(bkz: o ben oluyorum). değişik bir yıl nerdeyse herkesin önemli anıları vardır.. güzel bir yıl olarak değerlendirmek nerdeyse mümkün değildir. turgut özal ölmüş, pkk katliamlar yapmış, madımak okeli yakılmış, uğur mumcu ve eşref bitlis öldürülmüş,beşiktaşın şampiyonluk serisi sona ermiştir*..
balkona kaçan topun ardından, pet şişe bulup tekrar maça devam etmek.
mahallede bulunan almancı amcanın topunuzu kesicem tehtidleri.
yağmur yağacağını anlayıp bim veya mahalle bakkalından yürütülen kartonlarla yolun ortasına yapılan şatolarımız.
pazar banyoları, annemin iyi temizlendin mi diye kontrol etmesi.
bakkal amcam tamer abi, allah rahmet eylesin.
en acıklı olanı ise 99 depremi. üzüldüğüm tek şey arka bahçeye kurduğumuz salıncağın yıkılması, orada hayatını kaybeden insanlar değildi. ne güzeldi o umursamamazlık. aslında hala öyle değil miyiz. çevremizdeki küçük depremler bizi, yine çevremizdeki büyük depremler ise çevremizi yıkmaya devam ediyor. ve hala bencil olduğumu hissediyorum, belki de hala çocuğumdur.
galatasarayın uefa kupasını kazandığının ertesi günü, okul müdürünün okul bahçesinde arabayla şov yaptığını izlemektir.
eline de mikrofonu almış 'fatihin aslanlarııı, helal olsuuun' falan dediğini hatırlamaktır. hoparlörlerden galatasaray marşları çalınmıştı. bu dediklerimi başka hatırlayan varsa bana ulaşsın*