konuyu ekşide, devlet bana bakiyor nickli bir yazar arkadaş gündeme getirmiş ama buraya taşımamakta olmazdı.
istinye enka koru da, 2.6 m ye satılan, tapusuz daire.
heralde a4 e dileçke yazıp, yemin ederek üzerinize veriyorlar evi.
ekonomideki stabilitenin devam ettiğine kanaat getirmişler demek ki. mevduat faizi, iyi bir alternatifi olarak yatırım araçları listenin başında durmaya devam edecek.
borsa bir süre daha üvey evlat. keza şu faiz ortamında borsa büyük risk.
baktılar enflasyonun artış hızı azaldı, çok kurcalamayalım demişler. alınması gereken kararları öteleyip kendilerince zaman kazanmışlar.
dünyanın düz olduğunu kanıtlamaya çalıştıkları her deneyde, her seferinde, aslında dünyanın yuvarlak (geoik) olduğunu yeniden keşfediyorlar.
bunlara göre uzaya çıkan 19 ülke, yüzlerce insan, 9691 uydu ve uydu gönderen 87 ülke (türkiyenin bile 17 uydusu var) ağız birliği yapıp gerçeği bunlardan saklıyor.
yahu düz olsa neden düz olduğunu saklayalım diyorsun cvp yok.
satılıyor,
1979 yılında 67,5 milyon dolara LA Lakers'ı satın alan Buss ailesi, spor tarihine geçecek anlaşma ile 10 milyar dolar karşılığında LA Lakers'ı Dodgers'ın sahibi Mark Walter'a satmayı kabul etmiş.
tabi olm, aslında üretilen bütün mikroskopların içine video oynatıcısı koyuyorlarmış. sen atom altına falan baktığını sanıyorsun ama aslında hepsi universal studiosta hazırlanmış kurgu filmler.
aslında kurumsallığı tanrı bulmuş.
bir manuel iş kitabı mevcut.
departmanlar var, hiyerarşik personel şeması var (melekler, peygamberler, din görevlileri inananlar, inanmayanlar... ) , iş tanımları belli, prosesler, prosedürler... müdürler var, emeklilik var.
belirli görevleri yerinde getirebildikçe bir üst pozisyona yükselme var.
diğer şirketler (dinler) ile bir rekabet ortamı mevcut. sahada satış elemanları (din görevlileri) falan var.
yani bildiğin şirket organizasyonu ve operasyonu şeklinde sistem kurulmuş.
gerçi bakireyim mi demek istiyor yoksa, az kullanıldı mı demek istiyor çok anlaşılmıyor.
ama siz dediği ( y'all) takipçilerinden (ya da çevresindeki insanlardan) daha dar olduğunu net bir şekilde ifade etmiş.
not: çok özür dilerim, normalde böyle bodoslamasına, hayvan gibi cinsellik enrtysi girmem ama bunda da kinaye yapmadan olmazdı.
saymadım ama açtım diyorsa açmıştır heralde.
yaratıcı, komik, ferasetli ya da akılda kalıcı değil ama en azından denemekte.
keşke önce kağıda yazıp çizse.
masklavi dostum, çeyrek asırdır ülke yönetiyorlar. bi zahmet lütfetsinler de 25 senede savunma sistemi bari yapalım.
bu ülkede 1936'da tek motorlu uçak üretiliyordu. (bkz: Nu.D-36)
1938'de Türkiye'nin ilk yolcu uçağı üretildi. (bkz: Nu.D-38)
futbolda, kalecinin topu elinde en fazla 8 saniye tutabileceğini belirten karardır.
8 saniyeyi geçtiğinde rakip lehine korner kararı verilir.
Futbola yeni getirilen 8 saniye kuralı ilk kez dün gece FIFA Kulüpler Dünya Kupası'nda Ulsan-Mamelodi maçında uygulandı. Mamelodi kalecisi 8 saniyeden fazla topu elinde tutunca rakip takım lehine korner verildi.
