istanbul simidi gibi beton olmayan, yumuşak simittir. ankara' nın sevilen ender varlıklarındandır. güvenpark' ta seyyar çaycılardan alınan çayla sabahları mükemmel bir kahvaltı sebebidir.
ankara'da iken öyle çok da değeri bilinmeyen, tasarruf yapmak istediğiniz zaman tükettiğiniz fakat ankara'dan uzak kaldıgınızda aşti'den çıkar çıkmaz yumuldugunuz o sıcak, koyu kahverengi, yumuşacık ama kıtır kıtır kokulu simittir.
ankaraya ilk gittiğim de bir anımın baş kahramanı.
ben: bir tane simit alabilirmiyim?
fırıncı amca: buyrun.
ben: bu simit niye böyle kara? yanmış heralde!
fırıncı amca: ankara simidi kara olur! bilmiyormusunuz! ***
geçiştirilen bir kahvaltıyı ve bundan arta kalan yarım simit... bendenizin bünyesinde yer ettiği hatıra budur. üç tane ankara simidi, o, dar bir mutfak, lezzetli simitler...işte budur ankara simidi...
amerikalı yahut britanyalı bir vatandaş olan mr.smith değil ise, yok yunanistan vatandaşı simitis de değil ise, bildiğimiz susamlı musamlı vapur yiyeceği martı gıdası ise, muhakkak ki ankara simididir.
Gevrek olması tercih edilesi simittir. Yanında karper krem peynir ile çay yanında unutulmaz bir lezzet sunar bu simit. Ancak Ankara'da mantar gibi türemekte olan simit sarayı türü yerlerde yenildiğinde sadece türevleri yenir aynı tadı vermez.
türkiyenin hiç bir yerinde tadını kimsenin tutturamadığı simit. ankaranın çeşitli yerlerinde simit sarayları görmek mümkündür özellikle kızılayda. ankaranın simidi tabiki güzel olur çünkü simit gariban yemeğidir, fakir aşıdır, orta direk işidir yani binlerce memuruyla ankara simidi meşhurdur.
ankara'lı olmadığım, hatta ankara'yı pek sevmediğim gibi gerçekleri göz önünde bulundurursak, bu konuda objektif olacağımı kolaylıkla anlayabiliriz. bundan yola çıkarak kesinlikle ankara simidi türkiye'nin en samimi *, en gevrek, en lezzetli simididir.