bugün
- risale i nur18
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz8
- türklerin çok kolay devlet kurması14
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz17
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- beni özlediniz mi10
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur19
- selahattin demirtaş14
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması14
- temiz oje sürmek8
- icardi190518
- arda güler13
- her türk vatandaşına türkiye gezisi9
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük9
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri28
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması17
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil36
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi14
- ruh varsa neden görünmüyor13
- anın görüntüsü15
- sevdiğiniz sözlük yazarları17
- uludağsözlük'ün ölmesi ve gömmeyi unutmaları10
- selahattin demirtaş'ın 42 yıl hapis cezası alması12
- okula bikiniyle gelen kız9
- sözlükteki erkek nüfusu9
- filistin'in türklere ihanetleri sıralı tam liste24
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- üstteki yazarla nereye gitmek isterdin8
- mesajın altlarda kalmış kusura bakma diyen kadın10
- karadeniz bölgesinde yaşamak13
- arkadaşlar bu alınır mı8
- buluşunca sürekli derslerden konuşan erkek8
- bu başlıkta konya'yı övüyoruz16
- yemek yemeyi sevmeyen insan8
- ileride evleneceğiniz kişi şuan ne yapıyor9
- nişanlı kalmanın saçma olması12
- akp chp yakınlaşması12
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi21
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı13
- karşı cinse giyim önerileri16
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım20
- maca sekiz10
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı8
- larisalisa'nın parayla şukulatması8
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
sevdiği entry'ler
Bu aralar bayağı bir fazla olduğunun göstergesidir. Yaşları maksimum 12 ila 17 olan genç bebelerin gerek fotolarla gerek büyük gibi biri olarak kendini lanse edip entryler girmesi her halükarda bunu kanıtlıyor. Önümüz yaz tatili iyice hapı yuttuk.
namus; doğruluk, dürüstlüktür.
ama islam toplumlarında kadın, erkeğin cinsel objesi olduğu için, namus kadının iki bacağının arasında bir yerlerdedir ve erkeğin koruması altındadır; gitti mi, kadının öldürülmesi bile caizdir.
kadın, aynı erkekler gibi cinselliğini yaşarsa; maldır. fahişedir. erkeklerde bu durum normaldir.
erkek başkasının karısına-kızına farklı gözle bakabilir; ama birisi karısına-kızına bakarsa cinayet sebebidir.
çağdaş ülkelerde ise namus bekçiliği erkeğin görevi değildir; kadın eğitimli ve özgürdür. kendi çalışıp kendi kazanır. eşit haklara sahiptir.
ama islam toplumlarında kadın, erkeğin cinsel objesi olduğu için, namus kadının iki bacağının arasında bir yerlerdedir ve erkeğin koruması altındadır; gitti mi, kadının öldürülmesi bile caizdir.
kadın, aynı erkekler gibi cinselliğini yaşarsa; maldır. fahişedir. erkeklerde bu durum normaldir.
erkek başkasının karısına-kızına farklı gözle bakabilir; ama birisi karısına-kızına bakarsa cinayet sebebidir.
çağdaş ülkelerde ise namus bekçiliği erkeğin görevi değildir; kadın eğitimli ve özgürdür. kendi çalışıp kendi kazanır. eşit haklara sahiptir.
öncelikle, yasallaşmış ülkelerde, herkes porno filmlerde oynayabilir. isteyen herkes sevişme sahnelerinde rol alabilir. kimse başka birini pornoda oynadı, sevişme sahnesi oldu, diye eleştiremez, eleştirmemeli.
ancak kimse de geçmişi değiştiremez. tüm oyunculara bu senaryolar kendilerine önceden tahsis ediliyor zaten. (sinema filmleri için söylüyorum) Sibel hanım dünyada sadece kendisinin varolduğunu, diğer tüm insanların bot olduğunu düşünüyor sanırım.
insanlığın gelişiminde tarih nasıl büyük bir rol oynuyorsa, sanatın gelişiminde de sanat tarihi büyük bir rol oynar. porno filmlerini ve seks sahnelerinin sanatsal kaygı taşıdığını düşünmüyorum. ancak sinema filmlerindeki cinsellik sınırı bugün bu hale büründüyse geçmişteki mide bulandırıcı dönemden ötürüdür. geçmişi silip atmak bugüne de darbe vurmak demektir. Sibel hanım geçmişte rol aldığı 15 filmini veya rollerini beğenmeyebilir fakat bu iş artık Sibel Kekilli den çıkmıştır. bu bir Sibel kekilli değil, bir sanat gelişimi meselesidir.
