bugün

atv ekranlarında, iki büyük usta haluk bilginer ve demet akbağ' ın başrollerini paylaşacağı sit-com tarzındaki dizidir.
ikiliye şebnem sönmez eşlik edecektir.
genelde çok fazla ses getirmesin ve masraftan kaçmak için yapılan düğündür.
görsel
gülse birsel, the birdcage filminin hikayesini aynen kopyalamış bu filme yapıştırmış.

http://www.imdb.com/title/tt0115685/?ref_=nv_sr_1
fragmanına bakarsak pek de komik bir film değilmiş gibime geliyor.
Az sonra gireceğim film, umarım hayal kırıklığı olmaz.
abartılı karakterlerin saçma sapan hareketler yaptığı film. engin günaydın bile kurtaramamış filmi. bu sene bir daha yerli komediye gitmeyeceğim bu sondu, para kolay kazanılmıyor.
Gülse birselde olsa insan bir tereddütle giriyor fakat, hiçbir hayal kırıklığına uğratmayan, mükemmel bir senaryoyu mükemmel bir kadroyla tamamlayan mükemmel bir film.
Şimdi o ne dedi bu ne dediyi bir kenara bırakalım, bir filmden ne bekleye bilirsiniz? size önerim eğer sevdiğiniz sanatçıların ve oyuncuların bulunduğu bir filme gidecekseniz, beklentinizi en üst seviyeye sakın çıkarmayın. çünkü beklenti ne kadar yüksek olursa film size o kadar vasat gelecektir.

Filmimize gelecek olursak, benim beklentim zaten türk yapımlarına karşı hep bir tık altında olur, filme giderim ve beklediğimden öte bir dram veya komedi ile karşılaşırsam bu da hoşuma gider. aile arasın'da da aynen böyle film düşük tuttuğum beklentimi karşılamak ile kalmadı beni kahkahalara boğdu. engin günaydın'ın oyunculuğu yıkıp geçti. öyle bok atılacak vasat bir film değil, kesinlikle izlenilebilir bir komedi ve yer yer de dram yaratan bir film. sadece filmin müziklerine biraz daha özen verilebilirdi. müzik yönünden daha gümbür gümbür bir şeyler beklediğimiz sahneler olmadı değil. adana ayrıntısı ise bir başka, ve yine adanalının adanademirspor lu olduğu vurgulandığı bir film.

Filmde su kutlu'yu neredeyse çıplak gezdirmişler, bu bana biraz abartılı gelse de abazanlar için iyi bir durum olduğu gerçek. gidin izleyin derim.
Sinema salonuna girdiğimde reklamlar oynuyordu henüz. Kalabalıktı, ben yerimi bulup oturduktan sonra da gelenler oldu. Çevreme şöyle bir göz gezdirdim ışıklar sönmeden. Tıklım tıklım doluydu. içimden " vay be, milletce gülmeye ihtiyacımız bu kadar çok mu" diye geçirdim. Kendimi düşünüp "evet bu gündem zehirlenmesi kimi gülmeye muhtaç etmedi ki" dedim.
Bu kadar kalabalık olması filmden beklentinin büyük olduğunu söylüyordu söylemesine de beklentileri pek karşıladığını söyleyemem. iyi oyuncuların da iyi senaristle bir araya gelmesi gerektiğini düşündürenen bir film olmuş. Hepsinin emeğine sağlık.

Film çekecek olsam çektiğim kısımları montajlayıp, gereken yerleri yeniden yazıp yeniden çekerek bir daha izleye izleye çekerdim. Oturduğun yerden söylemesi kolay dersen de, oturduğum yerden filmi izlerken keyif almak istiyorum derim ben de.
Özetle, üzerinden geçilmesi ve düzelmesi gereken yerler olmasaymış sıkılmadan izlenebilirmiş diyorum. Nasıl da sabırsızlıkla gitmiştim oysa.
olmuş türk komedi filmidir.
türk filmidir, komedi filmidir. bak bu ikisi bir arada olunca beklenti artık rezalet seviyelere indiği için tereddütten öte sabit önyargın oluyor tabi.
ama olmuş abi. gerçekten küfürle güldürmeyi amaçlamayan, mesaj verme amacını insanın gözüne gözüne sokmayan, komedi sahneleri sırf komik olsun diye çekilmemiş, filmin akışına uydurulmuş, kesinlikle sıkmayan bir film.
gülse birsel benim gözümde her zaman dişi cem yılmazdı. bu düşüncemi birkez daha pekiştirdi. ülkede parmak basılması gereken bazı konulara inceden(hatta bazen kalından) dokundurmuş.

