"param olsaydı,sensiz kalmazdım" repliğiyle akıllarda yer etmiş sadri alışık filmi.sadri alışık çok,çok aşık, mahallenin fakir gencini oynar, oynarda çokta ağlamıştır bu filmde müjgan uğruna.yayınladığı anda takılı kalabilirsiniz klasik filmlerinden olmuştur çünkü.
"ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
öyle bir sevdim ki müjganı, dünyamı şaşırdım,
haddimi bilemedim, evleniriz gibi geldi bana.
evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar"
bu fasülye iki buçuk lira ile başlar... zengin olsaydım sensiz kalmazdım ile biter.. bu iki eser arasında yaşadıklarınız tüm hayatınızda yaşayabileceğiniz duyguların toplamıdır.. sadri baba bir tanedir.
haftalık 70 bin lirayı götürüp, sonra kendisine oyuncu diyen dizi çalışanlarının sadri alışık tan oyunculuk dersi çıkartması gereken film.
"gözleri dört defa lacivertti müjga nın"..
her izledigimde açıklanamaz sekilde duygulandıgım bir filmdir. Sadri Alışık'ın muhtesem oyunculuguna hayran kalınasıdır. şimdiki aktör bozuntularına bakıp binlerce kez sadri alışık'ı özlemektir.
Öyle bir sevdim ki Müjgan'ı, dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim. Evleniriz gibi geldi bana. Evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar, fakir soframız kurulur gibi geldi.
Müjgan'ın kötü kalpli annesi aslında bir vesiledir, Müjgan esasen sevmemiştir Hüsnü'yü, gözleri iki kere laciverttir ama kalbi taş gibidir. (bkz: son pişmanlık fayda etmez). Sadri Alışık ustanın oyunculuk dersi verdiği fevkaladenin ötesinde bir baş yapıttır. Candır.
Filmin en can alıcı yerlerinden olan, hüsnü'nün zengin olduktan sonra seyyar satıcıdan yetim çocuklar için oyuncak alırken müjgan'ı yanında çocuğu ile gördüğü ( evlensek benim çocuğum olacaktı bizim çocuğumuz olacaktı, adı da ahmet, mehmet, cemal gibi bir şey olacaktı, ahh müjgan ahhh) dediği sahne Nispetiye caddesi girişindeki Kral Burger'in tam karşısındanki sokakta , halen durmakta olan Kare Palas apartmanının önünde çekilmiştir.