ancak kimse de geçmişi değiştiremez. tüm oyunculara bu senaryolar kendilerine önceden tahsis ediliyor zaten. (sinema filmleri için söylüyorum) Sibel hanım dünyada sadece kendisinin varolduğunu, diğer tüm insanların bot olduğunu düşünüyor sanırım.
insanlığın gelişiminde tarih nasıl büyük bir rol oynuyorsa, sanatın gelişiminde de sanat tarihi büyük bir rol oynar. porno filmlerini ve seks sahnelerinin sanatsal kaygı taşıdığını düşünmüyorum. ancak sinema filmlerindeki cinsellik sınırı bugün bu hale büründüyse geçmişteki mide bulandırıcı dönemden ötürüdür. geçmişi silip atmak bugüne de darbe vurmak demektir. Sibel hanım geçmişte rol aldığı 15 filmini veya rollerini beğenmeyebilir fakat bu iş artık Sibel Kekilli den çıkmıştır. bu bir Sibel kekilli değil, bir sanat gelişimi meselesidir.
3000 sene önce japonlarda alfabe mi vardı eşoğuleşek
ilk japon alfabesi ile verilen eserler m.s 8.yy da budizm'e ait kutsal metinleri Japonca'ya çevirmek için temeli de çinli tüccarların ve keşişlerin adaya getirdiği çin alfabesinden alır
Ve ayriyeten gavat Osmanlıca öveceğim diye kendi ayağına sıkan mal sik kafalı japon askeri senin o götünü yaladığın Osmanlı padişahları atam atam diye kendini paralasaydı sarayda iç oğlanları ile sikişip kendini kayzer-i rum (roma sezarı) olarak anıp arapça, farsça'dan aparma sikimsonik bir elit grubun konuşma-yazma hedesi uydurmaz hun,göktürk ve uygurların kullandığı orhun alfabesini kullanırdı sen de 1500-2000 sene evvelki yazıtları da anıtları da mezar taşlarını da okurdun.
Edit: dil her dönem değişime uğrar 3000 sene önceki çince ile günümüz çincesi iki ayrı lehçe kıvamına gelmiştir keza günümüz yunancası ile Grekçe (antik Yunanca) bırak lehçeyi iki ayrı dil konumunda hatta bir dönem eski yunancayı resmi işte kullanmayı denemiş ve başarısız olmuştur Yunan hükümeti.
ilk japon alfabesi ile verilen eserler m.s 8.yy da budizm'e ait kutsal metinleri Japonca'ya çevirmek için temeli de çinli tüccarların ve keşişlerin adaya getirdiği çin alfabesinden alır
Ve ayriyeten gavat Osmanlıca öveceğim diye kendi ayağına sıkan mal sik kafalı japon askeri senin o götünü yaladığın Osmanlı padişahları atam atam diye kendini paralasaydı sarayda iç oğlanları ile sikişip kendini kayzer-i rum (roma sezarı) olarak anıp arapça, farsça'dan aparma sikimsonik bir elit grubun konuşma-yazma hedesi uydurmaz hun,göktürk ve uygurların kullandığı orhun alfabesini kullanırdı sen de 1500-2000 sene evvelki yazıtları da anıtları da mezar taşlarını da okurdun.
Edit: dil her dönem değişime uğrar 3000 sene önceki çince ile günümüz çincesi iki ayrı lehçe kıvamına gelmiştir keza günümüz yunancası ile Grekçe (antik Yunanca) bırak lehçeyi iki ayrı dil konumunda hatta bir dönem eski yunancayı resmi işte kullanmayı denemiş ve başarısız olmuştur Yunan hükümeti.
--spoiler--
GAZAPIZM BIOGRAFI
Gazapizm gerçek adıyla Anıl Acar 20.07.1988 tarihinde Elazığ da doğdu 1997 yılında ailesiyle birlikte izmir e yerleşti.
Lisede tanıştığı Engin Erel (Gardiyan) ve Aykut Şahin (Sivo) ile birlikte hiphop kültürüyle ilgilenmeye başladılar.
2003 senesinde ilk rapini yazdı ve kendi evinde deneme kayıtları almaya başladı..
2004 senesinde Gardiyan ve Sivo ile birlikte YMF (Yalı Mcs Family) çatısını kurdular ve Balçova da kurdukları stüdyoda kendi kayıtları yanı sıra bir çok mc ye destek oldular..
ilk albüm çalışması olan "Az Kaldı" isimli mixtape albümünü çıkarttı Gardiyan la birlikte 2006 senesinde.. Bu albümle ilerde hedeflenen büyük bir kitlenin temeli atılmıştı istenilen başarılmıştı
izmir de rap kitlesinin inanılmaz derecede düştüğü bir dönemdi bu ve böyle oluncada bir çok şehir dışından iyi konumlara sahip olan mc lerle çalışıp izmir de her hafta sonu bir party veya konser düzenlediler.. Güzel bir kitle oluşmuştu tekrardan izmir de.. Bu Gazapizm için zaman kaybı olsada geleceğe dönük güzel bir yatırımdı nitekim şu anda çok büyük kitlelere ulaşıyor rap organizasyonları..
2008 senesinde tekrardan Gardiyan la birlikte 2. ortak albümü olan "Kan Değil Katran" isimli albümünü internette paylaştı. Büyük bir kesime hitap eden bu albüm uzun zaman playlistlerdeki yerini aldı rapseverlerin..
Kendi ve toplum sorunlarını konu alan şarkıları bir çok rap severin beğenisini kazanmıştı. Aynı zamanda rapin isyan çıkışlı olduğunu ve hayatın boş olduğunu savunanlardandı..
izmir, istanbul, Antalya, Isparta, ve Bursa gibi şehirlerimizde konserler verdi..
2008 senesinde Gardiyan ve Sivo ile kaydettikleri Tehlikeli isimli demo parça Fuat Ergin in ilgisini çekti ve tekrardan Düzenlenerek 2009 da çıkan Fuat Ergin in KALBUM isimli bandrollü albümünde yer aldı ve Gazapizm in ilk yasal çalışması artık rap severlerin kulaklarındaydı ve artık Gardiyan ve Sivo ile birlikte KERBEROS olarakta çalışmalara başladılar
2009 senesinde hepten hayat sorunlarına yenik düştü ve psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Klinik Majör Depresyon teşhisi konuldu ve uzun bir dönem tedavi görmeye başladı.. Bu dönemlerde hastane gel-gitlerinden oldukça etkilenen ve sarsılan Gazapizm hastane süreclerinde yeni raplerini yazmaya devam etti..
2009 senesinin ortalarında adını hastalğından alan Majör Depresyon albümünü satışa sundu ve beklenen rakamların çok üstünde satmayı başardı
Aynı dönem içinde Ege üniversitesi öğrencileri tarafından amatör bir klip çekildi Tek Yanlış isimli parçaya.
Şimdiye kadar çalıştığı belli başlı isimler ise şunlardır.. Gardiyan, Sivo, Zorba, Fuat Ergin, Rapangels, Kadıköy Acil, Sansar Salvo, Narkoz, Sayedar, Despo, Talking Gunz...
Radikal Sevdalar ve Bulacağız Belamızı adlı iki parça daha yayınladı Majör Depresyon albümü sonrasında ve şimdilerde kendi yeni solo albümünun 2009 un kasım ayında çıkacağının müjdesini veriyor.
Aynı zamanda Gardiyan ve Sivo ile Keberos olarak çıkartıcakları albüm yakın zamanda raflardaki yerini alıcak ve Gardiyan ın solo albümü 169 Mixtape de rapseverlerle buluşmayı bekliyor.
--spoiler--
GAZAPIZM BIOGRAFI
Gazapizm gerçek adıyla Anıl Acar 20.07.1988 tarihinde Elazığ da doğdu 1997 yılında ailesiyle birlikte izmir e yerleşti.
Lisede tanıştığı Engin Erel (Gardiyan) ve Aykut Şahin (Sivo) ile birlikte hiphop kültürüyle ilgilenmeye başladılar.
2003 senesinde ilk rapini yazdı ve kendi evinde deneme kayıtları almaya başladı..
2004 senesinde Gardiyan ve Sivo ile birlikte YMF (Yalı Mcs Family) çatısını kurdular ve Balçova da kurdukları stüdyoda kendi kayıtları yanı sıra bir çok mc ye destek oldular..
ilk albüm çalışması olan "Az Kaldı" isimli mixtape albümünü çıkarttı Gardiyan la birlikte 2006 senesinde.. Bu albümle ilerde hedeflenen büyük bir kitlenin temeli atılmıştı istenilen başarılmıştı
izmir de rap kitlesinin inanılmaz derecede düştüğü bir dönemdi bu ve böyle oluncada bir çok şehir dışından iyi konumlara sahip olan mc lerle çalışıp izmir de her hafta sonu bir party veya konser düzenlediler.. Güzel bir kitle oluşmuştu tekrardan izmir de.. Bu Gazapizm için zaman kaybı olsada geleceğe dönük güzel bir yatırımdı nitekim şu anda çok büyük kitlelere ulaşıyor rap organizasyonları..
2008 senesinde tekrardan Gardiyan la birlikte 2. ortak albümü olan "Kan Değil Katran" isimli albümünü internette paylaştı. Büyük bir kesime hitap eden bu albüm uzun zaman playlistlerdeki yerini aldı rapseverlerin..
Kendi ve toplum sorunlarını konu alan şarkıları bir çok rap severin beğenisini kazanmıştı. Aynı zamanda rapin isyan çıkışlı olduğunu ve hayatın boş olduğunu savunanlardandı..
izmir, istanbul, Antalya, Isparta, ve Bursa gibi şehirlerimizde konserler verdi..
2008 senesinde Gardiyan ve Sivo ile kaydettikleri Tehlikeli isimli demo parça Fuat Ergin in ilgisini çekti ve tekrardan Düzenlenerek 2009 da çıkan Fuat Ergin in KALBUM isimli bandrollü albümünde yer aldı ve Gazapizm in ilk yasal çalışması artık rap severlerin kulaklarındaydı ve artık Gardiyan ve Sivo ile birlikte KERBEROS olarakta çalışmalara başladılar
2009 senesinde hepten hayat sorunlarına yenik düştü ve psikolojik sorunlar yaşamaya başladı. Klinik Majör Depresyon teşhisi konuldu ve uzun bir dönem tedavi görmeye başladı.. Bu dönemlerde hastane gel-gitlerinden oldukça etkilenen ve sarsılan Gazapizm hastane süreclerinde yeni raplerini yazmaya devam etti..
2009 senesinin ortalarında adını hastalğından alan Majör Depresyon albümünü satışa sundu ve beklenen rakamların çok üstünde satmayı başardı
Aynı dönem içinde Ege üniversitesi öğrencileri tarafından amatör bir klip çekildi Tek Yanlış isimli parçaya.
Şimdiye kadar çalıştığı belli başlı isimler ise şunlardır.. Gardiyan, Sivo, Zorba, Fuat Ergin, Rapangels, Kadıköy Acil, Sansar Salvo, Narkoz, Sayedar, Despo, Talking Gunz...
Radikal Sevdalar ve Bulacağız Belamızı adlı iki parça daha yayınladı Majör Depresyon albümü sonrasında ve şimdilerde kendi yeni solo albümünun 2009 un kasım ayında çıkacağının müjdesini veriyor.
Aynı zamanda Gardiyan ve Sivo ile Keberos olarak çıkartıcakları albüm yakın zamanda raflardaki yerini alıcak ve Gardiyan ın solo albümü 169 Mixtape de rapseverlerle buluşmayı bekliyor.
--spoiler--
şu günlerde tekrar izlenebilirliği artmış sıkı bir salgın filmi.
Doğru insanı bulamadiginizdandir. Ya paraya ya tipe bakarsınız. Oysaki önce kalbe baksanız geri kalan yönleri size zaten güzel görünecektir.
Kendi adıma konusursam ben kalbe bakıp geri kalan özellikleri güzel gören taraftayim. Ve emin olun böyle yaptığınız takdirde çok mutlu olursunuz.
Kendi adıma konusursam ben kalbe bakıp geri kalan özellikleri güzel gören taraftayim. Ve emin olun böyle yaptığınız takdirde çok mutlu olursunuz.
aşık olup sevgiliye atfen dövme yaptıran manken kızlarımızdan.
ayrılırsa kazaz'ın yapılacaklar listesi:
1-dövmeyi sildir
2-yurda dön
3-dinini değiştirdiğin için pişman ol
4-affedilmek için aileye yalvar yakar
vs..
