"en yakınlarımızdır onlar ve uğraşırız çoğunlukla uzaklaştırmak için kendimizden.Düşündüğümüzde sebebi de bizlerizdir kavgaların aslında. Onlardır hep alttan almaya çalışanlar ve onlardır bizim bir anlık gafletle çekip gittiğimizde bile kahrolup ağlayanlar. Kolaydır kalp kırmak ve kolaydır seni büyütüp bu yaşa getirmiş olanlara ne olursa olsun ben artık kendi kendime de varım diyerek silip atmak.
Ama kolay değildir sadece öldüklerinde anlayabileceğimiz hiç bir arkadaşın ve başka hiç kimsenin onların yerini alamayacağını, onlara bir kere daha sarılma fırsatının olmadığı anlarda anlamak. Ve boşunadır bundan sonra ağlamak, sızlamak. Sizle beraber gidecektir bu acı gidene kadar yanlarına. Ve onlardır yine affedecek olanlar seni beklemeden hiç bir karşılığı.
Şimdi sen bu yazıyı okuyan. durma ve koş sarıl anne babana. Hala zamanın varken söyle onlara sevdiğini. Ve kırma onları bir daha sakın, eğer anlayabilirsen şu an hissettiklerimi" diye yazılabilecek hazin olaylara mahal verebilecek durumdur.
Bu yaşıma kadar(.ergenlik dönemi hariç) hiç kalbini kırdığımı ve tartıştığımı hatırlamıyorum.
Gözbebeğim o benim, Hiç kıyamam.
Zaten yaşlandıkça çocuk gibi oluyorlar...
Allah’ın rahmetinin en güzel tecellisi,annedir.hayattayken değerini bilin...
Asla galip gelemeyeceğin, haklısın ile bitmeyecek olan tartışmadır. Bi taraftan kıyamazsın, bi taraftan tahammül edemezsin. Tartışma sonu rahatlama gelmez, tersine öfken artar, aynı şekilde kırılan anneyi görüp için de sızlar.
Yok ben kavga etmem genelde o bağırır, normal bi sekilde cevap veririm..18 li yaşlarım da bi kere tartışmıştım, azıcık sesimi yükseltmiş bulundum birden etrafına bakmaya başladı, ulan hemen yanda sinek ilacını gördü, sen bi hışımla al onu bana fırlat, nasıl gecti yanımdan anlamadım allahtan ıskaladı... Yok yavrum ben almim.
güdümlü terlik, elektrikli süpürge mayını, 25'lik sarjor oklava ..vb muhimmatla hiçbir şekilde mücadele gücünün olmadığının daha ilk günden yaradılış gereği farkındalığını yaşadığın, ancak; çeşitli müzakereler sonucu anlaşmanın bir öpücük sonucu gerçeleşeceğine emin olduğun hayatının hem en tatlı, hem de en acı ritüelidir.
olur olmaz sebeplerden anneye ters çıkmak. ağza geleni hiç düşünmeden sarfetmek. çok uzaklara gidip değerini anlamak, sonra da üzülmek. vicdan azabu duymak.
annem sen benim yanıma kalansın ...
Ya uyuyorum az once dun dedi ki bir seyi ogrenmek icin bankaya gideyim. Dedim gitme arariz telefondan ogreniriz 1 dakika surmez. Sonra arkadaslarlariyla bulustu onlarin kizlari da gelmis demisler aramaya gerek yok bu budur. Neyse denedik olmadi ben sana arariz demedim mi dedim o yuzden bir gun gecikti ogrenmemiz. Sabah arasin diye banka numarasi biraktim. 9 da bir hisim geldi uyandirdi 7 yaziyor bankanin yaninda bagiriyor cagiriyor kalk artik yapamadim bilmemne. Guzelce yardim ettim temsilciye bagladim uyku sersemi sifre soruyor dedim ki kartinin sifresi ne? Kostu gitti karti getirdi ondeki mi arkadaki mi diyor... ya anne sifresi ne sifresi dedim hala hangisi bilmiyorum diyor sabir dedim icimden sabir. Anne atm icin falan girilen dedim haa su su su dedi ben girene kadar kadin konusmaya basladi sonra kapandi. Bagiriyo cagiriyo olmasi gereken is 1 dakika surecek kadin hala bagiriyo bana. Iceri gitti gel buraya yap sunu bilmemne sabir cektim tekrar gidip bagladim ogrendim ve 1 dakika surmedi.
Kalbini kirmamak icin konusmam gereken disinda agzimi acmadim ama sabah sabah uyuyan birini boyle uyandirmak hemde bir hic ugruna ne kadar dogru amk. Ben iyiligini istemisim telefondan kisa surede edinsin bilgi gitmesin bankalara demisim yine kotu ben oldum el kizi iyi oldu. Neymis gostermismis kiz buna. Valla herkes bildigini okusun kimseye iyilik yapcam diye ugrasmayin yoksa kendiniz bok bi hale geliyorsunuz. Simdi evde sakin kalabilirsen kal hadi. Sinirlerim tavan.