Bir romanda, öykü ya da tiyatro oyununda olayların akışı, yürüyüşü. Başka bir deyişle, bir öyküden ya da romandan betimlemeler, duygusal özellikler çıkarılırsa, ayrıntılar atılırsa, geriye kalan olay çatısı, o romanın ya da öykünün aksiyonudur. Kabaca sınıflamak gerekirse bir edebiyat ürünü; konu, aksiyon, kişiler ve anlatımdan oluşur. Klasik roman anlayışına göre aksiyon, konuya bağlı olarak romanın ana unsurudur. Önce olayın çatısı kurulur, gelişimi plânlanır, sonra kişiler bu gelişim içine yerleştirilir. Daha açık bir söyleyişle, olayı öne alan bir öyküde ya da romanda, aksiyon, vazgeçilmeyecek ilk ve ana ögedir. Çağdaş roman anlayışında, aksiyonun ikinci plana atıldığı, olayın olup bitmesinden çok, bu gelişimin ayrıntılarının, insan dünyası öne alınarak işlendiği görülmektedir. Sanat yapıtındaki gerilimi sağlayan aksiyon, genel olarak hareket anlamını yitirmiş, romancının konuya bakış açısı değişmiştir. Söz konusu olan dıştaki olayların gelişimi, yürüyüşü değil, bu gelişim ne olursa olsun, bunun insanın dünyasına yansıyış biçimidir.
"Erzurum'da yaşarken benim daha keskin hatlarım vardı. izmir olgunlaştırdı beni.
Bir muhafazakâr olarak izmir'de çok rahat yaşadım. Belirli hassasiyetleri olan, içki içmeyen birisi olarak bu benim şansım oldu. Tarzı ne olursa olsun herkesin kendi istediği gibi yaşama hakkının olduğunu bana bir anlamda izmir öğretti. Beni izmir mayaladı."
bu hafta pkk'nin kadrosunu tanıtmış. öcalan'ı tanıtırken uzun uzun anlatmış biryerde ...1949'da urfa'da doğdu, ilkokulu falan orda okudu... kürtçe bilmiyor...
ya bi siktirin gidin yaw, akıl var mantık var 49'da urfanın bir köyünde doğmuş insan nasıl olurda kürtçe bilmez. gazeteciliğin de bir şerefi var, izzeti var. Bir şeyi sevip sevmemek başkadır, gazeteci olarak objektif davranmak başkadır.
türkiye'nin en kaliteli haftalık haber dergisi. tarafsız, sansasyonsuz bir dergi olmasının yanı sıra, değindiği konularla insanın bilgi dağarcığını bir haylı genişletir. çekinmeden alın.
her hafta alıp büyük bir beğeniyle okuduğum bana çok şey kazandıran yazarların bulunduğu kannımca türkiye'nin en nitelikli dergisi. ahmet taçgetiren ve ali bayramoğlu okumak ayrı bir zevk.
turizmde otel-acenta arasında yapılan anlaşmaların dışında, sezon içerisinde satışı arttırmak amacıyla otelin uyguladığı fiyat indirimidir. ayrıca anlaşma içerisinde de gün aksiyonu adı altında acentanın sattığı odalar için 7 güne 6 gün, 14 güne 12 gün yada 21 güne 18 gün ödeme gibi indirime gidilmesidir. maksat acentanın satıştan daha fazla kar sağlayarak otelede kazandırmasıdır. müşteriler aksiyon uygulanan otellere yönlendirilerek herkezin ekmek yemesi sağlanmış olur.
hocaefendi'nin sayıları 10'u geçen neşriyatlarından sadece birisidir. çok ehemmiyet vermeyin.
(edit: cemaat içinde, cemaat'in en dışarıya yönelik mecmuatı olarak kabul edildiğinden "hocaefendi for beginners" yani başlangıç seviyesi şakirtliğin en çok okutulan eserlerindendir. aslına bakılırsa o kadar dışarıya yöneliktir ki; bazen beginner bile değil, "for the very first initiative" tarzı bir yaklaşım görülür bu dergiyi dağıtan cemaat abilerinde.)
haftalık siyasi-haber dergisi,fetullah gülen'ci olduklarını gizlemezler ama öyle insanı bunaltan bi tutuculukla yanlı haber yaptıklarıda görülmemiştir, velhasıl çok sağlam bir dergidir.