sevdim ben bu filmi. son birkaç sene ve gelecek birkaç sene(arif v 216'yı saymazsam, beklentim yüksek çünkü) içinde çekilmiş çekilecek en güzel türk komedi filmi olacaktır muhtemelen.

küfürle güldürmüyor dediysem küfür yok demiyorum tabi. küfür birçok kültürde olduğundan daha fazla yer almakta bizim kültürümüzde. yadırgamam, kızmam, övmem de. bizim sonuçta. ama artık göte sokmalı ama koymalı espirimsilerden bayıldık. hiç bir komedi unsuru barındırmayıp, sadece küfrederek güldürmeyi amaçlayan, türü sözümona komedi filmlerinden bıkmıştık artık. (en azından ben bıkmıştım)

bu film tam olarak bu yöndeki eksiği kapatabilmiş bence. küfrediyor ama güldüğünüz yerler küfürler değil.

eksikleri yok mu? var tabi. biraz daha üzerinde çalışılabilirmiş belki ama uzun zamandır komedi filmi yapılmıyordu türkiyede.

ek olarak, derya karadaş'ı üzerine yapışıp kalan zerrin karakterinden dolayı hem seviyorum hem de başka birşey yapamıyormuş gibi düşündürdüğünden dolayı biraz gıcık oluyorum. ama bu filmde cidden döktürmüş.

gidin izleyin abiler. elle tutulur bir türk komedi filmi sizi bekliyor.
gülse birsel'in pr şirketi twitter ve ekşi sözlükte filmin dev reklam yaptırıyor.

ekşi sözlük'te filmi beğenmeyen olursa eleştiriyi arkaya kaydırmak için filmi öven en az 6 -7 entry üst üste giriyor. ha keza twitter'da da öyle. nedense burayı pek sallamamışlar.
En kısa zamanda gidip izlenecek filmdir. Engin günaydın yeterli. Evet.
fragmani izledigim gunden beri acayip merakla bekledigim film. firsat buldugum ilk zamanda gidip izleyecegim.

engin gunaydin ve askim, birtanem, hayatim, her seyim demet evgar hanimcigim yeter.
Filmin yan karakterleri çok iyi işlenmişti, espriler de tandindaydı lakin mihriban karakteri çok kısa tutulmuştu. Gulse birsel in karakter yaratmada ki ustalığı meşrudur. Lakin film yükselip yükselip alçalıyor. Karakterler sağlam da olsa. Ölçü tutmamıș. Onun dışında çok eğlendim inceden göndermeler filan cümbüş havasındaydı. Uzun zamandır türk komedi filmleri lnde olmayan güzel bir hava vardı.
oyuncu kadrosunun kimlerden oluştuğuna baktım, kimlerin olmaması gerçeği daha çok dikkatimi çekti.
maalesef oyunculuk sektörümüz perişan. yetenekli oyuncular gözardı ediliyor, ahbap çavuş ilişkisi aşikar.

hele "efendim beklentinizi yüksek tutmadan izlerseniz çok güzel!!!" gibi yorumlar çok saçma. O zaman biz de eş dost tanıdıkla film çekelim, beklentinizi yüksek tutmadan izler misiniz?

fragmanına baktım, maalesef güldüreceğini hiç düşündürtmedi.

ekşi sözlükte olumsuz yorumları bastırmak için kendileri tarafından fake entry bombardımanı yapıldığı çok belli.

oyunculuk konusunda hiçbir yeteneği olmayanlar (başka alanlardaki yeteneklerini bilemem) dayatılmaya devam ediliyor, yazık ki ne yazık bize.
çete olmuşlar. hep aynı isimler, aynı kadrolar benzer projelerle ısıtılıp ısıtılıp sunuluyor, yersen.

ülkemizin yenetmeklerinin önüne sedler çekilmiş. yeni, dinamik, coşkulu, bizen yapımların önünde duruyorlar. bu ülkenin evlatlarına bırakmak istemiyorlar gösterileri.
izlemek istediğim film. sırf engin günaydın için
Türk komedi filminin recep ivedik den ibaret olmadığını kanıtlamış film.

Öncelikle her ne kadar iddialı (hatta kaliteli) yapımlara sahip olsa da dizi serileri olmasından ötürü gürse birsel in mizah anlayışına biraz mesafeli idim.

Doğan medyanın pıtı pıtı komikli kızı olduğundan ötürü yine aynı kanaldan bir parlatma bir destek olma durumu olduğu hissiyatına da kapılmıştım. (bkz: ertuğrul özkök) (bkz: ayşe arman)

Ama yanılmışım...sıcak, komik, eğlenceli, boğmayan ve kaliteli bir türk komedisi çıkmış ortaya.

