cok guzel bir zirve oldu hersey harika idi.karsılıklı pankartlar acıldı tatlı bir rekabet ortamı oldu o gece.sozluk olarak cok eglendik.lakin tam program bitti de ayaga kalktık ne yazıktır ki eksisozluk adına vah vah dedim.hergun sayısız entryler girilen kimi zaman bilgi kaynagı kimi zaman nese kaynagı olan bu sozluge karsı bir soguma hissettim.gerci bu kendini bilmez birkac kisinin agzından cıkan sozlerle olmaması gerekir ki biz hep eksisozlugu iyi hos olarak andık.
1.program bitti ayaklandık hersey iyi guzel sen kimsin ki benım arkamda duran birkac kendini bilmez eksisozlukten yazar arkadasım.
2.tiplere bak, abi bunlar tam ozenti, salaklar yıgını,mal lan bunlar sen misin eksi sozluk denen guzelim sozlugun yazarı.yakıstı mı sozlugunuze.
3. (bkz: eksi sozlukte entry girmekle adam olunmuyor)elbette aynı sey uludagsozluk icin de gecerli lakin bir terbiyesizlik cıktı mı bizim gruptan o ayrı.
4.sen degil misin misafir agırlayacak olan sayısız, zirvelere katılmıs kim bilir kac kez tv makinasında adınızı sozlugunuzu herkese sevdirmis,kalitesini okan bayulgene ispatlamıs.
5.seviye benim cevremde, terbiye senden uzakta.
6.sonuc mu eksi sozluk gibi bir sitede senin gibi yazarlar oldugu icin ben utanc duyuyorum ki o sozluge girip iki okudugumda ne de egleniyordum.
7. (bkz: uludagsozluk ben cok mutluyum seninle)
bu arada 'okan bayülgen'in yayına 10,15 dakika kala verdiği konserle anladık ki berbat bir gitarist kendisi (sanırım buda çoğu şeyi gibi doğaçlamaydı) yine de samimiyetinden dolayı ve bize görünenlerin gerçek olmadığını göstermesiyle ayrı bir begenimi kazanmıştır.
tüm fotoğraflarının şahsımda olduğu zirvedir. lakin ortak karar itibariyle herkese verilmeyecektir. işbu nedenle burada link vermemekteyimdir. katılımcı arkadaşlardan fotoğraf isteyenlerin özel msj butonuna veya msn' e başvurması gereken zirvedir.
saat 9:00 sularında olay mahaline ulaşmamızla birlikde,bizi bekleyen iki arkadaşımızla kurduğumuz sevimsiz geyigin ilerleyen saatlerde hoş bir sohbete dönüşmesi benim için ayrı bir zevkti.derken o da ne önümüzü ve arkamızı saran bir haçlı seferinin allah,allah sesleriyle yanımıza geldiğini gördük,tabiki de bir birini tanıyan arkadaşlarımız vardı,öpüştük,koklaştık ve bohçalarımızı sırtımıza alıp yola koyulduk,tv makinesine ilk defa gitmenin verdiği sersemlikle,yürüdükçe yürüdük.
ve arkamızdan seslenen güvenlikçinin sesiyle noluyoruz lan dedik..
'orası otobana çıkıyor' deyip,sagolsun bizi yönlendirdi.(ayarıda vermedi değil hani)
olay mahalinin içine sızmıştık artık,tam içeri giriyorduk ki nuri alço sesli bir güvenlikçi amca 'DURRR HANCI' diye trafik polisi şekline büründüğünü gördük.ama bu engelide aşmıştık.artık içerdeydik..sinsi,sinsi bir kurt misali kuzucukların arasına süzüldük.
velakin programın yol gezerleri bizi öyle bir dağıttı ki,bir ara ekşi sözlük de buldum kendimi,olsun dedim onlarda can onlarda canan.sonra 34730 adlı bir grubun arasında top koşturdum... bütün utanmazlığımla platin saçlı bir kıza.
-acaba burası ne sitesi diye sordum.
-arkadaşlık sitesi olduğunu söyledi,ukala bir tavırla.(yanında ki erkek de ekmeğimi mi çalıyorsun lan tavrıyla bir süzdü beni)
-hemen sindim,aaa ne güzel dedim,burdaki herkes arkadaşın yani.
