bugün
- anın görüntüsü10
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi14
- albay kemal13
- jose mourinho53
- erkekler ne işe yarar8
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- magicovento22
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- icardi190510
- insanı zengin hissettiren şeyler8
- nihavend longa20
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı13
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- uzun entry giren erkek12
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün13
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- amında oyalanmak istiyorum11
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak17
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
23 kasım 2009 günü saat 19.00'da ege üniversitesi rektörü prof. dr. candeğer yılmaz'ın büyük bir hassasiyetle önemsemesi ve öğrencilerini böyle bir organizasyona teşvik etmesi neticesinde, mötbe'de yapılacak olan, müzakere/münazaradır.
organizasyon tamamıyla ege üniversitesi öğrenci gruplarından oluşan ve bergama'da sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan allianoi antik ılıcasıyla ilgili olacaktır. gruplar beşer kişiden oluşacak ve belli bir formatta herkes kendi bölümüyle alakalı kısımdan bahsetmek kaydıyla sunumlarını yapacak ve oturum, karşılıklı tartışma ve fikir paylaşımı suretiyle devam edecek. bir arkeoloji mezunu olan ve bu konuyla oldukça yakından ilgilenen mesut yar da moderatörlük görevini üstlenecek.
***
senede 700 bin turist çeken bir yer 40-50 sene kullanılması hedeflenen ve tarımsal açından, "kesinlikle faydalıdır." denilemeyen bir baraj yüzünden yok edilmemelidir. bir çok aydının da fikri bu yöndedir. zira baraj, danıştayın yapımı durdurma kararını onamasına rağmen devam etmiştir ve bu elbette ki yasal değildir, bir çok yerde olduğu gibi. anladığım kadarıyla bergamalı çiftçiler, bir takım insanların -sözde bilirkişi- yalan, yanlış dolduruşlarıyla kesinlikle baraj taraftarı olduklarını söylüyorlar ama ortada bir yanlış var. barajın su tutması demek, tarım için balon bir çözüm olacaktır. zira barajın bölgenin iklimine, florasına edeceği etki aşikar. tutacağı durgun suya karışacak olan hastalık ve zararlılar çiftçinin başına büyük dert açacaktır. aynı zamanda salma sulama -bölgenin altı termal su doluyken- mantıksızlık abidesidir ve tuzluluğa sebep olur dolayısıyla toprağı çoraklaştırır çiftçiyi zor durumda bırakır ve toprağı kullanılmayacak bir hâle getirir.
***
dünyanın en önemli hidroterapi merkezlerinden birisi olan allianoi'de, birçok tıp aletine rastlanmıştır, dolayısıyla bu bölge tıp tarihine ışık tutması açısından büyük bir öneme sahiptir. tarihin en büyük ılıcalarından birini içinde bulunduran allianoi'nin ancak %20'sinin kazılabilmesine rağmen dünya tarihine damgasını vurabilecek bir potansiyele sahip olduğu düşünülüyor. doğru bir kazım ve naturalliği bozmadan restore işlemi yapıldığı taktirde, bölge tekrar kullanıma açılırsa, inanılmaz bir turist patlaması yaşanacaktır. dolayısıyla konaklama, ulaşım, rehber, dinlenme, yemek vs. gibi birçok ihtiyaç ortaya çıkacak ve bölge kalkınma anlamında ivmelenecektir. 105 binlik ilçenin geçimi rahatlayacak ve topraklarımız dünyaya tanıtılacak. turizm sahip çıkmayla başlar. hiç kimse kimseye, "buralara sahip çıkın, buralar sizin mirasınız, dünyada her insanın gelip görmek isteyeceği yerlerin sahibisiniz" demez. son yıllarda her ne kadar bu tarz miraslar dile getirilmeden üstüne beton dökülüp geçilse de, en azından bazılarının bazı şeylerden haberdar olduğunu düşünüyorum. ülkemin en önemli geçim kaynaklarından birinin bakanlığında ertuğrul günay oturuyorsa, ben kendi kendimi sorgulamak zorundayım. alanya'da, şehre 10-15 km uzaklıkta dağın başında yıkık mı yıkık bir klise kalıntısı var. ama hayvan bağlanmayacak durumda. hıdırellez denilen bir piknik alanına yakın bir yerde bulunan bu alana elbette bir turizm şehrinde olması gerektiği gibi(!) herhangi bir levha, tabela hatta onu da geçtim ulaşım için otobüs vs. yok. ama bizim ayda yılda bir piknik için gittiğimiz o bölgeye, o eti budu sarkmış, ölüyle diri arasındaki yaşlı alman teyzeler bir gidiyor ki sormayın. nerden buldular, nasıl öğrendiler bilmem ama orası daima turist kolonilerinin yürüme mevkii haline gelmiş artık. düşünüyorum orada bir restaurant olsa, masaj salonu olsa, tarihsel filmlerin broşürlerin satıldığı ufak tefek dükkanlar olsa, fotoğrafçılar ve değişik diller bilen rehberler olsa kim bilir oralar ne hale gelir. demem o ki, turizm kesinlikle salt bir geçim kaynağı değildir. turizm sahip olduklarını keşfetmekle, ona sahip çıkmakla ve onu pazarlayabilmekle olur. nasıl ki, hasankeyf sadece batmanlı'nın, selimiye edirneli'nin, ayasofya istanbullu'nun, efes izmirli'nin, mevlana konyalı'nın, pamukkale denizlili'nin... değilse allianoi de sadece o bölgein insanına ait bir yapı değildir. sahip çıkmak, herkesin vicdanında yer etmelidir. çok değil çeyrek asır içinde insanlar su için birbirini yerken, altından belki de o zaman bile sıcak su çıkacak olan tarihi bir ılıcaya sahip olmak turizmi falan geçtim, dünyaya kafa tutmak demektir... sahip çıkmayıp, umursamayıp yıllar sonra pişman olmaktansa, sahip çıkıp, koruyup, yıllar sonra bile haklı gururla dolaşmak isteyen herkesin orada olmasını umuyorum...
organizasyon tamamıyla ege üniversitesi öğrenci gruplarından oluşan ve bergama'da sular altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalan allianoi antik ılıcasıyla ilgili olacaktır. gruplar beşer kişiden oluşacak ve belli bir formatta herkes kendi bölümüyle alakalı kısımdan bahsetmek kaydıyla sunumlarını yapacak ve oturum, karşılıklı tartışma ve fikir paylaşımı suretiyle devam edecek. bir arkeoloji mezunu olan ve bu konuyla oldukça yakından ilgilenen mesut yar da moderatörlük görevini üstlenecek.
***
senede 700 bin turist çeken bir yer 40-50 sene kullanılması hedeflenen ve tarımsal açından, "kesinlikle faydalıdır." denilemeyen bir baraj yüzünden yok edilmemelidir. bir çok aydının da fikri bu yöndedir. zira baraj, danıştayın yapımı durdurma kararını onamasına rağmen devam etmiştir ve bu elbette ki yasal değildir, bir çok yerde olduğu gibi. anladığım kadarıyla bergamalı çiftçiler, bir takım insanların -sözde bilirkişi- yalan, yanlış dolduruşlarıyla kesinlikle baraj taraftarı olduklarını söylüyorlar ama ortada bir yanlış var. barajın su tutması demek, tarım için balon bir çözüm olacaktır. zira barajın bölgenin iklimine, florasına edeceği etki aşikar. tutacağı durgun suya karışacak olan hastalık ve zararlılar çiftçinin başına büyük dert açacaktır. aynı zamanda salma sulama -bölgenin altı termal su doluyken- mantıksızlık abidesidir ve tuzluluğa sebep olur dolayısıyla toprağı çoraklaştırır çiftçiyi zor durumda bırakır ve toprağı kullanılmayacak bir hâle getirir.
***
dünyanın en önemli hidroterapi merkezlerinden birisi olan allianoi'de, birçok tıp aletine rastlanmıştır, dolayısıyla bu bölge tıp tarihine ışık tutması açısından büyük bir öneme sahiptir. tarihin en büyük ılıcalarından birini içinde bulunduran allianoi'nin ancak %20'sinin kazılabilmesine rağmen dünya tarihine damgasını vurabilecek bir potansiyele sahip olduğu düşünülüyor. doğru bir kazım ve naturalliği bozmadan restore işlemi yapıldığı taktirde, bölge tekrar kullanıma açılırsa, inanılmaz bir turist patlaması yaşanacaktır. dolayısıyla konaklama, ulaşım, rehber, dinlenme, yemek vs. gibi birçok ihtiyaç ortaya çıkacak ve bölge kalkınma anlamında ivmelenecektir. 105 binlik ilçenin geçimi rahatlayacak ve topraklarımız dünyaya tanıtılacak. turizm sahip çıkmayla başlar. hiç kimse kimseye, "buralara sahip çıkın, buralar sizin mirasınız, dünyada her insanın gelip görmek isteyeceği yerlerin sahibisiniz" demez. son yıllarda her ne kadar bu tarz miraslar dile getirilmeden üstüne beton dökülüp geçilse de, en azından bazılarının bazı şeylerden haberdar olduğunu düşünüyorum. ülkemin en önemli geçim kaynaklarından birinin bakanlığında ertuğrul günay oturuyorsa, ben kendi kendimi sorgulamak zorundayım. alanya'da, şehre 10-15 km uzaklıkta dağın başında yıkık mı yıkık bir klise kalıntısı var. ama hayvan bağlanmayacak durumda. hıdırellez denilen bir piknik alanına yakın bir yerde bulunan bu alana elbette bir turizm şehrinde olması gerektiği gibi(!) herhangi bir levha, tabela hatta onu da geçtim ulaşım için otobüs vs. yok. ama bizim ayda yılda bir piknik için gittiğimiz o bölgeye, o eti budu sarkmış, ölüyle diri arasındaki yaşlı alman teyzeler bir gidiyor ki sormayın. nerden buldular, nasıl öğrendiler bilmem ama orası daima turist kolonilerinin yürüme mevkii haline gelmiş artık. düşünüyorum orada bir restaurant olsa, masaj salonu olsa, tarihsel filmlerin broşürlerin satıldığı ufak tefek dükkanlar olsa, fotoğrafçılar ve değişik diller bilen rehberler olsa kim bilir oralar ne hale gelir. demem o ki, turizm kesinlikle salt bir geçim kaynağı değildir. turizm sahip olduklarını keşfetmekle, ona sahip çıkmakla ve onu pazarlayabilmekle olur. nasıl ki, hasankeyf sadece batmanlı'nın, selimiye edirneli'nin, ayasofya istanbullu'nun, efes izmirli'nin, mevlana konyalı'nın, pamukkale denizlili'nin... değilse allianoi de sadece o bölgein insanına ait bir yapı değildir. sahip çıkmak, herkesin vicdanında yer etmelidir. çok değil çeyrek asır içinde insanlar su için birbirini yerken, altından belki de o zaman bile sıcak su çıkacak olan tarihi bir ılıcaya sahip olmak turizmi falan geçtim, dünyaya kafa tutmak demektir... sahip çıkmayıp, umursamayıp yıllar sonra pişman olmaktansa, sahip çıkıp, koruyup, yıllar sonra bile haklı gururla dolaşmak isteyen herkesin orada olmasını umuyorum...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar