en yüce varlık.
inanıyorum ve inanmaya devam edeceğim ama çıkış yolu bulamadığım bu anlamsız süreçte defalarca bir ışık, çıkış yolu için yalvarmama rağmen hayatımda bir kapı açılmadı. kendim de çözüm bulamıyorum. inancım ölene kadar sürecek ama bana küstüğünü de, belki de yalvarışlarımdan bıktı, düşünüyorum. ne olursa olsun onun kararlarını , basit bir kul olarak, asla sorgulamayacağım.
ne derse her zaman o olur, hepimizi korusun.
Thor, hela, loki, zeus, poseidon, hades, shiva, odin, afrodit, hera neyse odur.
Zamandan ve mekandan ayrıdır, insan beyni öncelikle bunu kavrayamaz yada yokluğun kavramı gibi ebedi ezeli olmayı da anlamayaz, sonra görmediğim şeye inanmam yaftası vurur, sesleride göremiyorsunuz ama 20-20.000 hz frekansta bulunan sesleri işitebiliyoruz, sesin varlığını kabül ediyorsun da bir yaratıcının varlığını neden kabül etmiyorsunuz.
hücrelere hükmedendir. (c.c)

(bkz: anlayamazsınız)
işte bunlar hep sümerlerin şeysidir.

Neyse uzun hikaye.
olup olmaması hiç bir şeyi değiştirmemiş dünya çok uzun süredir aynı dünya hadi diyelim olsa bile bu uyduruk zımbır zımbır kof insan yapımı dinleri yapmadığı kesin cezalandıracaksa ben yokken böyle şeyleri benim adıma nasıl uydurdunuz ve riyakarlığı kendinize niye pusula eylediniz diye çok kızacağı kesin. dünyanın bu boktan hali insan yapımı dinlerin kendini evrenin merkezi görüp dünyanın içine etmesinden şimdiki savaşlar ve geçmişteki savaşlara katliamlara bir bakın. yoksa koca evrenleri yarattıysa bu tanrı karavana atmaz tutturur şaşmaz 3 kere o olmadı bunu deneyelim komedi dinler olmaz.
Çok şey yazasım var buraya ama biliyorum ki içimden geçenleri zaten biliyor. Yazmakla da bişey olmayacak . Sadece inananım ben ve hatalar yapanım. Bu dünyada şu an cehennemi yaşadığımı biliyorum ama seneye bana cenneti yaşatacak olan da odur.
alemde her fikrin, her görüşün, her buluşun bir yanlışı var...
yanlışı olmayan yalnız iki kelime: allah ve resulü...
necip fazıl kısakürek
kul isteyene, Allah (c.c.) istemeyene kızar. o halde ey müslümanlar, allahtan isteyin, kullardan değil..
De ki: Onların dedikleri gibi Allah'la beraber başka mabutlar da olsaydı o zaman elbette arş sahibine ulaşmak için bir yol, bir sebep araştırırlardı.
Şikayet için daha çok başvurup, şükür kısmında genelde unuttuğumuz..

Şükür önemli..
yaratıcının sanatını bir çiçekte, bir kedide, bir bebekte görmek önemli..
72 boyutlu bilinç sistemimizin en üst seviyesindeki rüya tezahürcümüz. Meleklerin ve Rab'ların üzerinde en yüce mutlak olan o' olarak bilinen, yaşam enerjimizi çektiğimiz kaynak'tır. Öyle bir tezahür gücü vardır ki yaratımın içerisinde yaratım mevcuttur.
en yüce varlık.
ama giderek şiddetlenen bunalım ve anlamsızlık dolu sürece maruz kalıp da çıkış yolu bulamadığım için yakardığımda bir ışık göndermemesi bana küstüğünü düşünmeme sebep oluyor.
bunun için nasıl bir günah işlediğimi bilmiyorum ama beni affedip bir ışık, çıkış yolu göndermesini diliyorum. çünkü her şeyin daha da kötüye gideceğini hissediyorum.
inanmaya devam edeceğim ama bana yol göstermedikçe anlamsız bir süreçte yuvarlanacağım sadece.
kendisine inanıyorum. inanmaya da devam edeceğim. ancak aynı zamanda bu anlamsızlık ve saçmalık içinde sürüklendiğim zaman bir ışık için yalvardığım zaman yanıt gelmediği için bana küstüğünü ya da beni terk ettiğini de düşünüyorum artık.
öyle bir anlamsızlığa maruz kalıyorum ki intihar da edemiyorum mutlu da olamıyorum. Allahın benim için yazdığına uyacağım da bundan hiç memnun olmadığım gerçeğini değiştirmiyor.
keşke beni terk etmeseydin... kayboldum ve ruhum bitti artık.
Belkide sen terk etmişsindir onu, çağrılarına mesajına kulak tıkamışsındır.
"Allah size yardım ederse hiç kimse size galip gelemez. Eğer sizi yüzüstü bırakırsa O'ndan başka size kim yardım edebilir? Artık müminler yalnız Allah'a güvenip dayansınlar."

