bugün

Kendimiz için dünyanın en yüce kadını.
hayatın gerçeğidir.

doğduğunda annene öldüğünde toprağa sarılırsın. kokusu özlenen tek gerçektir.
insanın en kolay kırabildiği, en kolay af dileye bildiği, en çok özlediği ve onu en çok özleyendir anne. bir çocuğun ister bir günlük ister yüz yaşında fark etmeksizin yokluğunu en derinde hissettiğidir anne. anne, her ana mutluluk katandır. biraz sulu göz olandır. çimdiğiyle terbiye etse de saçlarını okşayan, uyurken üstünü örtendir.
anne, huzurdur, aydınlıktır. her nekadar kıymeti bilinmese de uzak kalınca deli gibi özlenendir.
8 senedir burnumda tuten varlik.

Mekani cennet olsun.
telefon çaldığında günlük telaşlardan ötürü en kolay 'no'ya basılan kişidir.
tapılası varlık.eğer müslüman olmasaydım anneme tapardım. ineğe tapacağına annene tap be kardeşim. *
aynada gözlerime baktığım her zaman irkilmeme sebep olan varlığım. ne kadar da benziyor.
(bkz: güneşim olmadan göremem ki)
en degerli, tapilasi varlik anne.
sizi o kadar sevmesine rağmen tekme attığınız ilk kişidir. ayrıca cennetin ayakları altında olduğu rivayet edilmiştir.
dünyada yaşama sebebimdir kendileri. hani bir reklamda diyordu ya, bi tek annem olsun bana bir şey olmaz diye. aynen öyle. eşek kadar adam olmuşuz, geçtiğimiz günlerde kafamı rafa vurdum. sanki onun başına vurdu bişeyler. yüzündeki tepkiyi görseniz, aynı acıyı onun da hissetiğini anlardınız. böyle bi sevgiyi hayatta kimseden göremem herhalde. hep iyi ol be annem allah başımızdan eksik etmesin.
yeri geldi seni seviyorum. yeri geldi ben bunu diyince gözlerim doldu...
çimciğini bile özlenilendir.
her zaman babayla olması gereken kişidir. baba olmadan anne olmaz.
yemeyen yediren.giymeyip giydiren büyük insandır.
bazen gülümsüyorum, sonra hiç eksilmiyor mutluluğum...
sadece gözleriyle dünyayı yönetebileceğini düşündüğüm varlık.

çocukken gittiğimiz misafirliklerde eğer sesimiz çok çıkmışsa, ya da yaramazlık yapmışsak bir göz belertmeyle "devam ederseniz, evde ne olacağını biliyorsunuz" mesajını verirdi kendisi.

büyüdük değişmedi bunlar.

misafir gelmiş ya da biz misafir gitmişiz bir yere farketmez. boşalan bardak ya da yardım edilmesi gereken bir şey varsa, yana doğru gözlerini devirir. "kalk yardım et bakışıdır" bu.

susman gerektiği yerde, gözlerinizi üzerinize diker ve susmanız gerektiğini anlarsınız.

beğenmediği bir şey olduğunda o kara kaşları bir kararttı mı bitmiştir, istersen devam et.

en önemlisi; çok üzüldüğünüz bir şey olduğunda kahkahalar dahi atsanız, gözünüzün içine öyle bir bakışı vardır ki "herkesten saklayabilirsin ama, benden asla saklayamazsın " bakışıdır bu.
senin yaşıtlarının çocuklarını okula gönderdiği çağda seni okula gönderirken, kahvaltı yapamadığından kaşarlı ve zeytinli enfes tostunu çantana koyan, üstüne üstlük cebine çikolata sıkıştıran, bıktırsan da bunaltsan da seni hep seven ve hep sevecek olan güzide varlık.
yeni nesil kizlarin haketmediği duygu. hakedenlere de annelik duygusunu sonuna kadar yasamasini temenni ederim.
kabuslu gecelerin sığınılan limanıdır.

kabo-uyudunuz mu?
anne-ne oldu çocuğum?
kabo-çok korkunçlu rüyalar gördüm. bişi var sanki odada ya korkuyorum
baba-eşşek kadar oldun rüyadan korkulur mu? git yat hadi
kabo-yaa banane yatmam ben tek başıma.kaysanıza azcık
anne-izlemesene çocuğum öle şeyler.gel hadi
baba-gitsene odana
kabo-annem gelsin o zaman.benle yatsın
anne-gel yat yanıma
baba-bu son olsun çocuk bu son olsun!

yatağın içinde kikirdeyerek
kabo-gıcık ya
anne-sus çocuğum sus
kabo-bulmuş senin gibi yumuşacık hatunu bırakmaz tabi.*

edit:minik bi düzeltme oldu.
koca adam olduğunuzda bile hasta olup yatağa düştüğünüzde bütün gün başınızda pervane olur, çorbanızı yapıp göğsünüzü kremler. candır.
gecenin bu vakti;

"keşke kuş olup pencerene konsam, konuşmasam da olur. göreyim yeter" diye mesaj atan, sabun kokulu kadınlar topluluğuna verilen ad.
Karşılıksız seven , karşılıksız hizmet eden , tek aşk, tek varlık, tek insan.
naz makamıdır tek kelime ile, büyüdüğünüzü ve seçimleriniz olduğunu, artık kuzusu olmadığınızı, uçacağınızı - gideceğinizi anlamamakta ısrar eder, sonrasında sorun eder, kendini ve çevresini mutsuz eder.
yaşanılan zamanların çoğunda * babadan önce gelir. candır anne.
Anne benim için tanrının diğer adıydı
sonraları bir baktım tanrı da yalanmış annede...
hiç unutmam emre belözoğlunun ınteret sitesi varmış , anneciğimle internet kafeye gittik ilk kez ,ilk kez bilgisayarla orada karşılaştım karşılaştık sanrım , o bize biz ona bakıyoruz .. o zamanlar böyle kafelerde saat başı değil yarım saati bilmem kaç kuruş pahalıydı yani çok iyi hatırlıyorum .ilk okul son yada ortak ilk sınıftayım. @ işareti var klavyeye bakıp bakıp bu işaret yok deyip kurcalıyoruz .. çok geçmedi kafe sahibinin biyonik gözlüklü çocuğu yanmıza geldi , yardıma ihtiyacınız var mı abla ? ben atladım tabi anneceğim üzüldüğümü anlamasın diye yoo anneme gösteriyordum deyip kapattım ,, yarım saat geçti kalktık .
annecim çıkışta bilgisayar kursuna gitmek isteyip istmediğimi sordu , istersen alırız bilgisayar sana gel bakalım cemal abinde var mı ? (cemal abi yataş bayii, taksitli çeyiz, vestel tv vb şeyler satan mahallemizin taksitçisi)

bir kaç gündür bu anı gözümün ömüne gelip gelip gidiyor,bir de şimdiki bilgisayarıma bakıyorum ..neredeen nereye diyorum. salak gülümsemem başımı yana eğişm hala aynı

edit :ilk bilgisayarımı üniversite 1. sınıfta ,aldım , anneciğimin şimdi bir g mail hesabı , bir skype hesebı ve birde facebook tesabı mevcut . herbirini de fıldır fıldır kullanıyor yahu * skype görüşmelerimiz ,şehir dışında üniversite okumamla başladı, bu devirde geçtik , bilgisayar teknolojisi için küçük bizler için büyük adım oldu emre belözoğlu,kalbimdeki yeri sadece bir futolcu değildir biline ..

şimdi bi daha, bi koşu anneciğime gidip sarılayım sımsıkı ..