Yer yer ve zaman zaman çarli diye çağrılmamın Charlie chuplin'e sempati beslememle bir ilişkisi olduğunu çok zannetmiyorum. 'Charlie chuplin and the emperor' vardı bi de, sadece hatırlaması gerekecek bi yazar tarafından çakozlanacak bi husus... o da öldü mü kaldı mı ses etmez oldu. Neyse.
Hayat geçiyordu, biz goccaman'laşıyorduk ve Özenle, ilgiyle beslediğim o sempati, günden güne gözlerimin önünde büyüyordu. iyi beslenmek önemliydi. Allah için kötü alışkanlıları da pek yoktu. O bi yandan beslenedursun Ben hiddetle ve şiddetle moderen zamanları izlemek istiyordum. Ama muvaffak olamıyordum. Hep bir aksilik çıkıyordu. Üşengeçlik uzvum da filmi internetten indirme alternatifimin önünü tıkıyordu. Modern times gibi en az bi 8-10 kör talihli film daha vardır, yıllardır izleyeceğim deyip aksilikler yüzünden başaramadığım. (Çingeneler zamanı bu dalın açık ara birincisidir; 2 kere satın aldım 2 kere kiraladım hepsinde de bozuk çıktı, başarısız bir şaka gibi...)
...
Günlerden yine bir gün Cöp telefonuma kaydettiğim film listesini Filmci abiye deklare ettim. Olanları getirmeye gitti. Bense Korsan gözlü, güzel özlü filmlere göz atayım dedim. Bir de ne göreyim? işte tam karşımdaydı: yavru bir ceylan gibi...
Eve vardım. Yalapşap bir yemekten sonra taktım filmi ve seyrine daldım. Chuplin'e beslediğim sempati arsızca büyüdü. Chuplin, Mesaj kaygılı olmaktan uzak bir stilde, dişe diş kana kan çatır çatır eleştirirken kapitalciliği, yaptığının bir sanat olduğunu hiç unutmamıştı. Ortaya hem taşı gediğine koyan hem de gülüm gülüm gülümseten bir şaheser çıkıyordu.
1936... Baylar, bayanlar filmin çekildiği tarih bu...
2009... Bambaşka moderen zamanlarda, bambaşka zırtapozluklarla uğraştığımız tarih bu... Her şey değişiyor gibiyse de, hiçbir şey değişmiyor sanki. ***
...
Sonunda Modern Times'la tanışmış, tanıştığıma bahtiyar olmuş, sempatimi besledikçe beslemiş, çarli diye çağrılmaktan salakça bi keyif almıştım. Hakem +3. dakikayı göstermişti. ve Film pat diye dondu. Nasıl yani? çıkardım taktım üfledim. vlc, media player, bsp player vb. hepsiyle denedim olmadı. Kör talih kör bir kurşun sıkmıştı yine; acayip başarısız bir şaka gibi.
Başta çok sinirlendim. Fakat Şimdi düşününce iyi oldu diyorum. son 3 dakikasını görememek, izlemeye çalışma serüvenime yakışan bir son oldu. Arada bir kafama takarım dvd'yi, farklı bi son yazarım.
...
Hormonlu bir film bu.
Charlie'yle 83 dakika (benim için 80) mutlandırıyor beni.
filmdeki en sevecenpatik sahne: yemek + üzerine puro sahnesiydi.
chuplin şu özdeyişimize gönderme yaptı adeta :
ister fakir ol ister fukara
Her yemekten sonra yak bir cigara.
...
Zaten fakirsin zaten fukara
ister ne yemeğin olsun ne de cigaran
Bak Charlie'ye,
öğren şak diye.