bize verdiği, en başında nefes ve mükafata karşı onu anmamızı isteyen yaratıcı. yaratılanları, yaratıcı olarak materyalist düşünmek saçmadır.
en yüce varlık. sorgusuz sualsiz inanıyorum. inanç sorgu istemez çünkü.
inanmaya devam edeceğim ama hakkımdaki planına anlam veremiyorum. neden içime sinecek bir mutluluk, hayal, aşkın gerçek olmadığı, başkalarının mutluluklarının gözüme sokulduğu, anlamsızlık, saçmalık, öfke dolu saçma bir sürece maruz kaldığımı bir türlü anlayamıyorum. benden daha kötü, daha şuursuz insanlar bile mutlu olup hayallerine kavuşurken ben neden mutluluktan uzak kaldım ? bu soru hep kafamı kurcalayacak.
mutsuzum ve yakın zamanda mutlu olacağımı sanmıyorum ama inancım ölene dek sürecek. ama çok mutsuzum. umarım bir gün fark edip duyar beni.
hepimizi duyan ama bazılarımızı duymaktan bıkan ve duymayı bırakan en yüce varlık.
anlamsızlık ve saçmalık içerisinde geçirip başkalarının mutluluklarına maruz kaldığım ve yaşamak kavramını bırakıp tuhaflığa maruz kalmak olarak adlandırdığım bu uzun süreçte bugün bir kitapta okuduğum bir bölümü yaşadıklarıma ve öfkeme çok benzettim. sanırım benden o kadar bıktı ki uzun süre önce bir gün beni duymayı bıraktı. maruz kalıp pozitif bir şey hissetmediğim ve sürekli milletin kahkahalarını, mutluluklarını çaresizce izlediğim bu saçma ve anlamsız süreç aklıma başka bir sonuç getirmiyor.
bu yüzden artık susmaya karar verdim. kendisi de zalim değildir, sevgi doludur ve neden mutsuz olup susmaya devam edeceğimi biliyordur. bu boşlukta yaralanmak için nasıl bir günah işlediğimi bilmiyorum ama bir gün beni affetmesini umuyorum. o güne dek öfkem, üzüntüm, umutsuzluğum devam edecek. çıkış yolu yok.
evrenin maddi cüssesi değil, evren zatında bilinci meydana getiren fraktalımsı her yapıda tezahür eden saf ışık o.
görsel
bir solucanın ilkel nöronlarında zuhur eden kıvılcım da, maymunların alet yapımını öğrenmesini sağlayan canlı elektrik sarmaşığı da, evrende devasa boyuttaki enerjilerin etkileşimiyle meydana gelen kozmik ağda, yıldırım demetleri, akarsu yatakları, girintili ağaç dallarıyla her ölçekte kendini tekrar eden suret gibi ona ait.
yalnızca bilgisayarın hesaplama gücüyle görselleştirilebilen fraktallarla allahın bilincinin madde ötesi boyutunun sınırsızlığına ve benzersizliğine tanık oluyoruz mesela:
görsel
Ya sen nasıl bir ruh hastasısın?
fraktalların saf soyut yapısında et beden yok,
kan yok,
dışkı yok,
nötronlar, protonlar yok,
üreme sıvıları yok.

sadece saf bilgi,
saf güzellik,
saf doğruluk var.
Taptığımız yüce varlık.
diyalektik dualiteye sahip bir olgu.

ben ruhun ve tüm güzelliklerin sahibi olan allahla, maddeye, kaosa, entropiye hükmeden allahın aynı varlık olduğuna inanmıyorum.

diyalektik, her şeyin özü ve allah için de geçerli, iki ve ikiden fazla sayıda tanrıdan ziyade, birbirini diyalektik bakımdan tanımlayan iki karşıt güç hakim varoluşa.

allah denince zihnimde beliren imge, oğlunun başını okşayan baba ve kullara hükmedip davudi ses tonuyla emir veren kraldan çok,
iyiliğin ve kötülüğün,
karanlığın ve aydınlığın,
doğrunun ve yanlışın,
düzen ve kaosun,
maddenin ve ruhun devir daim halindeki mücadelesi!