bugün

akhenaton

biraz detaya inildiğinde, yahudi tarihiyle nasıl iç içe geçtiği kolaylıkla fark edilen firavun. şöyle ki:

-herkes tarafından bilinen yaşam öyküsü, yusufun yaşamının bir döneminde mısırda oldukça yüksek konuma geldiğini ve işi firavuna danışmanlık edecek düzeye kadar götürdüğünü anlatır (muhtemelen m.ö. 14. yüzyıl). hikayeye göre yusuf danışmanı olduğu firavuna 7 yılı bolluk 7 yılı kıtlık olmak üzere 14 yıl sürecek bir saltanat dönemi hakkında kehanette bulunmuştur. tesadüfe bakın ki akhenaton öldürülmeden önce tam 14 yıl hüküm sürmüştür. ayrıca yusuf çeşitli kaynaklarda daha sonra ii.ramsesin yeğeni ve hatta musa'nın ta kendisi olarak tanıtılan hozarsif veya amoses isimleriyle de anılır. kenan kökenli amoses isminden aynı zamanda tek tanrılı dini yayma çabası içinde olduğu zamanlarda akhenatonun en yakın danışmanlarından biri olarak bahsedildiği bir yana yusufun görevde bulunduğu süre içerisinde gerek kenanlı kökeni gerekse sıradışı fikirleri nedeniyle amon rahipleri ile yoğun bir çatışma içinde olduğu bilinmektedir.

-akhenaton'un tanrısı olan aton veya aten'in anlamının babamız, efendimiz anlamına gelmesi ve yusufun bahsettiği
tüm insanlığın tanrısı adonai'nin de aynı anlamı karşılaması çok ilginçtir.

-yusufun bu kenanlı kökeni, akhenaton'un fenikeli olduğu bilinen annesi kraliçe tiy ile birleşince, oldukça ilginç bir durum ortaya çıkar. fenike ve kenan bölgesinde, ibrahimin ur şehrinden göç edip buraya yerleşmesinden sonra onu takip eden ve tek tanrıya inanan gruplar var olmuştur. kraliçe tiy ve amoses'in bahsedilen inanç gruplarıyla bağlantılı olmaları ve bu inancı akhenaton'a empoze etmiş olmaları küçümsenecek ihtimaller değildir. hatta biraz zorlarsak, akhenatona akıl hocalığı yaptığı zaten kesin olarak bilinen kraliçesi nefertiti bile diğerleriyle beraber bu komplonun içerisine sokulabilir.

-bu komployu bir anlığına ihtimal dahilinde kabul etsek bile, sonucu başarısız olmuştur. ancak akhenaton öldükten, yerleştirmeye çalıştığı inançta oğlu tutankhamon ve amon rahipleri tarafından ortadan kaldırıldıktan sonra bile, eski aton inacını takip edenler varolmuştur. garip olan, bu inananlara mısırlılar tarafından yakıştırılan ve kafir, isyankar anlamına gelen habiru isminin, bugün yahudileri temsil eden hebrew kelimesiyle aynı kökenden gelmesidir.

-bu gizli toplulukların inançlarını çok kapalı biçimde yaşadıkları ve üye alımı konusunda çok katı oldukları sanılmaktadır. genellikle bilgili osiris ve isis rahipleri arasından seçilen adaylar uzun bir süre izlenmekte, sınavlardan geçirilmekte ve topluluğa öyle kabul edilmektedir. ancak bu "mümin" ler kabul edildikten sonra bile tek tanrı inancı hakkında bilgilendirilmemekte, ancak tamamen güvenilir hale geldikten ve dönem için çok büyük bir paradigma değişimini temsil eden aton felsefesini özümseyebilecek seviyeye çıktıktan sonra tek tanrı inancıyla şereflendirilmektedirler.

-musa'nın osiris rahibi olarak geçirdiği süre ve nil vadisinden kovulduktan sonra, uzaklardaki bir tapınakta aldığı eğitim, geçtiği sınavlar düşünüldüğünde, bu topluluk ve musa arasında var olabilecek bağlantılar hakkında ciddi şüpheler uyanmaktadır.

-son olarak firavun akhenaton'un güneş kabartmasıyla temsil ettiği tek tanrı aton için yazdığı ve bir çeşit şehadet duası olarak tanımlanan great hymn to the aten şiiri, içeriği açısından shema israel ve kelime i şehadet'in adeta atası niteliğindedir. aşağıda:

"tanrı uludur, birdir, tektir.
ondan başkası yoktur.
bir tanedir,
o'dur her varlığı yaratan
bir ruhtur tanrı, görünmeyen bir ruh...
ta başlangıçta vardı tanrı,
tek varlıktı o.
hiç birşey yokken o vardı.
herşeyi o yarattı (...)
ezelden beri süregelen varlığı,
ebediyete kadar sürecek,
gizlidir tanrı, kimse görmemiştir onu.
insanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman."
not: şiirin tevrattan yüzlerce, kurandan binlerce yıl önce yazıldığı kesin olarak bilinmektedir.
güncel Önemli Başlıklar