Bundan sonrası spoiler tabiki de:

Engin günaydın döktürmüş. Vavien deki oyunculuğunun üstüne koymuş. Acı yeme sahnesi ve uçak yolculuğu acaip iyiydi.

Demet evgar emre karayelsiz de “bir kadın” rolüne acaip gitmiş. Daha ne olsun.

Erdal özyağcılar a cidden adanalı mı bu dedim. Kebaptan başlayıp inşaata uzanan iş hayatları için güzel göndermeler olmuş. Filmin sonunda ahanda behiye hala ya göz koyacak diye düşündüm ama olmadı.

Belki de tek eleştirim hadi solmaz bir pavyon şarkıcısı açık giyinir falan...ama kızının bu kadar açık giyinmesi konusunda sanırım haşmet kurt haklı sırıtmış.

Sonuç: gidip kafa dağıtmak için izlenmesi gereken başarılı film.
evet dün gece 22:00 seasına ani bir karar ile gidip izlediğimiz film. gerek filmin güzelliği, gerekse salonda yankılanan kahkaha sesleri olsun gerçekten mutsuz çıkmak mümkün değil bu filmden.

gülse birsel çok iyi bir senaryo çıkarmamış diyebiliriz tamam kabul ancak engin günaydın beyciğim ve adeta bir alfa kadını olan demet evgar'ın oyunculukları yetti de arttı. ayrıca ayta sözeri de filme gerçekten hem çok yakışmış hem de filmin havasını değiştirmiş.

emeği geçen herkesi kutluyor, kendini komedyen sayan insanların (şafak sezer, şahan gökbakar vb.) filmlerine gidip gişe yaptıracağınıza bu filme gidin diyorum. emin olun ki salona ön yargı ile gidip pişman çıkmayacaksınız.
Kadronun sağlamlığı ve kalemin gülse ablaya ait olmasi sonucunda cok yuksek bir beklentiyle gittim. film-dizi konusunda oyle zor begenen biri degilimdir ama maalesef ki vasatın bile altı. gülse birsel sanırsam bütün senaryo yazma kotasini avrupa yakasinda bitirdi, yapma abla artik, 10 sene once zirveye cikmissin orada birak. (ben avrupa yakasindan sonra yalan dunyayi da zerre kadar begenmemistim asiri yuzeysel ve zorlamaydi bana kalirsa) film 10 uzerinden en fazla 4 alabilir o da oyunculuklar hatrına. zaten gişeye oynadigi cok belli, senaryoda fazla bir zeka urunu yok en son da konunun nereye baglancagini zaten anliyorsunuz. Oyuncu kadrosu bu kadar sağlam olmasa evde yemekten sonra televizyonda cay esliginde bile izleyebilecegim bir film degil maalesef. Ama bu film radyo sinema için belki arastirma-tez konusu olabilecek bir soruya cevap niteliginde: Kötü bir senaryoyu iyi bir oyuncu kadrosuyla ne kadar az kotu bir filme çevirebiliriz? Onceki gittigim yol ayrimi adli filmde de aynisini yasadim, kapakta sener sen yazinca gozum kapali gittim ama aglayarak ciktim. Turk sinemasina cidden uzuluyorum :( neyse amma uzattim bence para verip gitmeyin.
para senin kardeşim. 10 lira beni cok vurmaz diyosan git.
Nexus24 ün tavsiyesiyle az sonra izleyeceğim film. Şaka lan şaka meraktan. Biraz gözlem yapalım bakalım.
engin günaydın'ı zaman zaman jim carrey'e benzettiğim, erdal Özyağcılar ve demet evgar'ın cidden başarılı performansı ama klasik kargaşa finali ile biten komik film. izleyin.
Az önce 6 kişilik bir arkadaş grubu ile bitirdik çıktık. Herkesin yorumu kendine tabi ama biz baya baya beğendik ki öyle kolay kolay komedi filmi beğenmem açıkçası. Dandik türk filmleriyle kıyaslamayın. Kimse de ortada muhteşem bir film var demiyor sonuçta.

Bi kaç gereksiz sahne haricinde bildiğin olmuş bir film var ortada. Engin günaydın ve demet evgar faktörleri var bi kere ya *

işin garibi filmde sırıtan bir tek karakter var o da gülse birsel'in karakteri.
engin günaydın için gittiğimiz film. bir de iki ders arasındaki saat uçurumundan dolayı. fena değildi.