bugün

anne

sadece gözleriyle dünyayı yönetebileceğini düşündüğüm varlık.

çocukken gittiğimiz misafirliklerde eğer sesimiz çok çıkmışsa, ya da yaramazlık yapmışsak bir göz belertmeyle "devam ederseniz, evde ne olacağını biliyorsunuz" mesajını verirdi kendisi.

büyüdük değişmedi bunlar.

misafir gelmiş ya da biz misafir gitmişiz bir yere farketmez. boşalan bardak ya da yardım edilmesi gereken bir şey varsa, yana doğru gözlerini devirir. "kalk yardım et bakışıdır" bu.

susman gerektiği yerde, gözlerinizi üzerinize diker ve susmanız gerektiğini anlarsınız.

beğenmediği bir şey olduğunda o kara kaşları bir kararttı mı bitmiştir, istersen devam et.

en önemlisi; çok üzüldüğünüz bir şey olduğunda kahkahalar dahi atsanız, gözünüzün içine öyle bir bakışı vardır ki "herkesten saklayabilirsin ama, benden asla saklayamazsın " bakışıdır bu.