türkiye'nin ve bu topraklarda yaşayan halkın utanç günü. hiç bir sebeple bir insanın yaşamına son verilmemesi gerekirken (ötenazi haricinde) hele ki o insanı, düşünceleri sebebiyle öldürmek neyle açıklanabilir bilemiyorum. hayasızlık desem en hafifinden yeridir herhalde.
"Yurtsever Cephe Üyesi 1000 Öğrenci
1-6 Mayıs istanbul-Ankara Deniz Gezmişler için
Bağımsızlık Yürüyüşüne Başlıyor"
"Memlekete sahip çıkmalı, bağımsızlık için yürümeli" diyen Yurtsever Cepheli 1000 Öğrenci
bugün tarihin en kitlesel ve uzun yürüyüşüne başlıyor.
Altı gün boyunca istanbul'dan Ankara'ya yürüyecek olan Yurtsever Cepheli Öğrencileri aydınlar, sanatçılar ve akademisyenler bugün Beyazıt'tan uğurluyor.
Türkiye'nin pek çok üniversitesinden gelen Yurtsever Cepheli 1000 Öğrenci tarihin en kitlesel ve uzun yürüyüşüne başlıyor. Bağımsızlık için 2-6 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Deniz Gezmişler için Bağımsızlık Yürüyüşü bugün saat 14:00'da Beyazıt Meydanı'nda aydınların, sanatçıların ve akademisyenlerin katılımı ile düzenlenecek bir basın açıklaması ile başlıyor.
Türkiye'nin bütün üniversitelerinden Yurtsever Cepheli 1000 Öğrenci 02 Mayıs Çarşamba günü saat 14.00'da Beyazıt Meydanı'nda buluşacak. Burada bir basın açıklaması ile yapacak olan Yurtsever Cepheli Öğrenciler Kocaeli, Bolu, Eskişehir'den geçerek Ankara'ya ulaşacak. Tarihin en uzun ve kitlesel yürüyüşü olan Deniz Gezmişler için Bağımsızlık Yürüyüşü 6 Mayıs tarihinde, yani Deniz Gezmişlerinin idam edilişinin 36. yılında Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'nda düzenlenecek anma ile son bulacak.
türkiye'nin tarihine kapkara harflerle yazılmış olan gün, yalnızca inandığını ve düşündüğünü sergileyen türkiye'deki tüm insanlığı darağacına çıkaran gün.
...
Nasıl vardı elleriniz
Nasıl kanattınız o domur domur Mayıs göğünü
Nerelere gizlediniz dal uçlarını
Mevsimleri n'ettiniz
Yeşili kırmızıyı Zambak morunu
Yavru kuşun sabah sıcaklığını
Nerelere kitlediniz akşam yelini
Karanlıklar karanlıklar, ey karanlıklar
Nasıl oturdunuz bu ellerle sofraya
Ekmeği nasıl böldünüz
...
''düşünüyorsun,öyleyse yoksun'' diyen dikta rejiminin *pek muhterem(!)şahısların ülkeyi abilerine *** peşkeş çektirmek için gövde gösterisi manasında yaptığı eylemin gerçekleştirilme tarihidir. Lakin amaçlarına ulaşamamışlardır, 35 yıl geçmesine rağmen hala Deniz ve onun peşinden yürüyenleri bu ülkeden temizleyememiş (!)lerdir...
12 Mart 1971'de Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyan bir muhtıra meclise sunuldu. muhtıra üzerine o günkü başbakan süleyman demirel tası tarağı toplayıp gitti. yerine 18 mart günü, daha rahat hareket edebilmek için (siz darbecilerin her isteğini fütursuzca yapmak anlayın) chp'den istifa eden nihat erim* getirildi. erim koltuğa oturur oturmaz, sol kesime karşı o döneme kadar görülmemiş şiddette bir harekat başlattı: balyoz harekatı
deniz gezmiş, hüseyin inan ve yusuf aslan bu harekatın esirleridirler. mecliste idamları oylanırken ap'li demirel'in ve birçok chp'linin eli "evet" kararı için kalkmıştır**.
bu sebeplerden dolayı her yıl 6 mayıs'ta ankara karşıyaka mezarlığında buluşur türkiye'nin dört yanından gelip. halit çelenk ordadır, mustafa yalçıner ordadır, alaattin bilgi ordadır...
halit çelenk cılız sesiyle o günleri anlatırken slogan atan beyinsizler ordadır...
ama atmayanlar da ordadır. örgütsüz bireyler de ordadır. o üç gencin inançlarına ve cesaretlerine saygı duyan çok kişi ordadır...
en uzun koşuysa elbet türkiye'de de devrim
o, onun en güzel yüz metresini koştu
en sekmez lüverin namlusundan fırlayarak...
en hızlısıydı hepimizin,
en önce göğüsledi ipi...
acıyorsam sana anam avradım olsun,
ama aşk olsun sana çocuk, aşk olsun!