ahmed yesevi

entry53 galeri3
    26.
  1. 27.
  2. Divan-ı Hikmet adlı eseri ile tasavvufa katkıda buluna şahsiyet. izmirde hoca ahmet yesevi yurdunda kalırken ismini söylediğimde kyk yurdu olmasına rağmen cemaat yurdunda mı kalıyon len sen. sen böyle bir adam değildin saldırılarına maruz kaldığım isim babasıdır aynı zamanda
    1 ...
  3. 18.
  4. Ahmet yesevi dedikleri türk dünyasında tekke edebiyatının ilk kurucusu sayılır... Günümüz aşıkları da hep onun anadoluya göçen müridlerinin neslidir...
    1 ...
  5. 19.
  6. kırşehir de adının verildiği hoca ahmed yesevi merkez camii nin ramazan bayramında ibadete açıldığı tasavvuf ve tarikat önderi yüce şahsiyet.
    0 ...
  7. 20.
  8. yesevilik tarikatının kurucusu, hocaların hocası, şeyhlerin şeyhidir. ayrıca usta bir tasavvuf şairidir. iyi derecede farsça bilmesine rağmen eserlerini türkçe vermesi de onun türkçeci ve milliyetçi bir türk şeyhi olduğunu gösterir.

    yesevi ayinlerinde ve toplantılarında yobaz arap geleneklerini yıkmıştır. çünkü bu tarz etkinliklerde tarikattaki erkekler ve kadınlar aynı ortamda bulunuyor, aynı yerde zikir yapıyorlardı. haremlik-selamlık yoktu. tıpkı orta asya türk geleneklerindeki gibi.
    kendisine bunun islamî usullere aykırı düşüp düşmediği sorulduğunda ise; "peygamberimizin tertip ettiği toplantılarda da kadınlar ile erkekler aynı ortamda bulunurlar ve konuşurlardı." yanıtını vermiştir.

    bir başka özelliği ise, hikmetlerinde(şiirlerinde) yaratıcının türkçe ismi olan tengri'yi kullanmıştır. *
    şimdiki sahte hocalara, dervişlere şeyhlere bakıyorum; bir de ahmed yesevi hazretlerine...
    şimdikiler arap özentisi, ahmed yesevi ise gerçek bir türk...
    ulu şeyhimiz, gerçek müslümanlığın arap adetleri ile alakası bulunmadığını asırlar öncesinden hikmetleri ve davranışları ile bize göstermiş aslında...
    ama anlayan nerede?
    0 ...
  9. 21.
  10. mezarını geyiklerin ziyaret ettiği söylenir.
    0 ...
  11. 22.
  12. Peygamberimizin müjdelediği insan

    Türk Dünyasının manevi başkenti olarak nitelendirilen Türkistan şehrine vardığımızda öncelikle ziyaret etmek istediğim başka bir yer vardı. Geleneklere göre Pir-i Sultan'ın türbesine gitmeden önce buraya 55 km. uzaklıktaki tarihi Otrar şehrinde bulunan Aslan Baba'yı ziyaret etmek gerekirdi. Valilikteki resmi program sebebiyle bunu gerçekleştiremedik. Aslan Baba ile ilgili anlatılan bir rivayet çok dikkat çekicidir. Peygamber Efendimiz bir gün sahabelerine " Bende bir emanet var bunun yıllar sonra yaşayacak birine ulaşması gerekir ve emaneti alanın ömrü çok uzun olur " dedikten sonra kimin almak istediğini sorar. Bunun üzerine emaneti sahibine ulaştırma görevi Aslan Baba'ya verilir. Hz. Peygamber cebinden çıkardığı bir hurmayı ve bir de hırkayı Aslan Babaya teslim ederek emanetleri ulaştırmasını ister. Aslan Baba uzun yıllar dolaştıktan sonra Yesi (Türkistan) şehrine giderek daha çocuk yaşta olan Ahmet Yesevi'yi bulur. Ahmet Yesevi, Aslan Babayla karşılaşır karşılaşmaz kendisine " emanetlerimi getirdiniz mi " diye sorar. Aslan Baba önce cebinde itinayla sakladığı hurma tanesini çıkarır ve Ahmet Yesevi'nin dilinin altına koyduktan sonra hırkayı kendisine giydirir. Görevini tamamlayan Aslan Baba, Ahmet Yesevi'nin hocası olur. Bu rivayet pek çok uzman tarafından da doğrulanmaktadır. Dolayısıyla Pir-i Türkistan'ın Peygamberimizin müjdelediği bir alim olduğu ileri sürülebilir.

    işte böylesine büyük bir zatın manevi huzura çıkmak için türbenin önüne geldiğimizde hava oldukça sıcaktı. ilk olarak Emir Timur tarafından inşa edilen ve daha sonra Türkiye'nin katkılarıyla onarılan bu eşsiz yapıt, bütün ihtişamıyla Türk - islam dünyasını çağırıyor gibiydi. Ahmet Yesevi Kültür Derneği Başkanı Fatma Sönmez, konuya ilişkin farklı rivayetler olmakla birlikte türbenin yapılmasını şu şekilde anlatmaktadır " Timur bir savaşa giderken Ahmet Yesevi'nin mezarına uğrayıp dua eder ve eğer kazanırsa burayı yaptıracağını taahhüt eder. Malumunuz savaşı kazanır ve sonrasında türbenin inşası başlar. " Bazı kaynaklarda ise Emir Timur'un türbenin projesine ve yapımına bizzat katkı sağladığından söz edilmektedir. Yeri gelmişken Emir Timur'un mezarıyla ilgili bir rivayeti de aktarmak gerekir. Muaviye'nin oğlu Yezid'in mezarını açtırarak küllerini yaktıran Timur, öldüğünde imparatorluğun başkenti Semerkant'ta defnedilir. Ne garip tecelli ki iran Hükümdarı Nadir Şah ve yıllar sonra Stalin, Timur'a olan hayranlıkları sebebiyle mezarıyla uğraşırlar. SSCB döneminde Timur'un kemiklerinin Moskova'ya götürülerek fiziksel özelliklerinin incelendiği ve buna göre 1.73 boyunda, hafif aksak olabileceği tespit edilir. Ancak bu karar Sovyet yönetimine pahalıya mal olur ve Almanya'nın işgali ile milyonlarca insan ölür. Konuyla ilgili Timur'un mezarındaki kitabede ise şöyle yazmaktadır " Kim ki mezarıma saygısızlık eder Allah'ın lanetinden kurtulamaz ". Timur'un o dönemde alim ve aydınlara karşı tavrının hükümdarlığını pekiştiren bir iklim yarattığı söylenebilir. Buradan hareketle Ahmet Yesevi türbesinin Timur'un kendi başarısı kadar, Türk tarihi açısından da önemli bir karar olduğuna şüphe yoktur.

    Biz de bu konuyu başka bir yazıya havale ederek, Ahmet Yesevi yoluna ve onun öğretilerine yol alalım. Tabii ki bir sonraki yazımızda ...

    http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=27685
    0 ...
  13. 23.
  14. Ahmet Yesevi yolunda yürümek ...

    Yahya Kemal, Ahmet Yesevi hakkında " Bir araştırın göreceksiniz bizim Milliyetimizi asıl onda bulacaksınız " demektedir. Gerçekten de " Milliyet " sözü çok önemlidir. Milliyet kavramını oluşturan iki önemli unsur vardır. Bunlardan birisi dil, diğeri ise kültür ve onun farklı alt boyutlarıdır. Pir - i Sultanın Türkçeye ve Türk dilinin yeniden yükselmesine olan katkıları ve kültür boyutunda güzel dinimiz islam'ı anlama, anlatma ve yayma gayretleri geniş bir coğrafyayı etkisi altına almıştır. Bu yüzden Yahya Kemal'in Ahmet Yesevi ile ilgili yorumu oldukça anlamlı ve isabetlidir.

    Ahmet Yesevi yolunun tarihsel akışına bakıldığında 12. Yüzyılda Selçuklu devletini yönetenler ve geniş halk kitleleri Türkçe'yi terk ederek Arapça ve Farsçanın etkisi altına girdiklerinde eski adıyla Yesi bugünkü adıyla Türkistan şehrinden bir ışık yakıldı. Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar ve tüm Anadolu'yu aydınlatan bu ışık günümüze kadar uzanmaktadır. Hoca Ahmet Yesevi, Türk-islam düşüncesini bilimin önderliğinde yoğuran bir fikir ve kültür elçisidir.

