bugün

acayip kral bir yaşamı varmış. zaten eserlerinin adlarından bunu anlamak pek zor değil. istanbul konularının merkezidir.
(bkz: boğaziçi mehtapları)
tecrübe babalara kâr etse bile oğullara miras kalmaz.demiştir.
geçmişe özlem duyan, çocukluğu boğaziçi, çamlıca yalılarında geçmiş yazar. üstâd.
istanbul’da dünyaya geldi, Galatasaray Lisesi’nde okurken öğrenimini yarıda bırakarak Paris’e gitti (1905). Üç yıl sonra yurda döndü, çeşitli Fransız şirketlerinde memur olarak çalıştı. 1931 de Balkan Birliği genel sekreteri, 1936 da Dışişleri Bakanlığı danışmanı oldu. Hisar, gençliğinde edebiyata merak sarmış, Paris’teki öğrencilik yıllarında edebiyat çevreleriyle ilgi kurarak o zamanın Maurice Barrés, Jean Moréas ve Emile Faguet gibi ünlü yazarlarıyla tanışmış, yurda döndükten sonra da çoğunu yakından tanıdığı Meşrutiyet dönemi yazarlarıyla aynı çevrede yaşamıştır. 1941 ‘e kadar ede-biyat ve sanat çevreleri dışında bir şöhreti yoktu. Çalışmaları da bazı dergilerde yayımlanmış şiir, deneme ve anı türünde yazılardan ibaretti. 1942 de C.H.P. Hikâye ve Roman Ya-rışmasında Fahim Bey ve Biz adlı romanıyla üçüncülük kazandıktan sonra üne kavuştu; bunu diğer romanları ve çeşitli eserleri izledi.

Kaynak: http://www.yeniansikloped...nasi-hisar/#ixzz2OP9LTvsc
Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından Türk Edebiyatı'nın Proust'u şeklinde nitelenmiştir.
Muazzam bir münekkit. Ayrıca bir albüm ismi.
(bkz: Bahadırhan Koçer)
Daha cok anilariyla ön plana çıkmıştır.

Roman: fahim bey ve biz, Çamlıca daki eniştemiz...

Hatıra: boğaziçi mehtaplari, geçmiş zaman köşkleri...
Dil ve üslup açısından Meşrutiyet kuşağına bağlı kalan Hisar’ın bütün yapıtları esas olarak “hatıra”ya dayalıdır. (14 Mart 1887, istanbul – 3 Mayıs 1963, istanbul)
mario levi ye göre tanpınar dan daha iyi bir yazardır.