1 sene sonra gelen not: hala kehanetim tutmamış. pek istikrarlı çıktı kendisi.
2 sene sonra gelen not: sanırım oldu. son 8 entry yazarının yalancısıyım.
3 sene sonra gelen not: ayrıldı. budizme merak saldı. şu anda yine müslüman.
9 sene sonra gelen not: kadin akp muptezeli oldu. Kayda gecsin.
ayrılırsa kazaz'ın yapılacaklar listesi:
1-dövmeyi sildir
2-yurda dön
3-dinini değiştirdiğin için pişman ol
4-affedilmek için aileye yalvar yakar
vs..
1 sene sonra gelen not: hala kehanetim tutmamış. pek istikrarlı çıktı kendisi.
2 sene sonra gelen not: sanırım oldu. son 8 entry yazarının yalancısıyım.
3 sene sonra gelen not: ayrıldı. budizme merak saldı. şu anda yine müslüman.
9 sene sonra gelen not: kadin akp muptezeli oldu. Kayda gecsin.
Saman ithalatı ağırlıklı olarak Bulgaristan'dan yapılıyor. Türkiye'deki saman piyasasını yakından izleyen Bulgar saman üreticileri tonu 40 dolar civarında olan samanı, Türkiye'nin yoğun talebi ile 60 doların üzerine çıkardı. Bulgaristan'da kalitesine göre 50 ile 65 dolara alınan samanın tonu Türkiye'ye maliyeti 110-120 dolara geliyor.
https://www.dunya.com/sek...thal-ediyor-haberi-379739
Canlı hayvan ithalatı 2018 rakamları ise 1.5 milyon baş civarında.
Buna ithal et (karkas et) rakamlarını da katarsak, tarım ülkesi olarak ithal ettiğimiz hayvanın karnını doyurmak için saman ithal etmeyi bırakın vatandaş yemeye et bulamayacak konuma geldi.
görsel
Şimdiye kadar yapılan icraatları ve üretim anlamında uygulanan politikalara bakarsak yerli oto durumuna gülmemek elde değil.
Zaten %50 oranı yerli otomobilde katkı oranı sağlanırsa buna şükür etmek gerekir.
Unutmadan; %100 yerli otoyu ne Almanya ne isveç ne Fransa ne de Amerika veya çin ya da japonya yapıyor.
Yerli oto diye savunmak da eleştirmek de en hafif tabir ile cahillik olarak görülmelidir.
Tartışma konusu %100 yerli otomobil değil, bu otomobili yapan teknoloji de katkı oranımız olmalı ki bunu tartışacak zekada insan göremedim duyamadım.
Önemli olan budur.
Volvo oto kopsepti çin, iPhone çin, Toyota en büyük yatırımı ABD de, ülkemizde yapılan Renault vb örneklere bakarak bu marka ürünleri imal edilen, üretilen, yatırımı yapılan, sahibi hissedarı olan şirketlerin ülkelere bakıp o zaman bu ürünler isveç Amerika japon Fransız değil de diyebiliriz.
Ama teknoloji olarak iPhone Amerika, Toyota japon, Volvo isveç malıdır.
https://www.dunya.com/sek...thal-ediyor-haberi-379739
Canlı hayvan ithalatı 2018 rakamları ise 1.5 milyon baş civarında.
Buna ithal et (karkas et) rakamlarını da katarsak, tarım ülkesi olarak ithal ettiğimiz hayvanın karnını doyurmak için saman ithal etmeyi bırakın vatandaş yemeye et bulamayacak konuma geldi.
görsel
Şimdiye kadar yapılan icraatları ve üretim anlamında uygulanan politikalara bakarsak yerli oto durumuna gülmemek elde değil.
Zaten %50 oranı yerli otomobilde katkı oranı sağlanırsa buna şükür etmek gerekir.
Unutmadan; %100 yerli otoyu ne Almanya ne isveç ne Fransa ne de Amerika veya çin ya da japonya yapıyor.
Yerli oto diye savunmak da eleştirmek de en hafif tabir ile cahillik olarak görülmelidir.
Tartışma konusu %100 yerli otomobil değil, bu otomobili yapan teknoloji de katkı oranımız olmalı ki bunu tartışacak zekada insan göremedim duyamadım.
Önemli olan budur.