    Ahmet Yesevi ve öğretileri hakkında önemli bir husus, Hazreti Sultan'ın bilgi ve duygu dünyasının dayandığı manevi iklim ve meşruiyet alanıdır. Zira bazı bilgisiz ya da art niyetli kişiler Ahmet Yesevi'nin kendine özgü ve islam'ın dışında bir din anlayışı ortaya koyduğunu iddia edebilmektedir. Geçtiğimiz yazıda onun Peygamberimizin müjdelediği insan olduğundan söz etmiştik. Divan-ı Hikmet incelendiğinde bu durumu doğrulayan başka bir tespitle karşılaşırız. Onun hikmetlerinin yegane kaynağı Kur'an - ı Kerim ve Hadisi Şeriflerdir ... Ahmet Yesevi'nin 63 yaşına geldiğinde Peygamberimizden daha uzun yaşamamak için kendisini yerin altında bir bölmeye kapatması bir menkıbeden ötedir. Bu kapsamda Ahmet Yesevi'nin fikir sistemine ve öğretilerine bakıldığında 5 önemli unsur öne çıkmaktadır.

    ***

    Birincisi; Pir-i Sultan Divan - ı Hikmet'inde, Allah'a giden yola ulaşmanın garip, fakir ve yetimlere bakmakla, gerçek ihtiyaç sahiplerine yardım etmekle mümkün olabileceğinden söz eder. Bu bir anlamda insana hizmet düsturunun uzantısıdır.

    ***

    ikincisi; Ahmet Yesevi, yapılan tüm ibadet ve yardımların ihlas ve içtenlikli olmasından bahseder. Riyadan ve gösterişten uzak bir yaşama biçimine öykünür.

    ***

    Üçüncüsü; Yesevi yolunda kadının çok önemli bir yeri vardır. Divan-ı Hikmetlerinden anlaşıldığı üzere bir gün ulema kanadından Baba Maçin'i kerametli bir kişi olarak Türkistan'a Hoca Ahmet Yesevi'yi teftiş etmeye gönderirler. Sebebi ise kadın ile erkeklerin birlikte ibadet ediyor olmasıdır. Ancak Baba Maçin gördüğü ihlas ve samimiyet karşısında özür dileyerek döner. Bugün Ahmet Yesevi'nin izlerini taşıyan Orta Asya'ya gidildiğinde kadının hayatın içinde ve pek çok meslekte rahatlıkla kendisini gösterebildiği anlaşılmaktadır.

    ***

    Dördüncü temel unsur; emeğin sömürüsü konusudur ... Kendisinin ve ailesinin geçimini tahta kaşık ve kepçe yaparak sağlayan Ahmet Yesevi her emeğin hak ettiği karşılığı almasını ve bunun helal yoldan kazanılmasını salık vermektedir.

    ***

    Beşincisi ise Kur'an-ı Kerim'de de 100'lerce ayette yer alan bilimin önderliğine ve yol göstericiliğine olan inançtır ... Ahmet Yesevi bilimlik işlere ve ilim insanlarına büyük saygı duymuş ve halkı bu konuda bilinçlendirmiştir.
    Haftaya yine Ulu Türkistan şehrinde olacağız ...

    Kürşad ZORLU, 10 ağustos 2013, yeniçağ.

    http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=27761
    0 ...
  15. 24.
  16. Türkistanım Turanım

    Türkistan şehrinde Hoca Ahmet Yesevi'nin türbesinin önünde sürpriz bir karşılama töreniyle karşılaştık. Türkistan Valisi, Müftüsü ve diğer görevliler geleneksel Kazak kıyafetleri giymiş kardeşlerimizle konukseverliklerini gösterdiler. Tabii bu durum heyetimizi oldukça etkiledi. Vatandaşların konudan fazla bilgisi olmasa da yerel TV kanalları Kırşehir ve Ahi Evran ile ilgili bilgi almayı ihmal etmediler. Kalabalıkla birlikte türbeye doğru ilerlerken binlerce gül dikildiğini gördük. Türbenin ana kısmında onarım olduğu için Pir-i Sultan'ın kabri başında duamızı yaptıktan sonra Ahmet Yesevi'nin yerin altında 63 yıl yaşadığı çilehane kısmına geçtik. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi hikmetlerinden çıkarılan sonuca göre Ahmet Yesevi, 63 yaşında Peygamber Efendimizden daha uzun yaşamamak için bir insanın oturmasının dahi zor olduğu küçük bir bölmede ömür sürmüş. Sadece öğrencilerini eğitmek, görevler vermek ve çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak üzere hemen yukarıda bulunan ana bölmeyi kullandığından söz edilir. Halvet meclisi denilen yerde duvarda bir harita bulunmaktadır. Harita Pir-i Sultan'ın Alperenlerini hangi bölgelere gönderdiğini göstermektedir. Türkiye, 71-107 sıralar arasındadır. O oklardan birisi de Kırşehir'e uzanmaktadır. Burada diğer konuklarla haritayı incelerken Ahmet Yesevi'nin Türklüğü ve Türkçeyi dirilten insan olduğundan bahsettik. Pek çoğunun bu bilgiyi hayretle dinlediğini fark ettik. Ve daha önce de gördük ki insanlarımızın bir kısmı onun bu yönünden haberdar değil. Ahmet Yesevi'yi sadece bir tarikat şeyhi olarak görmek ve onun Türklük ile islam inancını nasıl yoğurduğunu fark etmemek temel bir yanılgı olarak kabul edilebilir. Yesevi ve Alperenleri Allah sevgisini, insana hizmeti, emeğin kutsallığını, kadına saygıyı ve bilimin önderliğine olan inancı anlattılar ve hızla Türkçe bayrağını yükselttiler. Belirtmek gerekir ki bizi biz yapan değerleri ve yaşadığımız toplumsal sorunların yegane çözümünü Ahmet Yesevi yolunda bulmak mümkündür.


    Atatürk ve Nazarbayev


    Türkistan şehrine girerken hemen sağda Türkiye ve Kazakistan'ın ortaklaşa kurdukları Ahmet Yesevi Üniversitesi ve hızla yükselen kampüs alanı dikkat çeken başka bir güzellikti. Biz de Rektör Vekili Prof. Dr. Salih Aynural'ı makamında ziyaret ederek faaliyetleri hakkında bilgi aldık. Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi ile yapılması muhtemel işbirliğini konuştuk. Fiziksel olarak büyümeye devam eden kampüste dev bir kütüphane, yeşil kubbeli binalar, 750 kişilik konser salonu ve etkileyici müzesiyle medeniyet merkezi görülmeye değerdi. Geçmişten günümüze Türk tarihinin resim ve figürlerle anlatıldığı müzede Türk Dünyası ağacının iki tarafında duran Atatürk ve Nazarbayev resimleri gözden kaçırılmaması gereken bir mesaj niteliğindeydi. 29 Türk Devlet ve akraba topluluktan öğrencilerin yer aldığı üniversitede Kazakistan'dan 887, Türkiye'den ise 28 öğretim elemanı görev yapıyor. Biz oradayken üniversiteye El-Farabi Kazak Milli Devlet Üniversitesi'nden Prof. Dr. Valihan Abdibekov'un Rektör olarak tayin edildiğini öğrendik. Üniversitede sistemden kaynaklanan sorunlar sebebiyle çeşitli sıkıntılar olduğu ileri sürülüyor. Umarım yeni dönemde bu sorunlar azaltılabilir.
    Her ne kadar Türkistan'dan ve Pir-i Sultan'ın manevi atmosferinden ayrılmak istemesek de Çimkent Havalimanı'na ve oradan Astana'ya hareket ettik. Haftaya gezimizin son durağı ve Türk-islam Dünyasının kuzey başkentlerinden Astana'da olacağız ...

    http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=27833
    0 ...
  17. 25.
  18. Sevmiyorlar bilginler sizin Türkçe dilini
    Erenlerden işitsen açar gönül dilini
    Ayet - hadis anlamı Türkçe olsa duyarlar
    Anlamına erenler başı eğip uyarlar
    Miskin hafız Hoca Ahmet yedi atana rahmet
    Fars dilini bilir de sevip söyler Türkçe'yi

    (ahmet yesevi)
    1 ...
  19. 26.
  20. türk-islam düşüncesinin mimarıdır.
    0 ...
  21. 26.
  22. Peygamberin öldüğü yaşa gelip, geçince kendini yeraltındaki bir çilehanede 17 sene tutmuş yazar. 80 yaşında hayatını kaybetmiştir. Divan-ı Hikmet'in yazarıdır.
    0 ...
  23. 27.
  24. türk'lerin islamiyeti dogru bir sekilde tanımalarına yardımcı olup bazı seyleri pekistirmistir. Mezarı kazakistan'da. Umarım bi gun ziyaretine gidilir.
    1 ...
  25. 28.
  26. divanı hikmet'in yazarı.
    bir hikmet:

    --spoiler--
    Hiç bilmedim neçük keçti ömrüm mening

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    Netek bolgay yolğa salsang men acizni

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    Yoldın çıkıp azğanımnı bilmedim men

    Hak sözini kulagımğa almadım men

    Bu dünyâdın keterimni bilmedim men

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen

    Ötkenlerdin ibret alıp yolğa kirmey

    Nevha feryad aytıp anda ortab yanmay

    Keçe kündüz yürümişmen özni bilmey

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    Cânıng çıkıp tening yatur tar lahedde

    Sorğuvçılar kelip sorsa ol hâletde

    Akar yaşım keter huşum ol vakitde

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    Gafillikde yürüdin sen it dek kezip

    Tening yatur tar lahidde asru şişip

    iş kılmadıng sen Tengrige kögsin teşip

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    Kul Hâce Ahmed bu dünyâda tevbe kılğıl

    Tevbe kılıb yol başığa barıp turğıl

    Hâs kullar dek azukungnı alıp yürgil

    Sorar bolsa men kul anda ne kılğaymen?

    --spoiler--
    2 ...
  27. 29.
  28. Şiirlerinde allah değil tanrı dediği için günah işleyen insan. *
    2 ...
  29. 30.
  30. divan-ı hikmet'ine nereden ulaşacağımı merak ettiğim pirdir.
    0 ...
  31. 31.
  32. Rüyamda gördüğüm hoca.

    Var mıdır hikmeti?
    0 ...
  33. 32.
  34. türk-islam fikrinin mimarıdır.

    alperenleri aracılığıyla anadolu'nun müslümanlaşmasında büyük pay sahibidir.

    arapça ve farsça bilmesine rağmen tüm eserlerini türkçe vermiştir. ve hatta kimi eserlerinde yaradan için öz türkçe olan tengri kelimesini kullanmıştır.

    şayet hayatı dikkat edilip okunursa diğer hocaların aksine müslüman olayım derken asla arap özentisi bir yobaz olmamıştır.
    1 ...
  35. 32.
  36. onunla ilgili yazılmış tek ve kaliteli roman.
    fatih duman'a selam olsun...
    2016 yılı unesco tarafından ahmed yesevi yılı seçildiğine göre, özellikle bu yıl içinde mutlaka okunmalı.
    http://www.kitapyurdu.com...evinin-romani/322893.html
    0 ...
  37. 33.
  38. 34.
  39. tasavvuf hakında bilgisi olmayan yobaz dini gözü kapalı kabul eden sorgu sual bilmeyen asalakların tasavvuf ehline müşrik deme durumu komedidir.
    1 ...
  40. 36.
  41. arapça, farsça bilmesine rağmen tüm eserlerini özenle türkçe vermiş düşünce, fikir adamı ve din alimi.
    anadolu ve balkanların müslümanlaşmasında belki de en büyük pay kendisine aittir.

    ''islamiyet seçimimiz, türklük kaderimizdir''

    cennete girmek için şahsi menfaat düşüncesiyle ümmetçiliğe sarılan, arap aşığı bazı kimselerin eserlerini ve hayatını incelemesi gereken kişi.

    türk milliyetçiliği ırkçılık değildir.
    türk ırkçılığı insanları türk olmadıkları için dışlamaktır.

    türk milliyetçiliği kültürünü korumak ve türklerle bir olmayı amaçlamaktır.

    sizin sandığınızın aksine kuran-ı kerim'de de arapçayı kutsayan bir ayet en azından benim bildiğim kadarıyla bulunmamaktadır.
    ama sizler ısrarlar çocuklarınıza arapça isimler koyup, arap aşığı rolü oynamaya devam edin.
    0 ...
  42. 37.
  43. cübbeli'nin olmaya çalıştığı adam. tırnağı bile olamıyor, o ayrı.
    3 ...
  44. 48.
  45. ''Hoş görmemekte alimler sizin dediğiniz Türkçe’yi,
    Ariflerden işitsen açar gönül ülkesini,
    Ayet hadis anlamı Türkçe olsa uygundur,
    Manasına yetenler yere koyar börkünü.''

    dönemin din ve kültür dili olan Arapça ve Farsça yerine, anadili Türkçeyi kullanmış, Türkçeyi bir ilim, aşk ve irfan dili haline getirmiştir.
    hikmetlerinde anadili Türkçeyi kullanarak geniş kitleleri etkileyen ilk Türk mutasavvıfı odur.
    2 ...
  46. 49.
  47. Türklerin piri olarak kabul edilen Anadolu'yu asasıyla işaret eden gönül eridir.

    Anadolu'nun manevi mimarlarının da hocasıdır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük