bugün

daha sonra ünlü olan bazı isimlerin ilk oyunculuk deneyimlerini görebileceğimiz dizi

(bkz: özgür ozan)
(bkz: nehir erdoğan)
(bkz: ismail hacıoğlu)
başrollerinde tarık akan ve ebru cündübeyoğlu nun oynadığı trt nin başarılı eski dizilerinden.
şimdiki şöhretli bir kaç oyuncunun sıçramasına neden olan trt 1 dizisi.
beyaz gölge dizisinin türk üretimi klonu dizinin ismi.
Zamanında severek izlediğim bir hayli de bölümü çekilen basketbol-lise kombinasyonunu barındıran eski bir dizi...
(bkz: ufo gören masum köylü)
akillara zarar bir diziydi. her bolum ayri bir sacmalikti. birde amerikan genclik dizilerinden ozenilmis olmasina ragmen bir sex sahnesi bile goremedik dizi boyunca.
trt 2 de tekrarları verilen dizi .
adana 'da tanımadığınız birine söylediğiniz halde dayak yemeniz muhtemel olan laftır.
kazık kadan adamların 17'lik gençleri oynadığı yerli dizilerimizin ilk örneği. şimdilerde tat vermemesine karşın zamanında bayıla bayıla izlemişliğim vardır.

bir süre sonra kadroya dahil olan deniz arcak da pek sevimliydi ayrıca.
bu aralar tekrarları trt 1'De yayınlanan dizi.
her yıl trt 1 de tekrar bölümleri yayınlanan dizi. bizzat ben şahidim 3 veya 4 senedir tekrarı verilir ama nedense izlemekten vazgeçemiyorum.
sabahın köründe işe gitmeden önce izlediğim güzel bir trt dizisi.
şizofren dergisinde ömer fikret şen'in yazdığı, serhat özev'in çizdiği köşenin adı. yeni kurulan dergide dikkati çekmiş köşe.
kamil koç firmasınınn sponsorluğunda düzenlenen ve anadoludaki üniversiteleri gezen ali poyrazoğlu oyunudur.

11.05.2009 tarihli afyon kocatepe üniversitsindeki gösterisinde en fazla akılda kalan hadise ali poyrazoğulunun sivri dilinden etkilenen rektör* ve tayfasının salondan ayrılması oldu. poyrazoğlunun protokol hakkında söyledikleri eleştiri niteliğindeydi tabiki, biraz dozu kaçırmış olabilir ama eleştiriye açık olmak gerekli diye düşünüyorum. heleki bilim adamı kimliğinde olan kişilerin eleştireye tahammülleri kat kat fazla olmalı.
rektör ve tayfasının ayrılmasından sonra poyrazoğlu durmadı tabiki, güldürmeye ve düşündürmeye devam etti. eleştirel kimliği ve lafını sakınmayışı gerçekten takdir edilesi. seyirciyi ısıtmayı, onlarla bütünleşmeyi iyi biliyor. eğitim, iş hayatı ve yaşam hakkında anlattıkları gerçekten yol gösterici nitelikteydi. başından geçen komik olay ve anılar, sanat hayatında maruz kaldığı zorluklar mizahi dille anlattıkları arasındaydı.
arada çıkan oyuncuların oynadığı skeçler ise vasatın üstündeydi diyebilirim performans ve içerik olarak.
sonuç olarak afyon gibi imkansızlıkların içinde imkansız gibi görünen bir şehirde ali poyrazoğlunu izlemek güzel ve keyifliydi.
oyuncularinin hemen hemen hepsi su anda cok ünlüler.

(bkz: yasemin ergene)
(bkz: selin demiratar)
(bkz: nehir erdogan)
(bkz: ozan güven)

daha cogu...
ile başlayan ya da biten cümleler çok pis gaz cümleleridir.
eşşek kadar erkek ve kızların ''liseli'' diye yutturulmaya çalışıldığı ve bir basket koçunun okul içinde babasının çiftliği misali at koşturmasını anlatan bir serdar akar eseri.

dizi, gören diğer yapımcıların ''aboo bizim neyimiz eksik'' diyerek enik gibi lise dizilerinin üremesine sebep olmuş ve oyuncularına şöhretin kapısını açmıştır.

buraya kadar normal de kardeşim bir basket koçuna bu kadar prim niye? adam müdür sanki. ondan sonra otoritem niye sarsıldı diye ağlar müdürler.

hangi okulda var böyle iş, milleti kandırmayın. ayıptır.
(bkz: engin altan düzyatan)
şu günlerde sabah kuşağında tekrarları yayınlanmaya başlayan ve günümüz birçok dizi yıldızının ilk oyunculuk deneyimlerini yaşadığı dizidir. yönetmenliğini serdar akar müziklerini ise melih kibar yapmıştır.
bir dönem trt ekranlarında yayınlanan belki de tüm bölümlerini izlediğim lise dizisi.

(bkz: çekirge)
büyüğün veya kendini büyük görenin küçüğe destekleyici, gurur duyma halinide bildirmek maksadına uygun olan destekleme terimidir.
samimiyet içeren bir takdir etme sözüdür.
trt'de tekrarı var yine. şöyle bir baktım da nerden nereye demekten kendimi alamadım.
yine yine yeniden okuldan gelince izlenen dizilerden.