Daha önce de yazmıştım bahçeli gibi beta karakterli birisi doğal olarak etrafındaki tüm alfaları tehdit olarak görüyor ve parti dışına itiyor ve bu beta karakteri ne kadar hezimet alırsa alsın genel başkanlık ünvanı ona alfa gibi hissettireceği için bırakmayacaktır.
mantıksal olarak bakarsak bahçeli 10 seçim kaybetmemiştir. nasıl ki akp son seçimlerde açık ara birinci olup %40 oy almasına rağmen seçimin kaybedeniyse, seçimi kaybetmek demek birinci parti olmak değildir.
2002 genel seçimleri: baraj altı kalmıştır. ilk kaybettiği seçim budur. kısa süre sonra istifa etsede geri döndürülmüştür.
2004 yerel seçimleri: hüsranla sonuçlanmamış seçimdir. mhp genel seçime göre oylarını yükseltmiştir. meclis dışında olmasına rağmen hem oylarını yükseltmiş, hemde 4 ili kazanarak meclise göz kırpmıştır.
2007 genel seçimleri: meclise tekrar girmiş ve oylarını yükselterek günümüze kadar devam eden 3. parti konumuna ulaşmıştır.
2007 anayasa değişikliği referandumu: meclis dışındaki mhp'nin pek etkisi olmamıştır.
2009 yerel seçimleri: mhp oylarını tekrar yükseltmiştir. 10 şehir kazanarak mhp'ye oy kazandırmaya devam etmiştir.
2010 anayasa değişikliği referandumu: seçim değil referandumdur. bu yüzden tam olarak kaybetmiş sayılmaz.
2011 genel seçimleri: mhp bu dönem kaset skandallarıyla bel altı saldırılara maruz kalmıştır. bariz bir oy kaybı vardır ama böyle ağır saldırılara uğrayan parti baraj üstünde kalarak gene de başarılı olmuştur.
2014 yerel seçimleri: oyları tekrar yükselten mhp en yüksek oy oranlarından birisini bulup 3 büyükşehiri kazanmıştır. fakat kaybettiği iller sebebiyle kazanan yada kaybeden olmamıştır.
2014 cumhurbaşkanlığı seçimi: ekmeleddin'e destek verilmiş ve kaybedilmiştir. yanlış aday seçimi sebebiyle tayyip ilk turda kazanmıştır.
2015 genel seçimleri: mhp bu seçimde tekrardan oyunu ve milletvekili sayısını yükseltmiştir.
bu 10 seçimden sadece 2002 seçimleri tam bir hezimettir. o seçimden sonra istifa etmeyi düşünen bahçeli'yi partililer geri çevirmiştir. bunun dışında referandum ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bütün suç bahçeli'ye yüklenemez. 2011 seçimlerinde ise mhp kasetlerle baraj altına itilmeye çalışılıp başarısız olunmuştur.
hepimiz aklı başında insanlarız. eğer yarın mhp'nin başına meral akşener, sinan oğan, ümit özdağ veya başka birisi gelirse mhp'nin oylarının %30 üzeri olacağını düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz. mhp bu seçime kiminle girirse girsin %20 üzeri kolay kolay göremez.
bahçeli bu tabloya rağmen başarısızdır. 2007 seçimlerinde meclise tekrar girdiğinden bu yana 8 içerisinde sadece %3 gibi marjinal yükseliş vardır. mhp'nin oyu yükselmiştir fakat bunun sebebi bahçeli değil akp'nin saçmalıkları ve terörün yükselmesidir. terör konusunda taviz vermemesi bahçeli'nin diğer yanlışlarını kapatmamaktadır.
ülkemizde terör olayları artar ve yasallaşırken milliyetçi parti olarak mhp 2007'den 2015 yılına kadar %3 değil %15 kadar yükselme olmalıydı. bahçeli ile mhp'nin oyu azalmadığı gibi artmadığı da ortadadır. eğer muhalefet partisiysek ve oylarımız artmıyorsa parti içi değişim şarttır. o yüzden bahçeli yüzsüz şekilde genel başkanlığına devam etmektedir. son seçimlere kadar kendi kararıyla gidip yerini gençlere bıraksaydı gönlümüzdeki yerini korurdu. fakat koltuk uğruna sinan oğan ve meral akşener gibi güzel insanları harcadıktan sonra mhp tarihindeki koltuk sevdalısı huysuz ihtiyar olarak yerini garantilemiştir. yüzsüzce yaptığı genel başkanlığa bir an önce son vermelidir. bugün meclisteki 3. büyük parti olup bizim gibi istemedende olsa mhp'ye oy verecek milyonlarca seçmeni olması, tarihin kendisini yargılamasına engel olamayacaktır.
ölsende dirilsende türk milliyetçiliğinin tarihinde kara sayfada yer alacaksın bahçeli. tek sen değil seninle birlikte yardımcılarında aynı yerde yer alacak. git sarıl şimdi ismini sayacağım dalkavuklara:
bahsedilen seçimleri kaybeden bahçeli değil mhp'dir. bu millet kurulduğundan beri mhp'ye yetki vermiyor işte. bahçeli, türkeş döneminde %10'u göremeyen bir partiyi ilk defa %10'un üstüne çektiği için başarılı bile sayılır. buna rağmen mhp'nin alabileceği oy en fazla %20'dir. yok yani, millet ekonomiye bakıyor. türklüğün karın doyurmadığının gayet farkında. saygılar.