-hayır bu sevgilim,diğerleri arkadaşım dedi.
ayarın hasını alarak hemen uzaklaştım o mekandan..ve birden havayi fişekler patladı noluyor lan diyerekten programın başladını çakozladım.fakat yanına düştügüm programın artık her hangi bir kıl kuyruğu beni sürekli yönlendiriyor,buraya oturmak yasak,şurda otur,orda oturma burada otur gibi komutlar vermeye başladı.bir an olimpiyatlara hazırlandığımı hissettim o kadar ısınma turu yaptırdı ki bana,makine bittikten sonra halı saha maçında ki attığım 3 golü buna bağlıyorum.
reklamın girmesiyle,kıl kuyruğun mekanından uzaklaşıp 'uludagsözlük'ün arasına kaynadım..anima adlı grubun basçısı olan ( ismini verip rencide etmek istemem herkesin arasında) bir insanın hem bu kadar sıcak kanlı,sempatik ve bir o kadarda anlayışlı orduğunu görüp ulan sizin gibi guruba can kurban serzenişleriyle,programın her şarkısına kafamı 360 derece yönlendirerek salladım..
halı saha maçı,çorbacı derken gözlerimin taşaklarıma dönmesiyle eve geldim hemen sıcak yatagıma yatıp uykuyla akraba oldum.
uyandığımda,don kişot ve doni darkoyu birleştirmiş,beyaz tavşanı takip ettiğimi anlamıştım.
oturus sekliyle hala bel agrıları cekmeye devam etsekde reklam konusundaki basırımızla oldukca mutlu olup bel agrıları unutulmustur. her ne kadar okan bize hakettigimiz onemi degeri gostermese de gonul yazar gecenin sonunda sozlugumuzun adresini bi kagıda not almıs bukunmaktadır. yakında gonul yazar nickiyle onuda yazar olarak gormemiz muhtemeldir.kendisi simdiden hosgelmişdir
katıldıgım ilk zirve olmasıyla birlikte,mukemmel bir 12 saat gecirmişimdir.oncelikle katılan butun arkadaslara tesekurlerimi sunmaktayım.bu 12 saat içinde tek kotu olan sey oturus planımızdı.**eger arkamda oturan kız arkadas sesimi duyuyorsan bidahaki programda ben senın arkandayım haberin olsun.****
*uludag grubunu bulayım diye biraz erken gittiğim,hasan deneni görüp uludagı sorusturdugum,ancak o an uludagsozlukten * iki kisinin gelmis oldugunu,eksinin,34730'un ne kadar varsa yerleri isgal ettigini gördügüm zirveydi.bu arada sıradakilere bakıp gezinen okan beycigimizgörünmüstür.ayrıca eksiden birkac kisiyle tanısmıs,34730'dekilere bir nebze sinir olmusumdur.*sonralardan bizden gecikenler gelmis,ekenler bosluk yaratmıstır.
neyse sa.9 civarı içeri yerlesmek icin alındık.hemen herkes girdikten sonra okan bayülgen sigarasıyla gelip yayın öncesi ortalıgı ayarlamak icin gibi biraz konustu,ona buna takıldı.yayına girmeden,daha önce öylesine (#386729) yazıstırıp hazırladıgım pankartı arka taraftakilere vermemle sahiplenmelerini saglamısımdır.iyi de olmustur,yerini zamanını ayarlamıslardır,ekşiye karşı işe yaramıştır.ortalıgı susturmaya,pankartları bir gösterin yeter,sonra ben toplarım tarzı ayarlamaya calısan kızımız * pek iyi kategorimize girmemistir.
sonrasında uuser'lar tarafından bagırılan gercekleri tarih yazar,tarihi de gönül yazar sözcükleriyle tasbebekepeyce memnun olmus,karsı tarafın da cok cok memnun oldugu duygusuyla dönüp dönüp gruba gülücükler atmıstır.genel yapma sesiyle bülent ersoy'a 'o benim bületçiğim'demiştir.güzide saracı'nın kahkaları da önce iyi gelmiş sonra baymıştır.hakan pekerher zamanki gibi olan cesitli boyutlardaki dansını gelen kızla yapmıstır.bu anda kıza acıma duygum ile hakan peker'e yarılma duygum birbirine girmistir.34730'un sapkınlıkta boyutları astıgı natalia hic gelmeseydi daha iyi olurdu.deniz ugur ise tam hakettiği havayı,kitleyi bulamamıstır,tel.deki onu tanımadıgını söyleyen kadın ise belli etmese de tam olmustur onun icin.sadece okan beyciğin 'böyle güzel oldugu gibi yalnızca isini iyi,dogru,güzel yapan kızlar da var seklinde övmesi olmustur.'ona değer.kafa durumu mu gercek mi pek ayrısmayan naciye olayı ise arada malzemeydi,kadın geldikten sonra daha cok ekranda kalayım cinsi 'hala gözümün önünde' diye cırpındı sanki.
