dershanede dersi beklerken izlediğim sadri alışık filmidir.çok samimi başlar acıklı biter.film bittikten sonra isimde ki h harflerinin daha fazla olması lazımdı diye düşündürdü.
olay çok hızlı akar zaten film 74 dakika sadece hikayeyi anlatmak için çekilmiş gibi ve neredeyse hiçbir ayrıntı yok.
sadri alışık dışındaki oyuncular Yeşilçam'ın o alışılmış kötü oyunculuklarını gözümüze gözümüze sokuyor.müjgan ve annesini canlandıran oyuncular harbiden kötüdür.yeter bu kadar eleştirdiğimiz. bir 74 dakika daha olsa izlenir mi evet.zaten o sonda ki şiir ve en son ayrılık sahnesi için bile izlemeye değer.yer yer çok güzel sözler bulundurur.
--spoiler--
hayat benim için müjgan demekti
ölmekse müjgan yok demekti
--spoiler--
bugün müjgan güzel bile değildi var mı ötesi
--spoiler--
film mi şiirden esinlenerek yapılmış yoksa şiir mi filmden çıkmış bilmiyorum ama ikiside adamdır.
Son sahnesiyle mest eden sadri alışık klasiklerinden biri. Duygunun her türlüsünü yaşatan, Gözleri dört defa lacivert müjgan'ın ve hüsnü'nün acıklı aşk hikayesinin anlatıldığı filmdir.
"Semtimizin bir tanesiydi Müjgan, saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür. Elleri ufacık, gözleri dört defa lacivert. Ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü. Öyle bir sevdim ki Müjgan’ı, dünyamı şaşırdım.. Haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana. Evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar; fakir soframız kurulur gibi geldi.”
sonralıkla budur;
-yaşamak müjgan diye bir şeydir benim, ölmek de müjgan yok demektir
-öyle bir sevdim ki müjganı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana.
-zaman şifalı bir ilaçtır, unutursun dediler. unuttum ben de. hiç aklıma bile gelmedi. hatırlamıyorum bile, hatırlamıyorum!
yahu ben kuruntu yapmam bir şey var müjgan'da yüzüğünü takmadı,yüzü hiç gülmedi,gazozunu içmedi.
ya bugün müjgan güzel bile değildi ötesi var mı?
bunun gibi bir repliği ve bunun gibi bir çok repliği olan harika bir sadri alışık filmi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1381629/+
''bi daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi. bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler. senede birkaç ay zaten avrupa'daymış dediler.''
Sevgimizin bir tanesiydin Müjgan.
Saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür,
elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti.
Ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
Öyle bir sevdim ki Müjgan’ı,
dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim,
evleniriz gibi geldi bana.
Evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,
fakir soframız kurulur gibi geldi.
Sahil bahçesinde gazoz içerekten
gizli gizli mal-ü hülya kurardık.
Sonrada çarşılara giderdik.
Eşya beğenirdik elden düşme;
aynalı konsolumuz
topuzlu karyolamız bile olacaktı.
Müjgan’ın her an her bir daim yanında olacaktım
ama olmadı gitti.
Nereye mi ?
Paraya gitti abicim paraya.
Nasılda sevmiştim yıllarca ben seni.
Her akşam bekledim yollarını.
Elbet bir gün biz yuva kurarız derken,
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle.
Zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım.
Param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın
Nikah resimlerimizi de çektirdiydik.
Sonra karpuzcu Raşit ağabeyinin
kayınbiraderine borç ederekten
nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
Ama Müjgan takmadı bunu
takamadı uçuverdi elimden.
Meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
Müjgan’ın gelinliğini hususi diktirmişler,
benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar yani
öyle sevindim ki.
Mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim her gece.
Sonramı ne oldu?
Müjgan gibi bende
birbirimize ettiğimiz sözleri,
ettiğimiz yeminleri unuttum.
Bir daha mahalleye gelmedi Müjgan, gelemedi.
“Bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş.” dediler.
“Senede birkaç ay zaten Avrupa’daymış.” dediler.
“Zaman şifalı bir ilaçtır unutursun.” dediler,
Unuttum bende unuttum,
hiç aklıma gelmedi.
Hatırlamıyorum Müjgan’ı
hatırlamıyorum şimdi.
Bu şiiri de ben yazmadım zaten
Unuttum abi, bende unuttum.
Hatırlamıyorum şimdi
Müjgan’ın gözleri ne renkti.
Bir ünlem ifadesi ve içeriği, ismin güzelliği... Dramın gercekligi ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi... Arabeskten çok öte, duruluğa çok yakın... Sadri Alışık'ın ses tonu ve ölümsüz güzelliğiyle yılda bir muhakkak aklıma gelip filmi izleyemesem de şiirinin geçtiği sahneyi aynı hisle dinlettiren film.
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı
Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara.