bugün

çocukluk anıları

ilkokul 5. sınıf zamanlarımda birer tane vitessiz bisikletimiz vardı ikizimle beraber, o zamanlar da vitesliler yeni çıkmış her ne kadar ağla-zırla moduna girsekte almamışlardı velediz diye. bizim mahalledekiler de göz koymuşlar bizim aletlere ama evden tembihlemişler kimseye vermeyin etmeyin çart curt. ulan bizim bisikletleri 2 tane piç bizden alıyor "verin bisikletlerinizi vitesli yapalım" diye. bizde veriyoruz bisikletleri tabii vitesli olacaklar ya aklımıza zıçayım hadi ulan birimiz uyanık olsun vermeyelim olum falan desin yok ikimizde saf salak mübarek. veriyoruz bisikletleri bir saat yok, iki saat yok ulan olum napıcaz nerede bu ibneler bizden de üç dört yaş büyük bizim mahallenin çocukları. neyse göte baka baka eve çıkıyoruz anne bisikletler yok, ulan diyemiyoruz da vites muhabbetini neyse evde dayağı yedikten sonra bisikletleri aramaya çıkıyoruz. yav arkadaş nereden bulucaz bisikletleri derken salya sümük mendil buluyoruz ibneleri annem onları da bir güzel pataklıyor alıyoruz bizim canavarları. her akşam sokaktan geldikten sonra fix olan kirlilik ve laf dinlememe dayağına bir de bisiklet verme eklenmişti hey yarabbim...

işin ilginci ertesi gün yine kandırmıştı bu ipneler bizi. dün az sürmüşler o yüzden vitesli olmamış, hey allahım safız ya verdik yine. bu sefer eve çıkmadan eşşekler gibi tüm gün bekledik bisikletlerin gelmesini. çocukluk işte.