behcet daha once birkez *adını duydugum,ilk sarkısını canlı iyi çalan ancak banttan sarkısını sevmedigim,orada gördügüm kisi oldu.çayırdaki,bahcedeki piknikçi tiyatrocularımız güzel oynasalar da senaryo olarak iyi hazırlamadıkları icin herzamanki denecek tarzda takdire deger birsey yapamadılar,zaman gecti.aradaki ironiyle elestirme amacını bile tam gösteremediler.avrupa yakasındaki hanımımız fazla abartmayla geldi,geçti.hakkı devrim az konustu.ilk reklam arasında uuser'lar ,hakkı devrim beyciğimin ceketinin altından çıkışıp sadece o tarafta oturan bize bir acayip görünen mikrofon kablolarını sokuşturdular.suat suna sade sesiyle okudugu sarkılarını güzel okudu,bir kere daha en efendi sanatcı oldugu görüldü ve kabullendi.yalnız okan bayülgen'e sordugu soruyu düsünmeden sıkılmaktan sorduguna inanmaya calısıyorum.
oradakiler ve izleyen hemen herkes ismail yk'nın sarkılarını sevmezken birden birini sevivermiştir.ayrıca allah belanı versin.... sürerken destek yapan son ismiyle 'zaga'* okan'ın 'a bizimkiler iyi çalıyormus be!'demesini saglamıslardır.gercekten de güzel calmıslardır hatta onun icin sarkıya sevgi duygumuz bu kadar kabarmıstır.gruptaki bas gitarist pek de sevimli dururken kafasına dayanan üzerinde uludagsozluk.com yazan pankartı almıs,bakmıs,göstermistir.tekrar teşekkür ederiz.
gelen öss'ye girenler adına hayırlı birsey yapan kızımız ise ciddi havasıyla kimilerini sıksa da iyi yapmıstır.lakin okan'ın okudugu acıklama cok dolambaçlıdır ve net degildir.böyle dava da savunacaksa iş zordur.yine de mahkemeye kadar daha dogru sekilde yol gösteren olur ona kanısındayım.itiraz ettiği bir soru da bu zamana kadar yanlıs diye gündeme gelmeyen ve kanımca yanlıs olmayan sorudur.digerlerine dersaneler de karsı cıkmıstı,dava acan olmamıstı.bu bakımdan digerleri icin haklıdır.
program bitişine yakın okan beyciğimizin reklamları ekşi sözlük zirvesini söylemesiyle baslayıp,bize dogru dönerek 'neee bilmiyorum,okuyayım'tarzı uludağ sözlük.com'u ağzından çıkarıp sırayla diğerlerini söylemesiyle devam etmiştir.
genel olarak bakınca programda medyaarkası daha fazla olabilirdi,hakkı devrim daha fazla konusabilirdi, birileri okan beyciğimizi program öncesi uludagsozlukten haberdar edebilirdi.daha cok kişi olup biryerde oturulabilirdi.okan bayülgen'in bizimkiler dedikleri; 'yine mi' diye ve 'ne yapsam da sunun sarkısı bana kısa gibi gelse'diye karsıladıgım hakan peker yerine daha cok çalabilirdi.lakin böyle bitmiştir,yine de iyi olmustur.*tv. ekranından ortalık daha geniş,ferah dururken orasının ufacık olmasından sıkıs tepiş oturduk ve her yerimiz uyuştu.kısa dedikleri reklam aralarında ise sadece ayağa kalkmaya izin veren kişiler de bunu körükledi.etraf; kameraman,o kızımız,hasan,ile baska işi gücü olan görevliler ve olmayan d'deki kişicikler vesilesiyle cok kalabalıktı.*naciye'ye makyaj tamamlayıcısı da geldi tam oldu.koca mikrofon değişikti.* kısaca(!!!)bu sekilde bitti.
