barbara Boyle: Sayısız film festivalinde jüri üyeliği yapan, Oscar ödüllü çok sayıda filmin yapımcı ve dağıtımcısı, Oscar Akademi üyesi Amerikalı akademisyen.
Barbara Hollender: Polonyalı film eleştirmeni, sinema yazarı. Uluslararası Sinema Yazarları Örgütü (FIPRESCI) Polonya temsilciliği başkanı.
Dariush Mehrjui: iran yeni dalgasını öncüsü yönetmen, senarist ve yapımcı. The Cow filmi ile Venedik Film Festivali'nde eleştirmenler ödülüne değer görüldü.
Pascale Simons: Hollanda sinemasının genç yönetmeni. Senaryosunu yazdığı ;Lotus filmi Altın Portakal'da dünya prömiyerini yapacak.
Bruce Beresford: 30'dan fazla uzun metraj filmi olan ve 40 yılı aşkın bir süredir sinema ile uğraşan Dört Oscarlı Driving Miss Daisy filminin Avusturalyalı yönetmeni.
Miroslav Momcilovic: Roma Bağımsız Film Festivali'nde jüri ödülünü kazanan Sedam I Po filminin Sırbistanlı yönetmeni.
bu sene Altın Portakal Pelikülün izinde kapsamında Sovyet yönetmen Victor Turin'in, senaryo ve kurgu tekniği açısından bir başyapıt olarak kabul edilen TÜRKSiB belgeseli'nin, ünlü ingiliz grubu Bronnt Industries Kapital'in canlı müzik performansı eşliğinde gösterileceği festivaldir.
Filmde, Sovyetler Birliği döneminde yapılan; günümüz Özbekistan'ından Kazakistan çöllerine, oradan Sibirya'ya uzanan 1445 kilometrelik Türkistan-Sibirya demiryolu inşaatı konu ediliyor. Demiryolunun yapımı sırasında ıssız doğanın acımasız koşulları karşısındaki insan manzaralarını izlenimci bir yaklaşımla ele alan TÜRKSiB belgeseli, senaryo ve kurgu tekniği açısından bir başyapıt olarak değerlendiriliyor.
1929 yılında demiryolu inşaatı devam ederken yayınlanan film, ingiliz belgesel sineması üzerinde son derece etkili oldu. Harry Watt ve Basil Wright'ın yönettiği Gece Postası-Night Mail; bu etkinin en önemli göstergesi kabul ediliyor.
Sovyet sessiz sinemasının en önemli propaganda filmlerinden TÜRKSiB'in gösterimine pastoral ezgiler ve Orta Asya müziğinden esintiler taşıyan canlı müzik performansı ile eşlik edecek Bronnt Industries Kapital, filmin klasik ve ritmik anlatı formunu görsel bir senfoniye çevirecek.
Çok sayıda enstrümanı çalabilen yetenekli ingiliz müzisyen Guy Bartell'in prodüktörlüğünü yaptığı Bronnt Industries Kapital, 1922 yapımı cadılık üzerine yapılmış sessiz film Häxana da canlı performanslarıyla eşlik etmişti. Grubun yayınlanmış üç albümü bulunuyor.
Victor Turin, Pudovkin, Eisenstein, Vertov döneminde Sovyet kurgu tekniğini benimsemiş Sovyet sessiz sinemasının en önemli propaganda filmlerinden birini çeken belgesel yönetmenidir. Diğer yönetmenlerin karakter temelli kurmaca öykülerinin aksine Türkistan bozkırlarından karlı Sibirya dağlarına uzanan insanın doğaya karşı verdiği mücadeleyi aktaran bir belgeseli tercih eden yönetmen, görüntüleri ve kullandığı ritmik kurgu tekniğiyle belgeseline ayrı bir duyarlılık kazandırmıştır.
Hollanda Eye Film Enstitüsü'nün desteğiyle, 2010 yılında, Türkiye'de çekilen ilk yabancı film olan Enis Aldjelis, Doğunun Çiçeği filmini Baba Zula'nın canlı performansı ile sunan Altın Portakal; geçen yıl da yönetmenliğini Fred Von Bohlen-Hegewald'ın yaptığı 1930 yapımı Kalabaka filmini Kingalita and the Very Good Band grubunun canlı performansı eşliğinde izleyici ile buluşturmuştu.
(izleyici özel notu:her iki gösterim de unutulmaz derecede harikaydı. ikişer defa izlendi.)
Altın Portakal'ın gelenekselleşen bölümlerinden Ustaların Gözünden bu yıl da dünya sinemasının usta yönetmenlerinin son yıllardaki yapımlarını 6-12 Ekim 2012 tarihleri arasında seyirci ile buluşturacak.
Antalya Büyükşehir Belediyesi & Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, bu yıl Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması Jüri Başkanı usta yönetmen István Szabó'nun son yapımının yanı sıra, Michael Haneke, Abbas Kiarostami, Ken Loach ve Bernardo Bertolucci'nin son yapımlarını da sinemaseverlerle buluşturacak.
Szabó'nun son filmi Altın Portakal'da
49. Altın Portakal'ın Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması2nda Jüri Başkanı olan István Szabó'nun son filmi The Door, birbirinden çok farklı iki kadın arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Oscarlı oyuncu Helen Mirren ve Martine Gedeck'in başrollerini paylaştığı filmin gösterimine de katılacak olan Szabó, Akdeniz Üniversitesi iletişim ve Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencileriyle de bir araya gelecek.
Abbas Kiarostami'nin Japon oyuncular ile Japonya'da çektiği, eskortluk yaparak geçinen genç bir üniversite öğrencisi ile yaşlı bir müşterisi arasındaki ilişkiyi anlatan Like Someone In Love.
Michael Heneke'nin, yaşlı bir çift üzerinden aşkın, evliliğin, yaşlanmanın, hastalığın ve ölümün anlamına yeniden bakan, 2012 Altın Palmiyeli filmi Love.
Ken Loach'un, hayatlarının sonuna kadar rahat etmek için bir viski fabrikası soygununa girişen bir grup arkadaşın acı, tatlı, komik hikayesini anlatan The Angel's Share ve Bernardo Bertolucci'nin dokuz yıl aradan sonra italyanca çektiği, Niccolo Amaniti'nin bir çocuğun büyüme hikayesini anlattığı aynı adlı romanından uyarladığı Me and You, Ustaların Gözünden; başlığı altında Altın Portakal izleyicisi ile buluşacak filmler arasında yer alıyor.
Altın Portakal'ın Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması'nda Jüri Başkanı olan István Szabó'nun son filmi birbirinden çok farklı iki kadın arasındaki ilişkiye odaklanıyor. Yazar olan Magda ile ev işlerinde yardımcı olması için aldığı Emerce'nin trajik bir sonla noktalanan ilişkilerini ele alan filmin başrol oyuncuları Helen Mirren ve Martine Gedeck.
Dünya sinemasının ustalarından iranlı yönetmen senarist Abbas Kiarostami'nin 2012 Cannes Film Festivali'nde yer alan son filmi; Tokyo'da eskortluk yaparak geçinen genç bir üniversite öğrencisi ile yaşlı bir müşterisi arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
2012 Altın Palmiye ödüllü yapım, yaşlı bir çiftin üzerinden aşkın, evliliğin, yaşlanmanın, hastalığın ve ölümün anlamına yeniden bakıyor. Başrollerini; Kieslowski'nin "Kırmızı"sından hatırlayacağımız Jean-Louis Trintignant ve Alain Resnais'nin Hiroşima Mon Amour'un yıldızı Emmanuelle Riva paylaşıyor. Yaşlı çiftin kızı rolünde ise yine Haneke'nin La Pianiste'inde de izlediğimiz Isabelle Huppert var.
2012 Cannes Film Festivali'nden Jüri Özel Ödülü ile dönen yapım, hayatlarının sonuna kadar onları rahat ettirebilecek parayı kazanmak için bir viski fabrikası soygununa girişen bir grup arkadaşın acı tatlı ve komik hikayesini anlatıyor. Filmin senaristi Ken Loach'un uzun süredir birlikte çalıştığı Paul Laverty.
Fragman:
Me and You Yön: Bernardo Bertolucci ; italya - 2012, 103'' Niccolo Amaniti'nin bir çocuğun büyüme hikayesini anlattığı aynı adlı romanından uyarlanan filmde, 14 yaşında bir genç, ailesine kayak tatiline gideceğini söyler, ama tatile gitmek yerine evin bodrumunda saklanır. Sırrı, 25 yaşındaki üvey kız kardeşi tarafından keşfedilir. *
Antalya Büyükşehir Belediyesi&Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 6-12 Ekim 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, Mizah, Muhalefet ve Demokrasi ana temasına uygun olarak Kahkahanın Zaferi başlığı altında özel bir gösterim programına evsahipliği yapacak.
Kahkahanın Zaferi; programı ekseninde oluşturulan seçkide, farklı ülke sinemalarının güldüren örnekleri izleyiciyle buluşacak.
49. Festival kapsamında AKM'de ve şehir sinemalarında Türkiye prömiyerleri gerçekleştirilecek güldürü filmleri seçkisinde, Michel Gondry'nin The We And The I, Sebastian Borenztein'in 'Chinese Take Away', Weit Helmer'ın 'Baikonur' ve Finlandiyalı genç yönetmen Timo Vuorensola'nın 'Iron Sky' adlı filmleri bulunuyor.
Kahkahanın Zaferi; başlığı altında gösterime girecek filmler arasında, Türk sinemasının güldürü örneklerinden Murat Saraçoğlu'nun 'Yangın Var' ve Ersoy Güler'in 'Sağ Salim' adlı filmleri de yer alıyor.
Sil Baştan'ın (Eternal Sunshine of the Spotless Mind`) Oscarlı yönetmen ve senaristi Michael Gondry'nin 2012 Cannes Film Festivali'nde Directors Fortnight bölümünde gösterilen son çalışması, Bronx'ta yaşayan bir grup lise öğrencisinin okulun son günü bir otobüste yaşadıklarını ve çevrelerine yaşattıklarını anlatıyor. Dünya prömiyeri 2012 Cannes Film Festivali'nde yapılan ve Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde açılış filmi olarak gösterilen yapım, Michel Gondry'nin son filmi. Anlatım dili ve tarzıyla renkli ve "oyuncaklı" bir film olarak değerlendirilen filmde; arkadaşlık, sürü psikolojisi, dozu kaçmış şakalar ve gençliğe dair daha birçok özellik iç içe geçiyor. 2012 Cannes Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapan film, eleştirmenlerden yüksek not aldı.
Zoraki Misafir, Arjantin Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi Ödülleri'nde en iyi film, en iyi erkek oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu ödüllerini, Portekiz - Fantasporto'da en iyi yönetmen, Goya Ödülleri'nde en iyi Amerika dışı yapım ve Havana Film Festivali - Special Mention Bölümü'nde en iyi film ödüllerini aldı. 2011 Uluslararası Roma Film Festivali'nde en iyi film jüri ödülü ve izleyici ödülüne değer görülen Zoraki Misafir'in bunlar dışında da çeşitli ödülleri var. 2010 Yabancı Film Oscar'ı sahibi Secret in Their Eyes'dan tanıdığımız Ricardo Darin'in başrollerini paylaştığı filmde, aşırı düzen takıntısı bulunan Roberto'yla şans eseri yolları kesişen Çinli bir turistin öyküsü anlatılıyor.
Daha önce Absurdistanadlı filmiyle Altın Portakal'da yer alan Veit Helmer'ın, Baikonur adlı filmi, Güney Kore'de Pusan, Çek Cumhuriyeti'nde de Febio Film Festivalleri'ne katıldı. Kazakistan'da geçen filmde Gagarin lakaplı bir çocuğun, turist olarak uzaya gidip gelen Rus kadın Julie Mahe ile tanışmalarının öyküsü anlatılıyor.
Finlandiya'lı genç yönetmen Timo Vuorensola'nın ilk uzun metraj deneyimi olan film Brüksel Uluslararası Film Festivali'nde seyirci özel ödülü ve Silver Méliés ödüllerine değer görüldü.
Dünyanın lideri konumundaki ABD'nin seçimlere hazırlanan Başkan'ı PR, maksatlı olarak on yıllar sonra Ay'a yeniden insanlı bir araç yollamıştır. Ancak iki astronot Ay'a indiklerinde karşılarında Naziler'in ikamet ettiği bir kent bulurlar. Naziler 1945'te yerçekimini alteden müthiş bir manyetik keşfin ardından buraya gelip yerleşmişlerdir. O günkü ideallerini bugün de devam ettirmektedirler.
120, O Çocukları, Deli Deli Olma, 72.Koğuş filmlerinin yönetmeni Murat Saraçoğlu'nun son filmi Yangın Var, Diyarbakır'dan Trabzon'un bir beldesine hediye edilen kamyonu götürmekle görevli olan itfaiye şöförü Koşman'ın sıra dışı yolculuğunu konu ediniyor. Komedi ve aşkla harmanlanmış ilginç bir yol filmi olan Yangın Var'ın senaryosu, Radikal Gazetesi yazarı Koray Çalışkan ve Murat Batgi tarafından bir gazete haberinden yola çıkılarak yazılmış.
Filmde, yaşamını biricik kamyonetiyle köyden kasabaya mal götürerek kazanan Salim'in, kendisi gibi kimsesiz birinin cenazesini Mersin'den Sivas'a ücretsiz götürmeyi kabul etmesiyle başlayan macerası anlatılıyor. Tamamı bir günde geçen film, Ersoy Güler'in ilk uzun metraj denemesi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi & Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle 6-12 Ekim 2012 tarihleri arasında düzenlenecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin Sinema Emek Ödülü'nün sahibi ışık şefi Erol Batıbeki oldu.
Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali 2006 yılından itibaren, Türk sinemasında kamera arkasında çalışan, başarılı işlere imza atmış kişilere SiNE-SEN işbirliği ile Sinema Emek Ödülü veriyor. Bu yılki Emek Ödülü çok sayıda filmin ışık şefliğini yaparak üç kuşağı ışıklandıran Erol Batıbeki'ye değer görüldü.
Batıbeki, üç kuşağı ışıklandırdı.
1932 yılında Mersin'de doğan Erol Batıbeki, 1952 yılında amcasının teşviki ile okumak için istanbul'a gelir. Amcası Muhip Batıbeki ve oğlu Atıf Yılmaz'ın (Batıbeki) yanında kalır. Tophane Erkek Sanat Enstitüsü elektrik bölümüne kaydını yaptırır. Hafta sonları ve tatil günlerinde Atıf Yılmaz'ın yönetmenlik yaptığı setlere gider, çalışmaları dikkatle izler. Amcaoğlu Atıf Yılmaz’dan film ekibi hakkında devamlı bilgiler alır. Atıf Yılmaz, Erol Batıbeki'nin sinemaya olan merakını sezer "madem mesleğin elektrik teknisyenliği, sinemada ışıklandırma işlerinde senin gibilere ihtiyaç var, istersen çalışabilirsin" der. Erol Batıbeki bu teklifle cesaretlenir; gittiği setlerde ışıkçıların ve diğer ekip çalışanlarının neler yaptığını daha yakından izler, öğrenmeye çalışır. Tophane Erkek Sanat Enstitüsü Elektrik Bölümü'nden diplomasını alan Batıbeki, ehliyetli ışıkçı olarak işe başlar. 1961 yapımı Atıf Yılmaz imzası taşıyan "Seni Kaybedersem" adlı filmde ışık yardımcılığı yaparken gösterdiği gayretli ve bilgili çalışması filmin görüntü yönetmeni Çetin Gürtop'un dikkatini çeker. Batıbeki'nin ışık şefi olarak sinemaya adım atması bu filmle olur. Üç kuşağı ışıklandıran Erol Batıbeki çalıştığı dönemler içinde neredeyse sinemamızın tüm yönetmenlerine ışık şefliği yaparak önemli filmlerde görev alır. *
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı işbirliğiyle 6-12 Ekim 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, çok özel bir gösterim programına evsahipliği yapacak.
Savaşın bireyler üzerindeki yıkıcı etkisi ve savaş sırasındaki kıyamet atmosferini anlatan, farklı ülkelerden örneklerin seçildiği bir seçki festival izleyicisiyle buluşturulacak.
49. Altın Portakal kapsamında şehir sinemalarında ve AKM'de Türkiye prömiyerleri gerçekleştirilecek barış temalı savaş filmleri seçkisi, iranlı yönetmen Mohammad Ali Bashe Ahangar'ın Queen, Kanadalı yönetmen Kim Nguyen'in War Witch ve Polonyalı yönetmean Marcin Krzysztalowicz'in Manhunt adlı başyapıtlarından oluşuyor.
Savaş filmlerinden barış çağrısı
iran Sineması'ndan Mohammad Ali Bashe Ahangar'ın 2012 Fajr Film Festivali'nde en iyi müzik ödülü alan, Cannes'da prömiyeri yapılan son filmi 'Queen' (Malakeh), iran - Irak savaşına odaklanıyor. Ahangar filmde, iran'ın güneybatısında savaşın acımasızca hüküm sürdüğü bir kent olan Abadan'daki sınır karakolunda yaşanılanları anlatıyor. 'Queen', iran - Irak savaşının sonlarına doğru şehrin yıkıntıları arasında kalmış bir avuç askerin kendileriyle ve birbirleriyle hesaplaşmalarını da gözler önüne seriyor.
Fragman: http://vimeo.com/48533130
Yaşanmış bir olayın öyküsü:
2012 Berlin Film Festivali'nde Ekümenik Jüri Ödülü, Tribeca Film Festivali'nde en iyi anlatı filmi ödülü alan, amatör oyuncusu Rachel Mwanza'ya hem Berlin Film Festivali'nde hem de Tribeca Film Festivsali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü kazandıran Kim Nguyen'in Kanada - Fransa ortak yapımı 'War Witch' adlı filmi, seçkide yer alan ikinci film. Amatör oyuncusu Rachel Mwanza'nın göz dolduran performansıyla dikkati çeken War Witch, gerçek bir öyküden uyarlama. Afrika'da çocuk asker olmaya zorlanan ve bu nedenle köyünden zorla kaçırılan Komona'nın acı öyküsünün anlatıldığı film için yönetmen 10 yıllık zorlu bir çalışma süreci geçirmiş.
Polonyalı yönetmean Marcin Krzysztalowicz'in Montreal Film Festivali ve Gdynia Film Festivali'ne katılan, Gdynia Film Festivali'nde yapım ve yönetmen dalında Silver Lions ve en iyi kurgu ödüllerine değer görülen 'Manhunt' (Oblawa) adlı yapıtı seçkide yer alan bir başka film. Manhunt, 2. Dünya Savaşı sırasında Polonya'da geçiyor. Filmde, Nazi işgaline karşı direnen ve ormanda bir kampta yaşayan bir avuç direnişçinin öyküsü anlatılıyor. Yakın köylerden birinde yaşayan ve Nazilerle işbriliğine giden bir adamın ihaneti nedeniyle, başta direnişçiler olmak üzere birçok insanın yaşamı altüst oluyor.
Sinemamızın efsaneleşmiş ustalarından Metin Erksan ve sinema yolculuğunun başında olmasına rağmen geleceğin ustaları arasında görülen Seyfi Teoman'ın anısı filmleriyle Altın Portakal'da yaşatılacak.
Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) işbirliğiyle 6 - 12 Ekim 2012 tarihlerinde düzenlenecek 49. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde sinemamızın bu yılki iki acı kaybı Metin Erksan ve Seyfi Teoman anısına film gösterimleri yapılacak.
Seyfi Teoman, 16 Nisan 2012 akşamı 35. doğum gününde geçirdiği trafik kazasının ardından kaldırıldığı hastanede 8 Mayıs 2012 tarihinde hayata gözlerini yummuş; Metin Erksan 4 Ağustos 2012 tarihinde 83 yaşında vefat etmişti.
Metin Erksan'ın kült filmi Kuyu ve Seyfi Teoman'ın yapımcıları arasında yer aldığı, ilk filmi olmasına rağmen geleceğin ustaları arasında yerini alacak Emin Alper'in yönettiği Tepenin Ardı, 49. Altın Portakal'ın Özel Gösterimler bölümünde Kaybettiklerimizin Anısına başlığı altında sinemaseverlerle buluşturulacak.
Susuz Yaz,Sevmek Zamanı, Acı Hayat ve Yılanların Öcü'yle birlikte, Erksan'ın olduğu gibi sinemamızın da başyapıtları arasında yer alan 'Kuyu''nun yapımcısı bu yılın Altın Portakalı'nda yaşam boyu onur ödülüne değer görülen Necip Sarıcı. 'Kuyu', Sarıcı'nın katkılarıyla Altın Portakal'da gösterilecek.
24. Antalya Altın Portakal Film Festivali (1987) tarafından yaşam boyu onur ödülüyle ödüllendirilen Metin Erksan, Kuyu'nun senaryosuna da imza atmıştı. Hayati Hamzaoğlu, Nil Göncü, Demir Karahan ve Aliye Rona gibi usta oyuncuların rol aldığı 'Kuyu', bir gazete haberinden uyarlama. Altın Koza Film Festivali'nde en iyi film ödülüne değer görülen filmde, kırsal kesimde yaşanan karşılıksız bir aşkın trajik sonu anlatılıyor.
Seyfi Teoman'ın yapımcıları arasında yer aldığı yönetmen Emin Alper'in ilk filmi olan Tepenin Ardı ise, 2012 yılında çok önemli ulusal ve uluslararası ödüllerin sahibi oldu. 18. Saraybosna Film Festivali'nde jüri özel ödülüne, 31.istanbul Film Festivali'nde en iyi film, en iyi senaryo ve FIPRESCI ödüllerine değer görülen 'Tepenin Ardı', 62.Berlin Film Festivali'nden Caligari ödülü ile döndü.
'Tepenin Ardı''nda, emekli olduktan sonra babadan kalma arazisini işlemeye başlayan, küçük çapta hayvancılıkla da uğraşan birinin, komşusu yörüklerle yaşadığı sorunlar anlatılıyor. Western filmini andıran atmosferi ve mekan kullanımıyla gerilim dolu bir aile dramının işlendiği filmde, egemen erkek kültürü mercek altına alınıyor.
1929 yılında Çanakkale'de doğan Metin Erksan, istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi bölümünü bitirdi. 1947'den başlayarak çeşitli dergi ve gazetelerde sinema yazıları yazdı. Üniversite yıllarında sinemayla ilgilenen Erksan, 1950'de Yusuf Ziya Ortaç'ın 'Binnaz'; adlı filminin senaryosuyla sinemaya adımını attı. 1952'de senaryosunu Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun yazdığı Aşık Veysel'in yaşamını anlatan Karanlık Dünya ilk filmi oldu. 'Dünya Havacıları Türkiye'de (1958), 'Büyük Menderes Vadisi'; (1959) adlı iki belgesel film yaptı.
Edebiyat uyarlamalarına yönelerek kırsal kesim insanlarının sorunlarını işlediği filmlerle başarı kazandı. 'Susuz Yaz', 1964 Berlin Film Şenliği'nde Altın Ayı büyük ödülünü, 'Yılanların Öcü' (1962), 1966 Kartaca Film Şenliği'nde birincilik ödülü kazandı. 'Kuyu' filmi (1968) 1. Adana Film Şenliği'nde birinci oldu.
Erksan, Halit Refiğ ile birlikte Ulusal Sinema anlayışının temsilcisi oldu. 1970 yılından sonra ticari filmler yönetti. 1974-1975'te Sabahattin Ali'nin "Hanende Melek", Ahmet Hamdi Tanpınar'ın "Geçmiş Zaman Elbiseleri", Samet Ağaoğlu'nun "Bir intihar", Sait Faik Abasıyanık'ın "Müthiş Bir Tren" ve Kenan Hulusi Koray'ın "Sazlık" adlı öykülerini televizyonda gösterilmek üzere kısa metrajlı filmler durumuna getirdi.
1977 Kayseri doğumlu Seyfi Teoman'ın yaşadığı bir kaza sonrası hayata veda etmesi sinema dünyasını acıya boğdu. 'Tepenin Ardı' filminin yapımcılarından Seyfi Teoman, yönetmen olarak 'Tatil Kitabı' ve 'Bizim Büyük Çaresizliğimiz' adlı iki uzun metraj; 'Apartman'; adlı bir kısa metraj filme imza attı. Dünya prömiyeri Berlin Film Festivali'nde yapılan 'Tatil Kitabı', istanbul Film Festivali'nde en iyi film ödülüne değer görüldü. Teoman'ın, Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarladığı 'Bizim Büyük Çaresizliğimiz' filmi ise, 61. Berlin Film Festivali'nde (2011) ana yarışma bölümüne seçildi.*