bugün

siyasetçi geçinen bireylerin ülkeyi karıştırmak adına girişilen eylemlerde provokatörlük yaptığının bariz göstergesi. aldığınız maaşların boğazınıza düğüm olmasını temenni eder daha nice cop yemeler dilerim.
vur vur inlesin!
bu haberin üzerine bir keyif sigarası içilir.
Copu onlara soksalar, daha mutlu ederlerdi bizi.
provakatif hareketlerin içinde bulunan milletvekilleridir. "mensubu" olduğu devlete karşı taş ve molotof kokteyli atan milletvekilleridir. madem karşısın sen bu devlete o zaman o milyarlık maaşı da almayacaksın, o lüks lojmanda da oturmayacaksın arkadaşım. gayet açık ve net. o değil de "kıyamam" ya, nasıl da cop yemişler...
kaynaklara mutlaka elektrikli cop eklenmesi isabet olur.
ilk tanışmışlıkları değildir.
(bkz: vibratör)
bir şey var zannettiren olaydır. bende iyi bir dayak yediler sanıyorum. 2 3 jop yemişler. o kadar.
(bkz: orgazmdan daha zevkli anlar)
demokrasiyi bir adım daha geriye götüren cop darbeleridir.
götlerine soksalardı keşke az bile yapmışlar.
bir demokrasi aşığı olarak beni üzmüş, bir türkiye sevdalısı olarak sevindirmiş olaydır.

sonra da kendi kendimi şu şekilde ikna etmeye çalıştım: yapma lyrics, coplanan milletvekili ne kadar "millet" vekilidir? ben seçmedim, doğrudur. ancak teorik olarak sadece kendisini seçen insanların ya da bölgenin değil, tüm ülkenin temsilcisi sayılır. bunu da biliyorum. ancak, acaba gerçekten öyle mi? bdp milletvekilleri beni ne kadar temsil etmektedirler, şimdiye kadar ne şekilde temsil etmişlerdir, ve görünen manzara itibariyle de ne şekilde devam edecektir. işte bu soruların cevaplarıyla biraz olsun rahatladım.

ancak, tekrar söylüyorum. bence bir polis, demokratik bir ülkede milletvekiline vurmamalı.
tabii, bizim gibi demokrasi aşıklarını da istismar edercesine millevekilleri de sınırlarını aşmamalı. beni temsil ettiği doğrudur, ancak ne şekilde etmesi gerektiği konusunda "millet" içinden bir birey olarak az da olsa beni ilgilendirmez mi acaba?
daha önce değişik yollardan copla tanışmışlardı zaten.*
polisten beklenmeyecek davranış.

demokrasi adına güzel hareketler bunlar, gariban öğrenciyi sabah akşam joplayan polis bu terörist zihniyeti hep pas geçerdi -hatta dayak bile yerdi bunlardan- sonunda herkese eşit davranmaya başlamaştır polis.

sabah akşam; demokrasi istiyoruz, eşitlik istiyoruz diye bağırıyordunuz alın işte...
sonuç olarak o terör yandaşları yine bizim meclisimizdedir. ister ağzlarını burunlarını kır, istersen götlerine cop sok. kazandığımız bir zafer yok ortada ve bu sevinçler züğürt tesellisinden ibaret kalacaktır.
(bkz: oh olsun)
tam tanışma sayılmaz. onların nasıl tanıştırılacağı konusunda değişik fantezilerim var ama göre girer diye yazmıyorum. *
(bkz: Işte o cop)
copu vuran polisin yakın zamanda ergenekondan içeri alınmasından korktuğum olay.
(bkz: için yağlarını eriten olaylar)
polisi işinden atarlar kesin amk.
sayısı kimine göre 110, kimine göre 150 olan ama hadi sizin güzel hatrınız için cumhurbaşkanlığı forsundaki sayı olan 16 türk devleti kurmamızın, yani her yıkılmaya karşı yine kalkmamızın en büyük nedenlerinden birisi de kolluk kuvvetlerimizin güçlü olmasıydı. şu an askerin de polisin de eli kolu bağlı. polise "gördüğünde vur" emri verilmeli. önce ayaklarına falan sıksınlar, baktılar hala molotof atıyorlar, direkt kafalarına sıksınlar. hem böylece askere düşen görev de azalır. dağda yuvalarını arayacaklarına şehirde öldürmüş oluruz, kötü mü? yoksa su sıkmakla anca insan demeye bin şahit gereken bu oropu çocuklarının kirlerini temizleriz..
hala sağ olmaları dışında olayın üzülecek bir tarafı yoktur.
allahım adaletin o kadar büyük ki ben eminim hiçbir şehidin kanı yerde kalmayacak dediğim olay.
hiç değilse benim askerim şehit oldu rabbine, peygamberine kavuştu. senin askerim dediğin köpeğin ise leş oldu toprağa karıştı.
ne azaplar bekliyor onları öbür dünyada bir bilseniz, ah zaten bilseniz kılınızı bile kıpırdatamazsınız ya.
benim askerim cennet bahçelerinde şimdi, anaların bağrı yanıyor belki; ama keser döner sap döner, gün dönder hesap döner demişler. elbet sizin de sonunuz gelecek...