şöyle ki bu yukarıda adı geçen herkes benim gözümde çok büyük bir iş yapmıştır. sonuçta oraya gidilip sitenin adını duyurup herhangi bir ayar yenmeden, hatta sağa sola ayar verilerek program bitirilmiştir. malum topluluğun yapabildiği tek şey ise "sözlük mü gazoz mu?" yazmak olmuştur ki bu 3 yaşındaki bir çocuğun yapabileceği seviyede bir çıkıştır. benim o "yüce" insanlardan beklentim ya hiçbir şekilde bir şey yapmamaları ya da adam gibi bir ayar girişiminde bulunmalarıydı ama ikisini de beceremediler. aslında bizim onlarla herhangi bir problemimiz de yok. madem o kadar mükemmelsiniz, ki aklı başında her uludag sozluk yazarı da sitenizi senelerdir takip edip beğenen insanlardır, her entrysinin altında "feci şekilde bir ekşi sözlük klonudur" ibaresi bulunan bir oluşuma bu kadar sinir yapmanın sebebi nedir anlamak çok güç. öyle bir sinirin varlığının nereden çıkarıldığı sorulacak olursa cevap 8 temmuz 2006 uludag sozluk tv makinası zirvesi esnasında orada bulunan yazarlarının kendilerine en yakın oturan uludag sozluk yazarı olan şahsıma attığı bakışlardır. neyse efendim montajelemanı kişisiyle natalia' yi paylaşamasak da*, önümüzden geçen okan bayülgen' e "okan hülya ya da araba gönder" şeklinde bağırmamdan sonra o lafı kullanıp alkış alan okan gelip bana teşekkür edip halimi hatrımı sormasa da*, o kadar saat oturmaktan oluşan bacak ve bel ağrılarım şiddetli de olsa, "gerçekleri tarih yazar tarihi de gönül yazar" demekten giden sesim sebebiyle şu an konuşamıyor olsam da katılmaktan aşırı derecede kayif aldığım zirve olmuştur. bundan sonra da her türlü programa gidilip her türlü reklam yapılcaktır. her şey uludag sozluk için' dir.
uludagsozluk pankartını kaldıran beyazlı yazar ta kendisi idi.eski nıck ile apandisit bundan boyle kendine iyi bak deme. * gelemeyenlerin bizi televizyondan izledikleri ve kalplerinin yanımızda oldugu zirvedir.montajelemanı ile tanıstıgım da zirve olmustur ki ayrı bir memnuniyet katmıstır bana.okan beycigimin uludagsozluge teşekkur etmesi ,gonul yazarın bizlere hayran kalması, tum sozlukculerın gorevlerini basarıyla tamamlaması * reklamın en guzeli yapılması tum sozlukculeri mutlu etmistir.
zaten hersey anlatılmış desem de yine de birkaç ekleme de ben yapmak istiyorum. öncelikle herkes bakkala gider gibi dogan tv centeri bulduysa da biz arabamızın muhteviyatında bulunan sayın montajelemanı sayesinde herkesten erken cıkmamıza rağmen herkesten daha geç vardık. kapıda bizi karşılayan sarışın ve mini etekli güzel bayanın "ohhh uludagsozluk gelmiş, ben de sizleri dört gözle bekliyordum, aaa sen devedikeni misin, lütfen seninle bir resim çektirelim" demesiyle zirvenin benim açımdan gayet güzel geçeceğinin bir göstergesiydi**. yerlerimize geçtiğimizde uludagsözlük olarak bas gitaristin hemen yanından sadece ben tribünde oturmak koşulu ile ön saflarda yerlere dizildik. önümüz sağımız solumuz bir çok internet sitesi ile dolu olduğu halde pankart konusunda en hızlı davranan da yine bir olduk. verilen ayarları anlatmıyorum zaten hepsinden bahsedildi. ammavelakin montajelemaninin natalia ya uçaksavar füzesi gibi kilitlenmesinden, fth nin okan bayülgen hadi dese fırlayıp showu devam ettirecekmiş gibi hazır ve nazır beklemesinden, canın saatler geçtikçe aynı pozisyonda oturmasınn verdiği acının yüzüne bir hüzün bulutu olarak yansımasından, arjen robbenin güzide kasacıya efsane bakışı ve aralarındaki saniyelik ama bir o kadar derin, bir o kadar içli ve bir o kadar masum göz temasının bir sonucu olarak birbirlerine iki aşık misali kollarını uzatışlarından, salcanın kendisine gönül yazarı kazandıran o efsanevi tezahüratı sonrasında maruz kaldığı keskin ve cazibeli bakışlardan, montajelemani ile benim gece boyunca gözümüze takılan bayan izleyicilerin hep aynı kişiler çıkması ve akabinde zevklerimizin aynı olmasına kanaat getirerek mutluluğu o zaman neden dışarıda arıyoruz sorgusunu gerçekleştirmemizden, apandisitin paris hiltonun takliti ile girdiği müthiş gözsel soğuk savaştan ve ardından paris hiltonun gardının düşerek kendini salmasından, atan alir sporun ilk defa olarak o boy ve cüssesi ile bir mekanda görünememesinden,benim pankartı kaldırırken işi biraz abartıp farketmeden gitaristin kafasının önüne tutarak reklam işinde çığır açmamdan ve ne 34370 gibi magandasal, ne ekşi gibi sağa sola ayar verme telaşı içerisinde, ne diğer internet sayfalarından gelenler gibi pasif, gayet aklıbaşında, gayet modern ve aynı zamanda girişimci bir şekilde sözlüğümüzü temsil etmemizden bahsedebilirim ki bahsettim zaten.
