modern satanizmin kurucusu olan ingiliz okültist. sanılanın aksine lavey değildir. Dağcı, satranç oyuncusu, yazar, şairdir. tam bir kadın düşkünüdür. sayısız metresi olmuştur. uyuşturucu partilerine, seks partilerine katıldığı bilinmektedir. kanlı ayinler de yapmıştır. annesi onu küçükken the beast lakabıyla çağırırmış. the book of the law kitabını, Mısır'da seyahat ederken sıradışı bir yaratığın ona yazdırdığı söylenmektedir. ozzy osbourne, mr. Crowley şarkısını ona adamıştır. jimmy Page de oturduğu şatoyu satın almıştır. Dünyanın en kötü insanı lakabıyla anılır. hayattayken pek çok kere dışlanmıştır. kendisi bir Atatürk hayranıdır. Atatürk için şiir yazmıştır. oğluna Atatürk ismini koymuştur. Altın şafak cemiyeti'ne üyedir. kendisinin büyü falan yaptığı bilinir. ölmeden önce doktoruna, "ben öldükten bir gün sonra öleceksin" demiştir ve doktor ölmüştür. ilginç bir adamdır vesselam.
ökültist, dağcı, şair, yazar, satranç ustası, tarotist, yogi ve gizli ajan* olmakla birlikte kara büyücü değildir. kara büyünün ne olduğu hakkında gram fikri olmayan kişiler tarafından kendisine, yol'un sol el tarafına** daha yakın gözüktüğünden dolayı bu sözde "paye" yakıştırılmıştır.
crowley hakkında pekçok şey denilebilir. kimileri bir şarlatan olduğunu iddia eder, kimileri ise yeni bir çağın gelişini tebliğ eden büyük bir inisiye olduğundan dem vurur.
demonoloji konusunda müthiş bir birikimi ve pratiği olsa da, kendisine satanist diyenleri görse muhtemelen güler idi ki bunu aklamak vesair için söylemiyorum zira bana soracak olursanız ruhani satanist olmanıza yönelik bir iddia illakendinizi aklamanızı gerektirecek bir şey değildir. aleister crowley'nin ise ruhani bir sanatistten veyahut bir lusiferyandan ziyade söz konusu arketipin insanlık tarihindeki özgür düşünce ve bireysellik konusundaki önemini kavramış bir majisyen olduğunu söylemek daha doğru olur.
mamafih, genel olarak hem thelema'daki bazı ritüeller, hem bir takım şiirleri, hem de demonoloji konusundaki bu güçlü yatırımları dolayısıyla crowley'i satanist olarak görenlerin sayısı az değildir.
modern wicca'nın kurucusu gerald gardner'a, wiccan ritüellerini hazırlaması konusunda büyük bir yardım sağlamış olsa dahi ki gardner'a ait olduğu iddia edilen ancak crowley olmasa belki de asla var olamayacak modern cadılık öğretisi wiccanlık, ne yazık ki zaman içerisinde ruhunu yitirmiş ve kadimliğe yapılan sözde bir dönüşün "cool" olduğuna inanmış ve new-age sistemler tarafından beyinleri yıkanmış ergenlerce istila edilmiştir.
burada crowley'i suçlamak mümkün değil çünkü wiccan disiplininin altını oyanlar kendisi hakkında çok bir şey bilmez. bu sebeptendir ki crowley'nin thelema felsefesi, en azından türkiye'de bu tarz kişilerin toplandığı bir yer haline gelmekten korunmuştur.
son olarak, crowley'nin thoth adlı müthiş tarot destesi altında imzası olduğunu da söylemek gerekir. geleneksel arcana'ya kıyasla çok daha aleni kabalistik konotasyonları ve sembolizmi içeren bu deste, tarot çalışacak birinin ulaşabileceği en uç noktalardan biri olduğundan dolayı yeni başlayanlara kesinlikle önerilmez. destenin, enerjetik açıdan fazlasıyla yüksek oluşu bu önermeme durumunun bir başka sebebidir, crowley'nin oluşturduğu thoth tarot, naçizane fikrimce, ancak ve ancak simya, kabala ve astroloji gibi disiplinlerin en az ikisi üzerinde belirgin bir hakimiyet sağlamış kişilerin üzerinde çalışabileceği bir destedir.
zira aleister crowley, hayatının büyük bir kısmını bu disiplinler üzerinde ustalaşarak geçirmiştir.
kendisiyle ilgili bir belgesel ya da vidyoydu izledim ama hatırlayamıyorum bir türlü o vidyoyu! belgeselde, kökünü deccal'in köküyle bir tuttuğu ve deccal'in kökünün de Mısır'a ve Firavun'un soyunan dayandırdığı için Mısır'a gezi düzenleyerek burda bir sürü mistik ayin yapmıştır.birçok heavy metal müzik grubu kendi adına müzik bile yapmışlardır. annesi bile bu adama(!) şeytan lakabını verdiyse -hristiyanlığın geleneklerine karşı geldiği için- artık ne kadar da gizemli biri olduğunu saptamak zor değil! bir de Atatürk meselesi var orası daha çok gizemli!
en çok bilinen kitabı the book of lies'da dahi şeytani öğretilerden, gizli ilimlerden çok sex magick kıssaları adı altında nekrofiliye yer veren sapkın bir şarlatan. Sahte majisyen kimliğinin ve bu imajla verdiği eserlerin gerçek okültizmle hatta spiritüal satanizmle hiçbir bağı yoktur.
misanthropic luciferian order tarikatınca aleister crowley'nin bir yalancı olarak tanımlanmasının en büyük nedeni crowley'ce kaleme alınan bir çok eserin, nekrofili kavramını, nekromansiyle alakalı babil orijinli geleneksel evokasyon yöntemleri üzerinden kutsaliyet atfederek satanizm içerisinde meşrulaştırmasına zemin hazırlaması durumundandır.
sıklıkla herhangi bir ben olmadığı hissine kapılırım; bizler sadece başka bir şeyin kendini ifade etmesine aracıyız; kendimiz hakkında düşündüğümüzde ise sadece bir düşün kurbanları oluyoruz.
bir ay önce bir kitapta okumuştum, dün bir filmde gecti ismi, sürekli kızıl kadınlara olan tutkunluğunun yanı sıra ibne ve fahişelerle açık acık sevişip aynı zamanda eşcinsel duyumları da bulunmaktadır, oğlunun adına atatürk koymuştur.
tarihin en gizemli adamlarından biri olarak geçmektedir, ve her dince çok günahkardır.
satanic maji kurucularından, modern satanizmin temel taşlarından birisidir. ökült örgütlerce majinin kötü çocuğu olarak anılmıştır. ayrıca george w bush'un anne tarafından dedesi olmaktadır.
kendisi kişinin istediği şey olmasını ve istediği şeyi yapmasını öğütler.kitaplarında müritlerine onların dahil oldukları şeyin herkese açık olmadığını ve kendilerinin özel ve üst bir azınlık olduklarını söyler. günah diye bir şey yoktur ona göre ve istekler elde edilmelidir kara büyü tarifleri bile vardır kitapta. tabi yapılmamalıdır. vicdan meselesi birazda.
nasıl ki, oliver cromwell britanya'ya, blavatsky teosofiye çağ atlattıysa; bu adamda satan düşünceyi yeniden yazdı, çizdi.
daha çocukluğunda, annesi onu revolution daki şeytan olarak, 666 sayısı ile özdeş olarak yetiştirdi. onu "the beast" şeklinde çağırdı. okudu büyük adam oldu, hakikaten de yakın bir üne kavuştu. isa'nın armageddon daki rakibi olarak kendi lasnmanını yaptı. nasıl ki lucifer günahı kendisinde topladıysa, bu adam da günahı keyif ve haz için yapıp durdu.
dağlara tırmandı, okültik şiirler yazdı. seylan, mısır, hindistan, meksika gibi gizli ilimsel tertiplerin bulunduğu mistik diyarları gezip, hatim etti. kaza sonrası gerçekleşen birkaç ölüm olayının zanlısı olarak suçlandı ama her defasında aklandı.
bir gece rüyasında, osiris ve isis'i gördüğünü açıkladı. söylediğine göre onlar, birer kadın avatarı seçerek, kendisine görüm olarak bildiride bulunmuşlardı.
evlenip, sicilya da kendi adına yapılan bir tapınakta mutlu mesut hayat sürmeye başlamıştı ki, emrinde çalışan bir adamın tapınakta yaşanan tüm majistik birleşmeleri ingiliz gazetelerine aktarması üzerine, yine başı belaya girdi.
beatles'lar, rolling stones'lar, onu albümlerine kapak edip, adına methiyeler dizdiler. bugün bile, metal felsefesinin arkaplandaki isimlerindendir. kuşkusuz kendisi çağdaşımız ünlü simalardan da, ünlü, mistiktir. tüm bunları yaşarken, mistik hanımefendi, blavatsky de unutmamak gerek. ele ele verdiler, teosofi yi adam ettiler.
"""Bilginin içinden Söz veriyorum! güvenin bana, her insan bir Tanrı´dır.
Çünkü en basit düşüncede, gençlik sıkıcı ve durgun, Akılsız cahil bir ırk, bir aptallık içinde,
Saf Gerçeğin kusursuz anlayışında. Doğuştan tanrı vergisi, benimle kesin tanımlanmış, Gerçi tümü boş yereydi,
felsefenin ter dökmesi, Ki o, tanımlanan en basit kavram, insanlık elbette kesinlikle borçlu ve minnettar.
Akıl var, bir anlık dalış için yararlı sanatlara, Fakat ciddi bir farklılık, ayrıcalık ortaya çıkınca,
Beyinlerimiz oynar ardından kalplerimiz, Lanet olsun şansa, rastgele Tanrılarımız için.
işte Son Her şeyin sonu; gecenin örtüsü, Çok derin değil ama idrak edemiyorum, Gördüm benden öncekini, korkunç görünümde,
işte Son Aşk çok eskiden terketti beni, yola koyuldum, Onun yolu genç bir adamla, yaşam küflü ve paslı.
Şimdi insanın ötesinde, hiçbir dostum yok. Benim için ümit yok, ışığın pırıltısı hiç yok.
Kara patikamda, ödünç bir teselli, Henüz buluşacağım gülen bir yüzle ve dürüst."""