bugün

bir şeyi benzerlerinden ayırmaya yarayan kendine mahsus özellik.
simge, sembol, bir kavramı, markayı, vb'yi anlatan özel işaret.
Örneğin, timsahın lacoste'u temsil etmesi
sahibinin serdar erener olduğu,çalışanlarıyla tanışınca çok mutlu olduğum,bonus reklamlarını yaratan,mezun olunca en çok çalışmak istediğim reklam ajansı.
nil karaibrahimgil in yerlerinde yuvarlandığı yegane mekan.*
Marka-model-çeşit anlamında kullanılır.
Örn: Singer alamet-i farikası
yaratıcı yönetmeninin Uğurcan Ataoğlu olduğu ajanstır. Diğer reklam ajanslarından farkı müşteri temsilcisi çalıştırmamalarıdır.
uludağ üniversitesi fotoğraf amatörleri topluluğu'nun* bir kaç sene önceki sergi konusu*.

http://ufat.uludag.edu.tr/diger/foto/

sergiler'den bakınız efem.
mezun olunca girip çalışmak yavaş yavaş yükselmek istediğim kurum.
(bkz: hacı şakirin alamet i farikası)
çalışanlarını dibine kadar sömurdüğü iddia edilen, akaretlerde konuşlanmış olan reklam ajansı.
bir şeyin farklı oluşunu gösteren şeyler bütünü. mesela entry girememek. insanin entry girmesi için net olması gerekir. ya da amaçlarını iyi belirlemiş, daldan dala atlamıyor olması. ikisi de yoksa, ne entry girebilirsin arkadaş, ne de arkasında durabileceğin sözler verebilirsin. gereksiz. yargısız. infazlar çoğaldı bu aralar, diri diri kalp kesiyorlar, kalp!

(yukardaki metin tamamen kurgudur. 15 ajdar anik gücündedir)
kisaca (bkz: etiket)
farkı farketme.
farkın göstergesi.
kalça üzerindeki gamze.
vedat özdemiroğlu'nu kadrosunda bulunduran reklam şirketi.
Yeni bir şey yapanların veya satanların eşyalarını, başkalarınkinden ayırmak için kullandıkları işaretler. Yapılan veya satılan eşyaların sahiplerinin hak ve menfaatlerinin kaybolmaması için bu durum, her memlekette kanunlarla, tüzüklerle ve milletlerarası anlaşmalarla bir düzene bağlanmıştır. Böylelikle yapılan eşyaların taklit edilmesinin önüne geçilmiştir. Bizde de 28 Nisan 1888 tarihli ve 25 maddelik bir alâmeti farika tüzüğü vardır.

Bu tüzüğün birinci maddesinde alâmeti farika şöyle tarif edilmektedir: Alâmeti farika mamullerle eşyanın yapıldığı yerin veya fabrikanın veya ticaret için satanların isim, şöhret ve yerlerini bildirmek için o şeylerin üzerine konulan isim, mühür, resim, harf, rakam, muhafaza gibi her türlü işaret ve damgadır.
(bkz: alametifarika)

http://www.tdk.gov.tr/TR/...&Kelime=alametifarika
Türkiye'nin henüz reklam konusunda yeterli bilince ulaşamamış insanlarına hitaben yaptığı reklamlarla nefretimi kazanmış reklam tasarım şirketi. tamam anlıyoruz işletmecisiniz, kar maksimizasyonu için pragmatik tutumlarınız da olacaktır ama işin bu boyutunu abartıp onursuzca taktikler kullanmanız nedendir? o ne biçim dido reklamı, o ne biçim turkcell reklamı, o ne biçim casper reklamıdır? bu kadar aptalca fikirlerle neyin reklamı iyi yapılabilir ki? bu reklamverenler de kuş beyinli sanırım. marka tutundurmak diye bir şey var. mesela ben tat bakımından dido denilen çikolatayı severdim ama özellikle bu reklamı gördükten sonra dido yememeye karar verdim. ben dido çikolatasını seviyordum. yani bu marka bana tutunmuştu. bugüne kadar dido denilen çikolatayı bilmemizin nedeni ben ve benim gibilerdi. ama şimdi bu gitti. şimdi gidip alameti farika'dan bir yetkili çıksa ve açıklama yapsa "kardeşim kötü reklam üzerinde çok konuşulan reklamdır. bu basit bir aldatmacadır." gibi tamamen amatörce, tamamen bir pisliğe yakışacak laflar edecektir. reklam yapan insan yaratıcı olur. bütün duyu organlarına hitap eder, hatta duygularıyla oynar insanın. neye dayarak yapar bunu? reklamcı sanatçıdır, estetiktir.
marka anlamındaki eski dilde bir sözcük grubu.
kaliteli bir reklam ajansı.

bazı işleri bir miktar reklam bilgisi içerse de güzel çalışmaları mevcut.
Benim, post ofiste çalışırken, hergün sürekli girip çıkmak zorunda kaldığım ajans.
son zamanlarda dillerden düşmeyen, iyiden iyiye piyasa olmuş tamlama. artık tiksinti gelmeye başladı.
drowların alamet i farikaları crossbowlarıdır.
(bkz: şapkasız çıkmam abi)