aaa nasıl unuturum;
1. ismini hatırlayamadım ama beyaz gömlekli bayan konuk gerçekten de çok harikulade imiş.
2. senay gürler kafaların arasından gözlerimin içine bakıp bana el sallayarak gülümsedi ki başka kimseye yapmamıştır.
3. natalie nin elf olması konusunda hemfikirimdir.
4. gönül yazar adresimizi almıştır, yakın zamanda yazar bile olur.
5. hakan peker brezilyalının içine düştü, ayıptır günahtır yaşın kaç başın kaçtır.
6. behcet kimdir.
7. suat suna canlı çok güzel söylemektedir.
8. güzide kasacı efsanedir, hayatında bu kadar tezahurat almamış olup mest olmuş bir türlü gidememiştir. arjen robbenin telefonunu da almıştır.
9. nergis kumbasar her zamanki gibi gayet kibar, gayet ağırbaşlı ve hanımefendidir.
10. bas gitarist kafa adamdır, pankartımızı kaldırmıştı, bu jestine karşılık ben de onun gitarını kaldırmak istemişimdir olmamıştır.
soldaki bağyan: bizden diil
önünde "sex crim"yazan adam: atan alır spor
sol alt köşedeki genç: can
fotonun merkezinin sağındaki: devedikeni
fotonun merkezinin solundaki: montajelemanı
çubuklu t-shirt'lü: arjen robben
en sağdaki: arnold civardanegezer
tek bacağı kalkık siyah t- shirt'lü: apandisit
yere bakan siyah t-shirt'lü: alpertini
bascı arkadas sag olsun pankartımızı kaldırdı bi ara, hatta cevirdi baktı "bu ne, yanlıs bir sey olmasın" diye. ama biz hemen uludagsozluk dedik, "tamam o zaman" dedi.
arada muhabbet de etti bizimle, o da insan, onun da ihtiyacı var. natalia'nın insan olmadıgına oy birliği ile karar verdik. gonul yazar da ne hikmetse eger ikide bir bizim sozluk pankartına bakıyordu. anlayamadı once heralde. ama daha sonra anladıktan itibaren destegini esirgemedi. hakkı devrim'e gelince, zaten babacan bir adam, bunu bir kez daha kanıtladı. gecnleri koruyan bir kaç lafı vardı da şimdi hatırlayamdım. hakan peker, klasik hakan peker'di.
siyahi güzelle bir güzel dans etti, hatta arada güzel hareketleri vardı. yazık kızcagız da naapsın gülmek zorunda. * suat suna agır baslılıgını bir kez daha gozler onune serdi. çıplak sesi * ile okudugu sarkılarında sesinin ne kadar temiz ve güzel oldugunu stüdyoda daha bir güzel gorduk.
programın en basında kabak gibi 3 tane pankartımız gozuktu, "http://www.uludagsozluk.com" ; diye.
programın sonunda da "okan bayulgen" eski sozlukten sonra bizim adımızı da soyledi + pankart ekranda gozuktu.
eksi'ye ayar vermek zorunda da kaldık ama naapalım, onlar kasındı.
sen orada bir sürü yaratıcı taraftar varken, kısacık aklınla kalk da "gazoz mu sozluk mu belli diil. bkz: cakma sozluk" yaz. biz de alkısladık bize boyle guzel bir pankart actıkları icin. ama yakısmadı onlara.. aslında cok yakıstı da neyse.. hemen buna cevap geldi. hatta biz pankartımızı hazırlamıstık *. ve hemen kaldırdık pankartımızı. "asiti fazla, ekşiliği az sozluk". güldüler tabi, baska yapacak bir seyleri yoktu cunku.
hele bir de cakma paris hilton olayı vardı ki tam komediydi.
boyle guzel giyinmiş bir kızımız **, malum en onde oturuyordu. kalkıp bir ara bize dogru pankart kaldırdı. "ekşisözlük taklitlerinden sakının" ama o da bilmiyordu tabi yaratıcı taraftarların orada oldugunu. nereden bilsin ki abisi. * ve hemen bizden ayarı aldı, "paris hilton taklitlerinden sakının". ben pek kıza bakmadım ama * bakanların soyledigine gore kız bizim pankarttan sonra bir daha gulememiş. **
ben ve ozsaycan bursa ekibinde gorev aldık ve farklı kazandık. **
sabah ezanından sonra biten mucedelenin devamında aynı 3 araba ** olarak herhangi bir çorbacıya gittik. corbalarımızı içtikten sonra da pidelerimizi yedik, ayranlarımızı içtik ve yavastan kalktık.
sağ olunlar, devedikeni, arjen robben ve lock ulasımda buyuk yardım ettiler.
işte boyle gecen bir gece ve sabahıydı 8-9 temmuz. uludagsozluk için bir sey yapabildiysek, ve bunu yaparken de katılan herkes eglendi ise ne mutlu bize..
ancak dönülen zirvedir..önemli birkaç şey söylenip gerisi sonra anlatılacaktır..natalia'ya hayvani tezahüratı biz yapmadık, onlar 34730 du öncelikle.okan bayülgen'in hülya avşar'a "araba yollayalım mı?" esprisi bizzat fth'den alıntıdır..tam o sırada önümüzden geçiyordu da orda duydu..bunların dışında programın başından sonra bütün pankartlar toplandı yani bizle alakalı değildi durum ama biz beyaz "www.uludağ sözlük.com" yazılı pankartı vermedik * dolayısıyla programın sonunda iyi iş yapmış o duyduğum ve okuduğum kadarıyla..bizim ekşiye kesinlikle laf atma gibi bir teşebbüsümüz olmadı ama onlar maalesef gereksiz bi pankart açtılar "gazoz mu sözlük mü belli değil" gibisinden biz de "ekşiliği az, asiti fazla sözlük" yazarak cevabımızı verdik..sonra da bazılarımızca paris hilton'a benzetilen biraz fazla dekolteli bir sarışın bayanın * bize karşı "ekşi sözlük kutsal bilgi kaynağı, taklitlerinden sakının!" pankartı açmasından sonra da "paris hilton, taklitlerinden sakının! pankartımızla da cevap vererek,**** afedersiniz ama haddimizi aşarak(!) ekşicilere ayar üstüne ayar verdik..ha bir de top sakallı, gözlüklü, biraz orta yaşlı bir eleman vardı o grupta..pek gazdı, tip tip baktı sürekli filan, anlayamadık gitti..okan bayülgen de bize ayar vermedi hiçbir şekilde..ne öksürüyorsun? lafı benim * önümdeki kızaydı..susun lafı da 34730'aydı..zira biz doğru düzgün oturduk, eğlendik, kalktık..çok profesyoneldik yani..* ha devedikeni pankartı biraz basçı arkadaşın gözüne soksa da, sorun olmadı..hatta bir ara bizim pankartı aldı eline kaldırdı filan..bizden alkışı da aldı zaten hemen..ben seviyordum o adamı zaten, bugün daha da bi sevdim..hoplayıp zıplıyor filan sevimli bi adam..* her neyse konu dışına da çok pis çıktım..program çok güzeldi güldük, eğlendik, yapabildiğimiz kadar reklamımızı yaptık *..her ne kadar 34730 natalia'ya tezahüratlarıyla bizi biraz bastırsa da * biz de ekşiyi bastırdık..ha bir de gerçekleri tarih yazar tarihi de gönül yazar tezahüratı bizzat bizim hatta salça'nın eseridir..neyse sonra halı saha maçı, çorbacı, eve dağılmalar falan derken bitti işte..kalanını da diğer yazarlar yazsın artık..iki gün üst üste bu kadar bomba zirve yoruyor insanı tabii..bu zevkten mahrum bırakmayalım hem onları..
yeterince reklam yaptırılmadığından kelli okan bayülgene kıl kaptırmış zirve olmuştur..
aptal aptal sitelere yarım saat arıyorlar bize gelince uludaa sözzük nokta kom!..