Volvo oto kopsepti çin, iPhone çin, Toyota en büyük yatırımı ABD de, ülkemizde yapılan Renault vb örneklere bakarak bu marka ürünleri imal edilen, üretilen, yatırımı yapılan, sahibi hissedarı olan şirketlerin ülkelere bakıp o zaman bu ürünler isveç Amerika japon Fransız değil de diyebiliriz.
Ama teknoloji olarak iPhone Amerika, Toyota japon, Volvo isveç malıdır.
Keşke salaklıktan ölünse.
görsel
--spoiler--
13 Eylül 1916’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Tennessee eyaleti, Erwin kasabasında bir sirkte gösteri yapan Mary, bakıcısının kendisini kızdırması sonucunda bakıcısına saldırmış ve onu öldürmüştür.
Charlie Sparks’a ait seyahat eden bir sirkin baş oyuncusuydu Mary. 1916 yılının soğuk bir Şubat ayında, Mary’nin her zamanki bakıcısı rahatsızlandı ve kendisine deneyimsiz bir bakıcı atanmak durumunda kalındı. Çünkü beş tonluk bir Asya fili olan Mary’siz bir performans düşünülemezdi. Deneyimsiz bakıcı Mary’i teşvik etmek isterken onu bilinçsizce yaraladı. Acılar içerisindeki Mary sinirlenerek bakıcısını ezince olanlar oldu. Erwin mahkemesinde cinayet suçundan yargılanan Fil Mary suçlu bulundu ve idamına karar verildi. Mary, Erwin kasabasından 40 km uzaklıktaki Kingsport kasabasının meydanında resimde görüldüğü gibi asıldı.
Tabii ki beş tonluk bir fil olan Mary’i sehpa ve halatla asamazlardı. Erwin, yolları yeni inşa edilen, hızla gelişen bir kasabaydı. Bu nedenle o civarda çalışma yapan bir tren yolu vinci kullanılmaya karar verildi. ilk denemede beş tonluk fili taşıyamayan vincin zinciri koptu, yere düşen Mary’nin kalçası ve bacakları kırıldı. ikinci seferinde ise daha da güçlendirilmiş bir zincir bulundu ve idam tekrardan gerçekleştirildi. Bu sefer başarılı olmuştu ve Mary adını, cinayet suçundan dolayı asılarak idam edilen ilk fil olarak insanoğlunun kirli tarihine yazdırmıştır..
--spoiler--
görsel
--spoiler--
13 Eylül 1916’da Amerika Birleşik Devletleri’nin Tennessee eyaleti, Erwin kasabasında bir sirkte gösteri yapan Mary, bakıcısının kendisini kızdırması sonucunda bakıcısına saldırmış ve onu öldürmüştür.
Charlie Sparks’a ait seyahat eden bir sirkin baş oyuncusuydu Mary. 1916 yılının soğuk bir Şubat ayında, Mary’nin her zamanki bakıcısı rahatsızlandı ve kendisine deneyimsiz bir bakıcı atanmak durumunda kalındı. Çünkü beş tonluk bir Asya fili olan Mary’siz bir performans düşünülemezdi. Deneyimsiz bakıcı Mary’i teşvik etmek isterken onu bilinçsizce yaraladı. Acılar içerisindeki Mary sinirlenerek bakıcısını ezince olanlar oldu. Erwin mahkemesinde cinayet suçundan yargılanan Fil Mary suçlu bulundu ve idamına karar verildi. Mary, Erwin kasabasından 40 km uzaklıktaki Kingsport kasabasının meydanında resimde görüldüğü gibi asıldı.
Tabii ki beş tonluk bir fil olan Mary’i sehpa ve halatla asamazlardı. Erwin, yolları yeni inşa edilen, hızla gelişen bir kasabaydı. Bu nedenle o civarda çalışma yapan bir tren yolu vinci kullanılmaya karar verildi. ilk denemede beş tonluk fili taşıyamayan vincin zinciri koptu, yere düşen Mary’nin kalçası ve bacakları kırıldı. ikinci seferinde ise daha da güçlendirilmiş bir zincir bulundu ve idam tekrardan gerçekleştirildi. Bu sefer başarılı olmuştu ve Mary adını, cinayet suçundan dolayı asılarak idam edilen ilk fil olarak insanoğlunun kirli tarihine yazdırmıştır..
--spoiler--