anlatamamak

entry43 galeri0
    18.
  1. kelimelerin ilmek ilmek dizilmesi boğaza.
    söyleyememek, konuşamamak, lal olmak.

    içinde kopan fırtınaları aksettirememek kimseye.
    anlamıyor lan işte nasıl söyleyeyim?
    nasıl deyim ben?
    o öldü diye!
    kime nasıl söyleyim?
    nasıl yaşayayım o anı tekrar?

    anlatamazsın işte!
    söyleyemezsin;
    ölümü,
    aşkı,
    tekrar aynı acıyı yaşamayım diye...
    1 ...
  2. 17.
  3. Bütün bir geceyi uykusuz geçirmene sebep olan şeyleri bir nefeste anlatamazsın. Önce içine atarsın, sonra susarsın.
    0 ...
  4. 16.
  5. ne gitmenden korkuyorum
    ne de beni unutmandan
    sadece, sana olan aşkımın
    azalmasından korkuyorum
    ...anlatsam da anlamazsın
    sen ilk aşklarda bense aşk-ı finalde*
    1 ...
  6. 15.
  7. ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır.
    0 ...
  8. 14.
  9. anlatamamak ve anlaşılamamak.ve sonunda kaybetmek kendiniz dahil her şeyi...
    0 ...
  10. 13.
  11. kötü bir durumdur.. bu aralar içinde bulunduğum .. çaresiz hissediyor insan kendine bu ''anlatamama '' olgusu içerisindeyse.. gögüş kafesin sıkışır bazen içinde bin bir türlü fırtına kopar ama anlatamazsın işte..
    0 ...
  12. 12.
  13. aslında anlatabilmek ama anlaşılamamak...
    0 ...
  14. 11.
  15. subjektif bir entry olacak ama objektifi yok bunun. olsa söylerim ama yok.
    dakikası dakikasına yaşadığım sinir bozucu durumun adı efendim anlatamamak. yok yok karşı tarafların anlamaması değil sorun. ben anlatamıyorum. valla bak. uğraşıyorum uğraşıyorum olmuyor.
    bilmem anlatabildim mi?
    0 ...
  16. 10.
  17. anlatamadığınız müddetçe, tıpkı isimlendirilen "kekleşme hali" gibi, son derece saf bir üslupla kelamlarınızı, kendi bilgiçliğiniz ve bildiğiniz içinde yoğurduğunuz hamur ile tekrar edersiniz sadece.

    oysa tek heceniz dahi ulaşmıyordur, uyuşmuşluğundan, uyuşukluğundan kurtulup karşınızdaki kişiye...
    0 ...
  18. 9.
  19. anlatamamak içinizde kopan fırtınaları,
    anlatamamak sizde saklı olanı,
    anlatamamak yaşanılan boşluk sürecini,
    anlatamamak kayalıkların çığlıkları gibi kendi çığlıklarınızı,
    anlatamamak neden anlaşılamadığını bir türlü,
    anlatamamak anlatmak istenileni...
    0 ...
  20. 8.
  21. hani böyle kanadına dikenn yapışmış kuşun salladıkca, canını acıtan bi histir.
    on parmağınla düğmelerini ilikleyemediğin gömlekler varya. onları cıkartmaya calısmak gibi bişey.
    denize yüksekce bir yerden atlayacakken, kalbinin kulaklarını cınlatması.
    her otobüs durağında hani nasıl olur, elele tutuşan insanların. otobüsün gelmemesi için dua etmesi mi yoksa.

    beşinci kattan salladığın poşete koyulan yumurtaların kırılması mı yoksa.
    yok yok anlatılmıyo.
    0 ...
  22. 7.
  23. anlatmak isteyip de bazı sebeplerden ötürü söylemek istediklerini dile getirememektir.

    Orhan Veli varken bu konuda konuşmak bizim haddimize değil.
    (bkz: anlatamıyorum)
    0 ...
  24. 6.
  25. hep konuşan hiç dinlemeyen türkiye' de çene kaslarını yormaktır.
    0 ...
  26. 5.
  27. başka türlü birşey benim istediğim.
    ne ağaca benzer, ne buluta... * *
    1 ...
  28. 4.
  29. ilkokulda okuyup anlatma ödevine çalışmayan öğrencilerin tek bahanesi..
    öğretmen:cabbar kalk ve anlat evladım konumuzu neydi konumuz?hah prezeve deniz savaşı..
    öğrenci:hocam çok özür dilerim çalıştım ama anlatamıyom..
    0 ...
  30. 3.
  31. Orhan Veli'nin çok güzel ifade ettiği durum:
    ....
    Bir yer var, biliyorum;
    Her şeyi söylemek mümkün;
    Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
    Anlatamıyorum.
    2 ...
  32. 2.
  33. sözlerin kifayetsiz kaldığı an.
    0 ...
  34. 1.
  35. kelimesiz kalmak veya yetmemesi
    ''başka türlü birşey benim istediğim
    ne ağaca benzer ne de buluta'' (can yücel)
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük