bugün
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri11
- görüldü bile atmayan insan tipi18
- iğrenç bir his tarif et17
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks15
- allah yerine hızır'dan yardım istemek14
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak9
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri22
- öğretmen maaşları18
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj19
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat12
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- deniz gezmiş25
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek20
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek29
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- anın görüntüsü10
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek17
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi19058
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- sözlük kızlarının saç rengi9
- budweiser14
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
entry'ler (1434)
konuyla ilgili nefret içermeyen bir yazı(sanırım tam da ihtiyacımız olan şey)
''tabiatta ancak şempanzelerde gözlemleyebildiğimiz bu frensiz ve gaddarca şiddet güdüsü acaba insanlara nasıl kabul ettirilebiliyor?''
http://nbeyin.com.tr/…log/beyinde-ateslenen-siddet/
''tabiatta ancak şempanzelerde gözlemleyebildiğimiz bu frensiz ve gaddarca şiddet güdüsü acaba insanlara nasıl kabul ettirilebiliyor?''
http://nbeyin.com.tr/…log/beyinde-ateslenen-siddet/
yarın saat 14:30'da kent otel'in önünde yapacağı basın açıklaması sırasında yalnız bırakılmaması gereken adam.
karpuz olduğunuzu unutun.
buraya bakarsa bi' ses etsindir.
nedir, nasıl meslek haline gelir, kime uygundur, kim ustasıdır; en iyi ankara üniversitesi iletişim fakültesi'nde, reklam atölyesi'nde öğrenilir. tasarımcı ve reklamcı, metin yazarı ve reklam yazarı, reklam yazarı ve reklamcı, müşteri temsilcisi ve reklamcı arasındaki farklar büyüktür ve önemlidir. işte reklam atölyesi bu farkları öğretir, yaratır ve bu sayede mezunlarının sektörde fark yaratmasına katkıda bulunur.
bu da bonus; (bkz: mehmet sobacı)
bu da bonus; (bkz: mehmet sobacı)
dışarıda en çok duyduğu 3 şey
1.) ya benim de çok güzel fikirlerim var aslında, bak anlatıyım mesela bi' tanesini...
2.) beni de oynatsana reklamlarında
3.) aa, ne güzel, ben de çok istiyodum reklamcılığı ama mühendis oldum işte'dir.
1.) ya benim de çok güzel fikirlerim var aslında, bak anlatıyım mesela bi' tanesini...
2.) beni de oynatsana reklamlarında
3.) aa, ne güzel, ben de çok istiyodum reklamcılığı ama mühendis oldum işte'dir.
ajansta en çok duyduğu 3 şey
1.) brief'e gerek yok, anlattım ya şimdi.
2.) hedef kitle: herkes
3.) deadline: hemen/acil'dir.
1.) brief'e gerek yok, anlattım ya şimdi.
2.) hedef kitle: herkes
3.) deadline: hemen/acil'dir.
boş bakınızların kralı izdivacına taliptir.
(bkz: o kadar gerizekalıyım ki cümle bile kuramıyorum)
(bkz: o kadar gerizekalıyım ki cümle bile kuramıyorum)
(bkz: ya bi siktir git)
seni yıkacak dozerin...
- taraftar
- taraftar
tanıyan bilir. ben galatasaraylıyım. hatta o -lı yapım eki, takımın bir parçası olmaktan bizi alıkoyar düşüncesiyle, "hangi takımlısın?" diye sorulduğunda, "galatasarayım!" diye cevap veririm.
neyse, burada konu ben değilim.
herkes bilir. ayhan akman galtasaray'ın kaptanı. galatasarayla maddi ilişkisi bu minvalde. manevi ilişkisi; -en azından akıllarda kalacak, on yıl sonra çocuklara anlatılacak olanı-
"bir ayhan vardı, 5 metrelik yarıçapında rakip futbolcu yokken kendi kendini çalımlamaya kalkar yere düşerdi. ali sami yen'e veda ederken herkesin aklında metin oktay, herkesin ağzında galtasaray varken; onun aklında cem yılmazla çektiği reklam filmi, onun ağzında sakız vardı."
neyse ki, burada konu o da değil.
bilen bilir, kasım 1993'te manchester'ı eleyip şampiyonlar ligi'ne katıldığımızda tugay'ın gözyaşları, bütün türkiye'ye sevinci, gururu, zaferi aynı anda yaşatmıştı. o gece her şey kusursuzdu. ama tugay'ın gözyaşları söylenecek her sözden, atılacak her zafer çığlığından daha iyi anlatıyordu hissettiklerimizi. bütün gazetelerde tugay'ın gözyaşları içindeki fotoğrafı vardı ve altında "tugay hem ağladı hem ağlattı" yazıyordu.
şimdi sene 2011. galatasaray ali sami yen'deki son maçında rezil olmaktan bir fenerbahçeli'nin golüyle son anda kurtulmuşken... stadın ışıkları sönmeden önce, ali sami yen'e yazılmış bir şiir okunuyor. arda utancından ağlayamıyor. taraftar ağlıyor. taraftar, takımının düşürüldüğü hale ağlıyor. taraftar yarın kalbinin en hızlı attığı yere girecek dozerlere ağlıyor. taraftar hırsından, sinirinden, çaresizliğinden ve maruz bırakıldığı hayal kırıklığından ağlıyor. bu sırada kameralar bir adamı gösteriyor. sahanın ortasında saçları sarı gözleri kırmızı ilk bakışta kim olduğu anlaşılamayan bir adam... ağlıyor. tugay yine ağlıyor. tugay yine "hem ağlıyor hem ağlatıyor."
o'nun ağladığını görünce hatırlıyor taraftar. 1993'ü hatırlıyor. kim olduğumuzu, ne olduğumuzu hatırlıyor. koltukları "domuzdan ne koparsam kardır, satarız ednancım çok para." mantığıyla söktürülmüş stada gelip taşın üstünde oturan; hatta saatlerce ayakta, her şeye rağmen takımının yanında duran taraftarın karşısına geçip gevşek gevşek sakız çiğneyen boklavatlardan başka olduğumuzu hatırlatıyor bize o gözyaşları. o'nun gözyaşları.
o'nun gözyaşları bizi bi' takım için ağlamaktan değil, bu takım için ağlamayandan utandırıyor.
neyse, burada konu ben değilim.
herkes bilir. ayhan akman galtasaray'ın kaptanı. galatasarayla maddi ilişkisi bu minvalde. manevi ilişkisi; -en azından akıllarda kalacak, on yıl sonra çocuklara anlatılacak olanı-
"bir ayhan vardı, 5 metrelik yarıçapında rakip futbolcu yokken kendi kendini çalımlamaya kalkar yere düşerdi. ali sami yen'e veda ederken herkesin aklında metin oktay, herkesin ağzında galtasaray varken; onun aklında cem yılmazla çektiği reklam filmi, onun ağzında sakız vardı."
neyse ki, burada konu o da değil.
bilen bilir, kasım 1993'te manchester'ı eleyip şampiyonlar ligi'ne katıldığımızda tugay'ın gözyaşları, bütün türkiye'ye sevinci, gururu, zaferi aynı anda yaşatmıştı. o gece her şey kusursuzdu. ama tugay'ın gözyaşları söylenecek her sözden, atılacak her zafer çığlığından daha iyi anlatıyordu hissettiklerimizi. bütün gazetelerde tugay'ın gözyaşları içindeki fotoğrafı vardı ve altında "tugay hem ağladı hem ağlattı" yazıyordu.
şimdi sene 2011. galatasaray ali sami yen'deki son maçında rezil olmaktan bir fenerbahçeli'nin golüyle son anda kurtulmuşken... stadın ışıkları sönmeden önce, ali sami yen'e yazılmış bir şiir okunuyor. arda utancından ağlayamıyor. taraftar ağlıyor. taraftar, takımının düşürüldüğü hale ağlıyor. taraftar yarın kalbinin en hızlı attığı yere girecek dozerlere ağlıyor. taraftar hırsından, sinirinden, çaresizliğinden ve maruz bırakıldığı hayal kırıklığından ağlıyor. bu sırada kameralar bir adamı gösteriyor. sahanın ortasında saçları sarı gözleri kırmızı ilk bakışta kim olduğu anlaşılamayan bir adam... ağlıyor. tugay yine ağlıyor. tugay yine "hem ağlıyor hem ağlatıyor."
o'nun ağladığını görünce hatırlıyor taraftar. 1993'ü hatırlıyor. kim olduğumuzu, ne olduğumuzu hatırlıyor. koltukları "domuzdan ne koparsam kardır, satarız ednancım çok para." mantığıyla söktürülmüş stada gelip taşın üstünde oturan; hatta saatlerce ayakta, her şeye rağmen takımının yanında duran taraftarın karşısına geçip gevşek gevşek sakız çiğneyen boklavatlardan başka olduğumuzu hatırlatıyor bize o gözyaşları. o'nun gözyaşları.
o'nun gözyaşları bizi bi' takım için ağlamaktan değil, bu takım için ağlamayandan utandırıyor.
dikkatli bakılırsa metin oktay tribünde ağlarken görülebilir.
pet şişeler 2 oldu.
sandıklardaki zarflardan oy pusulası yerine mektup çıkmıştır: kahır mektubu.
http://www.youtube.com/wa...4yqeq&feature=related
http://www.youtube.com/wa...4yqeq&feature=related