bugün

(bkz: el adl)
inanmak üzere olan ateist beyanı.
Kendine yeni bahaneler aramakta.
Allah adaletli dir.
adaletli davranması ya da kimine iyi kimine kötü muamele etmesi diye bir şey yok o kesinlikle bu dünyaya müdahale etmiyor.
görsel
“Sokrat bir şölen münasebetiyle dostlarını topladı ve şu soruyu ortaya attı: ‘Adalet Nedir?’ Orada bulunanlardan dört tarif geldi. Birincisi: ‘Adalet başkasına verilmesi gereken şeyi vermektir.’ Sokrat bu cevabı yanlış buldu ve açıkladı: Mesela, aklını kaybetmiş birisinin elinden aldığınız silahı tekrar kendisine iade etmeniz adalet değildir. ikinci olarak: ‘Adalet dostlara fayda düşmanlara zarar vermektir.’ Sokrat, bunun da adalet olmadığını açıkladı: ‘insan bazen yanılıp kötülere dost, iyilere düşman olabilir. Bu halde adalet kötülere yardım iyilere zarar verme şekline dönüşmüş olur. Üçüncü olarak: ‘Adalet; içinde en kuvvetlinin, yani hükümdarın menfaatinin bulunduğu şeydir’ denildi. Sokrat bunun da adalet olmadığını ifade ederek ‘Hükümdarlar yanılabilir, kanunları kendi halkının ve kendinin aleyhine çıkarabilir.’ Dördüncü ve son tarifi kendisi yaparak: ‘Adalet; karşılıklı çatışma korkusunun ortaya koyduğu kanunlardır.’der. Bir başka ifade ile ‘Zarar vermekten ve zarara zararla karşılık vermekten kaçınma adalettir.” (Eliaçık, 2003: 480)

yukarıda paylaştığım bölüm, adalet, Tanrı, sonsuzluk gibi kavramların bilindiğinin düşünülüp aslında kesin hatlarla çerçevesi çizilmeyen, söylendiğinde her bünyede farklı çağrışım yapan havada şeyler olduğunu göstermek. Sokratesin yaptığı buydu bir nevi.

Ancak buna rağmen adaletsiz bir durum gördüğümüzde bunu sezinliyoruz. Bu yüzden de adalet doğuştan mı geliyor sonradan mı kazanılıyor o da ayrı bir tartışma konusu.

Benim demeye çalıştığım nokta şu. Eğer bir Tanrı varsa ve Tanrı olmaklığı gereği yalan söylemez ise, ve yine kendisinin adaletli olduğunu söylüyorsa bu varsayımsal akıl yürütmenin sonucu tanrı'nın adaletli olduğudur. Ancak biz adaletsiz bir Dünya görüyorsak eğer ve tanrı yalan söylemezse ve yine tanrı adaletliyse inancımıza göre bu adaletin sonradan sağlanacağını düşünmemiz gerekir.

Farkettiyseniz cevap yine inanç baz alınarak başta Tanrı'nın var olduğunu ve sıfatlarının da doğru olduğu kabulunden geliyor.

Ayrıca iyi ve kötü kavramlarının Tanrıdan bağımsız mı? Tanrıya bağımlı mı olduğunun sorgulaması için de şu sokrates'in ikilemine göz atabilirsiniz, ufuk açar.

(bkz: Euthyphron ikilemi)