benim yaşadığımdır. aşık olunca salak gibi olduğum için.
adam ben seni seviyorum dese ağlarım, demese ağlarım. whatsapptan çıktığı son saat bana yazdığı saatse kimseyle konuşmuyor diye sevinirim, bir de benim son görülmemi umursamıyor diye üzülürüm.
aşık olmak istiyorum diyorum ama kaçıyorum.
böyle sevgi patlaması yaşadığım zamanlarda bakıyorum her şeyi bikbik öteceğim, bakıyorum ben aşık oluyorum sana yaa ühühühü diyeceğim, işte o zaman uzaklaşmaya, uzaklaştırmaya çalışıyorum.
böyle durumlarda en olmayacak şeyden sorun çıkarıyorum, havadan nem kapıyorum. hee ama bu güvenmediğim, emin olmadığım şeyler için böyle. yoksa karşınızdaki gelip size ben senden hoşlanıyorum/aşık oluyorum falan derse bence hiç susmayın. işte o zaman başlarım bikbik ötmeye. tam ağzımdan almış lafı çünkü.
benim de bir zamanlar yaşadığım durumdur, kişi kendini engellemeye çalışır, hoşlanılmaya başlanıldığı hissedilen kişiden uzaklaşmaya çalışır.
ve muhtemelen de başarılı olacaktır fakat kişi bir süre sonra kendinde bir eksiklik hissedecektir, hiçbir şey tammış gibi gelmeyecektir, hayattan yeteri kadar tat alamadığını hissedecektir ve hiç ummadığı anda karışısında biri çıkar.
hiç planda yokken ortaya çıkan bu "biri " kişinin hayatını alt üst edecek olsa bile kişi artık yeni bir heyecan aramaktadır.
önceden olduğu gibi kendine engel olabilir fakat bunu yapmaz aşık olmak ister ve aşık olur, artık hayatında büyük değişiklikler vardır, hayatın eski sıkıcılığı ve dertleri yoktur, onların yerine konuşurken titrediği, kalbinin çıkacak gibi olduğu, konuşmak için saçma bahaneler ürettiği biri gelmiştir ...
insan ahir yaşantısı boyunca max iki kere aşık olur diye düşünüyorum. birincisi öğrenme süreci ve sarsılma, dağılmalı, ciğer kurutmalı bir dönem yaşatıyor. insan ilk aşk tecrübesinden sonra eğrisini, doğrusunu kendi kendine detaylı olarak istişare ettikten sonra, ikinci aşk sürecini kalbinden ziyade, aklına bırakıyor. bu da ilk tecrübenin yansımalarını bir daha yaşamamak için bünyenin ve iradenin vermiş olduğu bir refleks.
kişi, karşısına çıkan olası kişilere karşı her daim tetikte olmak zorunda. insanlar flörtleşme ve akabinde ilişki sürecinin başlangıç aşamalarında her zaman en iyi yanlarını yansıtıyorlar. bu da ilişki yaşayan çiftler arasında aceleci kararlara vesile olabiliyor. ilk tecrübe çok önemlidir. insan çok istisna da olsa, ilk aşkıyla süreci evliliğe kadar götürebilir ama bu durum çok istisna. genelde evlilik yapan çiftler hep ikinci aşkları ile bu yola baş koymuş kişilerdir. çevremdeki dostlarımın bir çoğu evlilik yaptı. evlilik yapan tüm dostlarımın müşterek yanı ise, ikinci aşkları ile evlenmeleridir. ilk aşk kıkırdak gibidir, ikincisi ise kemikleşmiş, kalıplaşmış düşünce ve sevginin somutlaşmış halidir.
ben bir kez aşık oldum. o da amiyane tabir ile benim bünyemin ağzına sıçtı. ikincisi karşıma ne zaman çıkar bilemiyorum ama aramakla olmuyor bu işler. aşk çok kutsal. o yüzden kendimi beklemeye almış bir vaziyette ve doğru insanın karşıma çıkacağı o güne hazırlamakla meşgul bırakmış durumdayım.
velhasıl; aşık olmaktan korkan insanlara çok hak veriyorum. ben de korkuyorum.. ilk aşkınızı gömün toprağın en derinlerine ve yolunuza bakın. ikinci aşkınız sizin çıkış noktanız olacak. buna inanın!!
korkuyorum. bi insana aşık olduğunuzda salaklaşıyorsunuz, gerçekleri göremiyorsunuz ve önceden yaşadıklarını düşününce insan tekrar terkedilmekten, yarım bırakılmaktan korkuyor.