Hakem 8 saniyenin son 5 saniyesini açık işaretle sayıyor. Bu açık sayma kalecilere bir uyarı amacıyla yapılıyor.
uçak almış
58 milyon dolara (2.2 milyar TL) iş jeti Falcon 6X
Tüm dünyada yalnızca 55 tane sipariş verilen lüks jetine kavuşan Özdemir, eski jetini hızlıca satışa çıkardı. eski jetin sahibinden.com ilanı için tıklayın
efenim Milli Eğitim BakanıYusuf Tekin in öğretmenler tarafından hunharca sevildiğini gösteren olay. tabi varsa, sözlükteki öğretmen arkadaşlarında görüşleri önemli.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Ankara Altındağ’daki Şehit Onur Doğan ilkokulu’nda düzenlenen “dönem sonu faaliyet haftası” etkinliğine katıldı.
Toplantıya bir kadın öğretmenin Bakan Tekin'e yaptığı övgüler damga vurdu. Kadın öğretmen, "O kadar işlerini öyle özveriyle yapıyorlar ki... Sizin bir attığınız plan, program, hatta bizi takip edip kalp atıyorsunuz biz okulda çıldıracak gibi oluyoruz. Bizim için ünlüsünüz siz. Gerçekten iyi ki varsınız.
sadece kemal sunal filmleri ile büyümüş çocukların devam ettirdiğine inandığım alışkanlık. sunal filmleri 30 yaşın altındakilere ne derece hitap eder bilemiyorum. çünkü yeni nesil, eleştirel mizaha, en azından film kategorisinde çokta vakıf değil (misal bazı stand up çı arkadaşlar bu işi güzel yapıyorlar)
sunal filmleri çekim kalitesi, edit teknikleri, renk paleti, kullanılan kamera açıları falan düşünüldüğünde yeni nesli biraz sıkar gibime geliyor.
gençleri yakalarsa ancak küfür komedisi yaptığı için yakalar bu filmler. ama alt katmanda verilen (aslında çokta gizli olmayan) laf sokma sanatını kim ne kadar anlar bilemem.
troll gibi başlık açtığım için özür dilerim ama olayın kendisi vatandaş trolleme
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, türkiyenin üreteceği kaan savaş uçağının, seri üretime başladığında, amerikanın f35 lerinden daha iyi olacağını dile getirdi. ne kadar daha iyi ? burası önemli. bir tık. evet, f35 lerden bir tık daha iyi olacak yerli uçağımız
bu arada, f35 lerin uçan bilgisayarlar olduğunu hatırlatayım. (bkz: f-35)
peki mesela neyi daha iyi olacakmış ? misal f35 lerin tek motoru varmış, kaan da iki motor olacakmış. bu akıllara zarar kıyaslama ve zoraki sidik yarışı, iyi bir şey ortaya çıkacaksa bile şimdiden uçağın marka değerine zarar vermektedir.
umuyorum ki kaan, sahiden yapılan en iyi 5. nesil uçaklardan olsun ama, bir uçağı diğerleri ile kıyaslarken motor sayısını ve tık ları baz almayalım.
okudum. yazar arkadaş belli ki, erkeklerin jedi ustası, bir halk kahramanı, el galaktikosu, dr manhattan ı.
üstelik hikayesinden arabası olduğu da anlaşılıyor.
bir insan ne kadar kıskanılabilirse o kadar kıskandım.
ne kadar vatan sever olduğunu ve ne kadar efektif işler yaptığını farklı bir iktidar yönetiminde görmeyi çok istediğim girişimci/yatırımcı.
bu ülke için bir çivi bile çakıyorsa başımız üzerine. umarım ülkeye katma değeri artarak devam eder, umarım yarın iktidar değiştiğinde yaptığı işlerin çoğunun şişirme olduğunu görmeyiz ve umarım iyi işleri yeni hükümet tarafından da fonlanır.
ama rte akrabalığı şu an için yaptığı belki de iyi şeyleri gölgelemektedir.