bugün
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- düşün ki o bunu okuyor16
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz22
- iğrenç bir his tarif et31
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- icardi190510
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek21
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek41
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız15
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi29
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (725)
2. nesil yazar alımları açılmıştır.
son zamanlarda biraz durgun gibi. ama yine de candır can..
en sevdiğim üç sözlükten birisi. kaliteli bir ortamı var, güzel arkadaşlıklar da edinilebiliyor. sevdim ben. üstelik bukalemunlar da yok. daha ne olsun:
http://www.fenerbahcesozluk.net
http://www.fenerbahcesozluk.net
kalite olarak kesinlikle galatasaray sözlük'ün üzerindedir. en azından şimdilik. zaten bünyesindeki yazarların neredeyse tamamı ekşi sözlük kökenlidir.
http://www.fenerbahcesozluk.net adresinde yayın hayatına merhaba demiştir. şimdilik oluşma aşamasında gibi. ama oldukça kaliteli.
bir insan için iyi bir şey mi yoksa kötü bir şey mi pek bilinmeyen bir durum.
animatör olabilir.
son zamanlarda ekonomik durumunda gözle görülür değişiklikler gözlenmiş olabilir.
şu ana kadar pek çok sosyal psikoloji deneyinin ve tabii ki sosyal psikoloji filmlerinin, kitaplarının konusu olmuş hsatalık.
ve evet, maalesef var böyle bir şey.
ve evet, maalesef var böyle bir şey.
eğer üçüncü kişi yokken türkçe konuşuyorlarsa ve söz konusu şahıs geldiğinde "kanalı" değiştiriyorlarsa, e kusura bakmayın ama, ben bunda art niyet ararım arkadaş.
pozisyon net penaltı.
-- erman toroğlu mode off --
pozisyon net penaltı.
-- erman toroğlu mode off --
korkmasına gerek yoktur. benzer "acıyı" hemen her hafta halı saha köşelerinde yaşıyoruz biz.
söyleyince gülüyordun işte, nasılmış gör bakalım.
söyleyince gülüyordun işte, nasılmış gör bakalım.
iran ve israil gerçeği dururken, üstelik içerde de kürt sorunumuz devam ederken, maalesef pek bi havada kalan önerme. tüketimle büyüyen bir ülke, milyarlarca dolar cari açık, ve tabii ki yolsuzluklar.
siyasi olarak istikrar yakalandı. neredeyse 10 yıl olacak. bu olumlu bir şey. bölgedeki en laik (israil de dahil buna) ülkeyiz, her geçen gün kürtlere sahip oldukları haklar veriliyor, demokratikleşme adına diğer eksik kalmış adımlar atılıyor, kısaca geçmişiyle yüzleşiyor türkiye. adının hakkını veriyor. *
diğer taraftan, iran'da da rüzgar oldukça "iyi" yönden esiyor. neredeyse imkansız olarak görülen bir dış operasyon sözkonusu idi. gerçi hala mevcut ama rastladığım hemen her uluslarası amerikalı analistler bunu belki de son çare olarak düşünüyorlar. kısaca, iran-abd ya da iran-israil savaşı ufukta pek mümkün gözükmüyor.
düşünsenize, iran'ın desteklediği, sadece desteklediği suriye'de olaylar kaçıncı ayına geldi ve muhalifler hala esad rejimine karşı kayda değer bir başarı elde edemedi. hatta söylenenlere göre de her geçen dakika güç kaybediyorlarmış muhalifler.
neyse. israil'e değinmeye pek gerek yok galiba. alışılmış silah ve teknoloji üstünlüğüyle bölgeyi özellikle de abd desteğiyle kontrol etmeye devam edecektir. zaten altı gün savaşlarından beri sünni ve özellikle de vahhabi araplarla arasında pek bi sorun olmadı. olmayacaktır da. israil için tehdit unsuru olarak kağıt üzerinde görünen şii rejimleri ve tabii ki şii terör örgütleri. tabii yine bunların da iran destekli olduğunu söylemeye gerek yok.
kısaca, israil yarım yüzyıl önce elde ettiği camp david'i koruma peşinde. ama yine de şu saatten sonra alışılmış amerikan desteğini alabilmek için daha çok efor sarfetmek zorunda, washington dc'de daha çok lobicilik yapmak zorunda kalacak. artık amerikan kamuoyunun da olaylara bakış açısı eskisi gibi değil.
bu üç sac ayağı ülkenin dışında değerlendirilmesi gereken abd 'de ise tam anlamıyla bi belirsizlik var. yaklaşan seçimlerden dolayı yeni başkan adaylarının hararetli çalışmaları ve halihazırdaki başkan olan obama'nın şu anda belirsiz bir dış politika güdüyor olması sözkonusu. böyle bi durumda da abd'nin bölgeyle ilgili stratejilerinin geçmişten farklı olduğunu, daha doğrusu "değişen bir şey" olmadığını söyleyerek açıklayabiliriz.
