bugün

çekildiği yıla bakıldığında inanılmaz bir öngörü ve yaratıcılık barındırsa da yaşattığı etki bazında Matrix ile karşılaştırılması saçma olan filmdir.

matrix bir devrimdir...
Tarihin en iyi bilim kurgu filmi diyorlar, henüz izlemediğim için utandığım doğrudur. Bilim kurgu sevmem o yüzden izlemedim.
başyapıtlardandır.
filmden bir bok anlamayanlar alın filmin yönetmeni filmi açıklıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=q-pCW9ntGNY
Zamanına göre oldukça ilerde bir film.

Şunu söylemem şart, bugün çok büyük zevkle izlenebilecek bir film değil. Özel bir ilginiz varsa oturup izleyebilirsiniz, onun dışında çok zor. Şu kadar söyleyeyim, filmin çok büyük bir oranı, bugünkü filmlerde anlık gösterilip bitirilecek şeyler iken bu filmde yeri geldiğinde 5 dk harcanmış şeyler. Misal gemilerin yanaşması sahnesini 1 anlık görürsünüz, bu filmde yanaştığını an ve an görüyorsunuz.

Gerçekten ama onun dışındaki detaylarda ince elenip sık dokunmuş, o zamanda gerçekten iyi fikirler ortaya atılmış ve uygulanışı da elden geldiğince gösterilmiş. Onun dışında filmin hikaye kısmı da benim için aşırı muğlak olduğu için pek girmek istemiyorum.
yapıldığı yılın çok ilerisinde olan film. filmin yılını bilmeden izleyen bir insan yılını tahmin edecek olsa en fazla 90'lar yapımı olarak tahmin eder diye düşünüyorum.
Sürekli “ulan onu o zamanlarda nasıl yapmışlar” dedirten film. Özel efektler ve illüzyonlar 1968 yılının çok ötesinde. Bugün bile bu filmi çekmek her babayiğidin harcı değil.
Keşke avatar hakkında değil de bu film hakkında tez yazsaydım.
ilk önce interstellar filmini izlememden mütevellit olsa gerek; bu kitap ve film arasında acayip benzerlikler mevcut. hal9000 ve tars en önemlisi sanırsam.
izleyin sonra haberleri açın.

evrenler arası geçişten başınız dönecek öyle hiiç kokain falan almadan alice harikalar diyarından evil dead evine giderseniz tüyleriniz diken diken olur.

düşünün 1967 deki anlayışa ve kurguya.. bir de bizim daha yeni sinemaya girmiş filmlerimize..

Yok arkadaş başka gezegenlerin insanlarıyız bariz.
Başıma bir şey gelmeyecekse başlangıç bölümünü ileri sararak izlediğim film.
Zamanın çok ilerisimde bir film. Asla izlenmeden geçilmemeli.
harika bir film olmasına rağmen türkiye'de entel filmi gözüyle bakılmaktadır. bunda ekşi sözlük enteli şahısların da katkısı vardır. hatta bütün bu izlenimi onlar yaratmıştır.
sinema tarihinin gelmiş geçmiş en önemli eserlerinden biri olan film aynı zamanda stanley kubrick'in en önemli yapıtıdır. bu filmi gerçekten her izleyen anlayamaz, ilk izleyişte pek kimse anlayamaz onun için filmi anlamak için biraz bilgi sahibi olmak gerekiyor filmi birkaç defa izlerseniz anlayacaksınız ki bu sadece bir bilim kurgu filmi değil aynı zamanda bir felsefi film günümüzün bilim kurgularının yanında dahi kötü durmaz hatta bir çoğuna ilham kaynağı olmuştur örneğin interstellar filminin karadelik sahnesinin a space odyssey den ilham olunduğunu düşünmekteyim zira filmde dave Jüpiter'e ulaşınca Bowman Discovery One gemisini pod ile terkeder ve yörüngedeki bir başka dikilitaşı incelemeye gider. Taşa yaklaşınca bir ışık hüzmesine kapılır ve yüksek süratte bir yolculuğa başlar. Yolculuk esnasında tuhaf gezegenler ve kozmolojik olaylar görür. Yolculuğun sonunda kendini pod ile birlikte bir yatak odasında bulur. Kendini uzay kıyafeti içerisinde orta yaşlı bir adam, yemek yiyen yaşlı bir adam ve yatakta uyuyan çok yaşlı bir adam olarak görür. Daha sonra dikilitaş odada belirir. Çok yaşlı adam parmağını taşa doğru uzatır ve Yıldız Çocuğu denen, bir balon içerisindeki bebeğe dönüşür. Balonun içerisinden Dünya'ya bakar.
bilimkurgu sinemasına sınıf atlatan, 1968 yapımı stanley kubrick başyapıtı. kubric kullandığı "match cut" ve "jump cut" gibi o tarihte henüz adı duyulmamış teknikler kullanmıştır.
indirdim , bekliyorum . izlemeye de açık söyleyeyim pek bir taraflarım yemiyor . Bu filmi anlayacak kadar entelektüel birikim sağladığımı sanmıyorum zira .
https://www.youtube.com/w...L3kpEpg&nohtml5=False

şöyle güzel bir müziği de içinde barındırır.
https://www.youtube.com/watch?v=F7HGwVqI_FM

kubrick'in oscar aldığı tek filmi.
açıkçası fazla abartılmış bir film olduğunu düşünmekteyim. felsefi fikirleri ya da klasik müziklerinin oldukça iyi olduğunu kabul ediyorum, johann strauss blue danubesi zaten çok iyi müziktir ama ne kadar iyi olursa olsun on dakika boyunca gökte salınan bir uzay mekiği eşliğinde verilince ister istemez sıkıyor insanı. ayrıca film genel olarak çok yavaş ilerlemekte, full metal jackettaki hızı istemiyorum zaten ama solaristen daha yavaş olmasını da istemezdim. açıkçası filmin en eğlenceli kısmı maymunların kendi içindeki çekişmeleriydi. elbette izlenmeli ama bir filmi sadece verdiği fikirler için izleyeceksem ve filmi izlerken sıkılacaksam bergman ya da tarkovski filmlerini tercih ederim.
Bir kaval kemiğinin başlattığı medeniyeti(!) anlatan kubrick eseri.
yatarken izlenmemesi gereken filmlerin başını çeker, uyuya kalma ihtimaliniz yüksekdir.
yakın zamanda kitabını okuyacağım güzel filmdir. uzaya ortamı konusunda tecrübelerimizin kısıtlı olmasına rağmen fazlasıyla gerçekçi ve bugün bile zevkle izlenen bir filmdir. efektleri yılının çok çok üstündedir. müzikleri, uzay ortamındayken sessiz modlara geçilmesi filmin hem biçim hem içerik bakımından kalitesini yansıtır.
üç sene önce onbeş saatlik bi uykudan uyanıp izlemeye kalkmıştım bunu ben. ilk yarım saat geçmeden tekrar uyumuşum. bi tür eziyettir bu film. yarım saat kendi başına zıplayan maymunları izlersiniz de entel olmaya çalışan ergenlerden bir tanesi çıkıp aga biz ne yapıyoruz demez.
bir stanley kubrick efsanesi...
Bugün gene hakkında konuşurken bir arkadaştan sonunun nasıl olduğunun anlaşılmadığı yorumunu aldım. Bu film orjinali 1001,2001,3001 olan bir kitap serisinin ikinci kitabını konu olan bir sinema filmidir. Yani hikayenin sonu değildir.
film çekilmiş 1968 yılında, ben izledim 2015 yılının bir temmuz gününde. çok film izlerim ama ancak fırsat oldu, kusura bakma kubrick hocam. iki küsür saatlik yorucu bir maratonun, uzay boşluğunda akıp giden sessiz uzun sekansların ardından hakkında denebilecek çok şey var ama önce bir dinlenip, mümkünse 3-5 sigara içmek lazım bünyenin kendine gelmesi için. sırf entel görünmek adına abi adam aşmış taşmış vs gibi muhabbetlere girmeyeceğim zira, bu filmi 10 kişiye izletsen rahat 7'si bu ne amk! hayatımda izlediğim en bayık film der, geri kalan 3 kişiden biri anlamadığı halde aptal gibi görünmemek için manyak filmdi yahu herifler yapmış kardeşim moduna girer, geriye kalan 2 kişiden biri sanki birşeyler anladım ama ne ulan ne? diye düşünürken kendini bulur, geriye kalan o son kişi gerçekten filmin mesajını almıştır zira benden daha zekidir.

onu bunu geçelim de hacı, hakikaten 1968 yılında bu nasıl bir öngörü lan, uzay teknolojilerine ve geleceğe dair, özellikle yapay zeka konusuna dair. bazı sahnelerde sıkılmış ve hadi bitsin anasını satayım dememiş olmama rağmen bu ileri görüşlülüğe saygı duydum ve şapkamı çıkarıyorum, yani bir şapkam olsaydı çıkarırdım.

filmi izledikten sonra taşların yerine oturması adına, aşağıda yer alan linkteki 4 aşamalı flash videoyu izlemek şart, en azından benim gibi sondan ikinci kategoriye giriyorsanız.

http://www.kubrick2001.com/
--spoiler--
daş var, astıronodlar cüpitere gidiyo, robot manyak çıkıyo, bi astronot kalıyo, o da ölüyo, yine daş var.
--spoiler--