obama'Nın da seçimler dolaysıyla hemen her çevre ile iyi geçinmek istemesi, yani uluslarası arenada "uslu ama güçlü çocuk" imajı çizmeye çalışması da tesadüf değil. yaklaşan seçimler öncesinde kamuoyu yoklamalarında 5-15 puanlık sert düşüşler yaşamakta kendisi. ve bilidiği üzere ekonomik açıdan da işlerin pek iyi gittiği söylenemez abd'de. ekonominin gidişatı ise abd tarih sahnesinde yer aldığ tarihten beri de başkanların kaderini belirlemiş, kilit bir noktadır.
sözün özü, bölgede en güçlü olmak an itibariyle hem zordur,hem risklidir, hem de bedeli vardır. tabii ki en güçlü olmak iyidir, ancak bunu tarihin kendi doğallığı içerisinde yapabiliyor olmaktır esas olan. tarih, tesadüfü başarıları görmez. sağlam, istikrarlı atılmış adımları görür.
siyasi olarak istikrar yakalandı. neredeyse 10 yıl olacak. bu olumlu bir şey. bölgedeki en laik (israil de dahil buna) ülkeyiz, her geçen gün kürtlere sahip oldukları haklar veriliyor, demokratikleşme adına diğer eksik kalmış adımlar atılıyor, kısaca geçmişiyle yüzleşiyor türkiye. adının hakkını veriyor. *
diğer taraftan, iran'da da rüzgar oldukça "iyi" yönden esiyor. neredeyse imkansız olarak görülen bir dış operasyon sözkonusu idi. gerçi hala mevcut ama rastladığım hemen her uluslarası amerikalı analistler bunu belki de son çare olarak düşünüyorlar. kısaca, iran-abd ya da iran-israil savaşı ufukta pek mümkün gözükmüyor.
düşünsenize, iran'ın desteklediği, sadece desteklediği suriye'de olaylar kaçıncı ayına geldi ve muhalifler hala esad rejimine karşı kayda değer bir başarı elde edemedi. hatta söylenenlere göre de her geçen dakika güç kaybediyorlarmış muhalifler.
neyse. israil'e değinmeye pek gerek yok galiba. alışılmış silah ve teknoloji üstünlüğüyle bölgeyi özellikle de abd desteğiyle kontrol etmeye devam edecektir. zaten altı gün savaşlarından beri sünni ve özellikle de vahhabi araplarla arasında pek bi sorun olmadı. olmayacaktır da. israil için tehdit unsuru olarak kağıt üzerinde görünen şii rejimleri ve tabii ki şii terör örgütleri. tabii yine bunların da iran destekli olduğunu söylemeye gerek yok.
kısaca, israil yarım yüzyıl önce elde ettiği camp david'i koruma peşinde. ama yine de şu saatten sonra alışılmış amerikan desteğini alabilmek için daha çok efor sarfetmek zorunda, washington dc'de daha çok lobicilik yapmak zorunda kalacak. artık amerikan kamuoyunun da olaylara bakış açısı eskisi gibi değil.
bu üç sac ayağı ülkenin dışında değerlendirilmesi gereken abd 'de ise tam anlamıyla bi belirsizlik var. yaklaşan seçimlerden dolayı yeni başkan adaylarının hararetli çalışmaları ve halihazırdaki başkan olan obama'nın şu anda belirsiz bir dış politika güdüyor olması sözkonusu. böyle bi durumda da abd'nin bölgeyle ilgili stratejilerinin geçmişten farklı olduğunu, daha doğrusu "değişen bir şey" olmadığını söyleyerek açıklayabiliriz.
obama'Nın da seçimler dolaysıyla hemen her çevre ile iyi geçinmek istemesi, yani uluslarası arenada "uslu ama güçlü çocuk" imajı çizmeye çalışması da tesadüf değil. yaklaşan seçimler öncesinde kamuoyu yoklamalarında 5-15 puanlık sert düşüşler yaşamakta kendisi. ve bilidiği üzere ekonomik açıdan da işlerin pek iyi gittiği söylenemez abd'de. ekonominin gidişatı ise abd tarih sahnesinde yer aldığ tarihten beri de başkanların kaderini belirlemiş, kilit bir noktadır.
sözün özü, bölgede en güçlü olmak an itibariyle hem zordur,hem risklidir, hem de bedeli vardır. tabii ki en güçlü olmak iyidir, ancak bunu tarihin kendi doğallığı içerisinde yapabiliyor olmaktır esas olan. tarih, tesadüfü başarıları görmez. sağlam, istikrarlı atılmış adımları görür.
ankara'lı bir erkek olarak söyleyebilirim ki izmir'li kızları gözünde fazla büyütüyordur.
biraz da entelektüel seviye, düşünce yapısı vs ile ilgilenmesi gerekiyordur.
neyse ki buralarda öyle bi sorunumuz olmuyor, kızlarımız hem güzel hem çok akıllı.
özet: izmirli kızlar = overrated.
biraz da entelektüel seviye, düşünce yapısı vs ile ilgilenmesi gerekiyordur.
neyse ki buralarda öyle bi sorunumuz olmuyor, kızlarımız hem güzel hem çok akıllı.
özet: izmirli kızlar = overrated.
ruhunu şeytana satmaktır.
"edepli versiyona geç."