bugün

meraklısına londra izlenimleri

* covent garden, piccadilly circus, oxford street ve trafalgar square londra denince akla ilk gelecek bölgelerden. her biri oldukça canlı bölgeler olmakla birlikte farklı birçok milletten insanı görebileceğiniz bir şehir londra.

* bir gün içerisinde dört mevsim yaşanır mı? yaşanırmış. sabah saatlerinde soğuk ve kapalı olan havaya aldanıp kalın bir şeyler giydiyseniz, içinize mutlaka kısa kollu bir şeyler giymenizi öneririm zira öğle saatlerinde güneş açıyor, sıcaktan bunalabiliyorsunuz. hoş kısa kollularla dolaşırken yanınızda yağmurluk ya da şemsiye bulundurun, hava günlük güneşlik iken bir anda bastıran yağmurdan sebep sırılsıklam olabilirsiniz.

* oteliniz oxford street yakınlarında ise oldukça şanslısınız birçok yere yürüyerek gitme imkanınız var. hyde park'a, piccadilly ve trafalgar meydanına yürüyerek gidebilirsiniz.

* hyde park oldukça büyük. göl kenarında dolaşırken, kuyrukta beklemeye sabrınız varsa eğer, su bisikletine binip gölde turlayabilirsiniz ya da göl kenarındaki kafede oturup bir şeyler içebilirsiniz. çimler üzerindeki şezlonglara uzanmak isterseniz şayet bir görevli yanınızda bitecek ve 2 pound isteyecektir.

* piccadilly meydanı hemen her saatte oldukça canlı. eros heykeli önündeki merdivenlerde oturup soluklanabilirsiniz. dev reklam panolarıyla da dikkatinizi çekecektir.

* tarafalgar meydanı piccadilly'e oldukça yakın. fotoğraf çektirmek isteyen turistlerin buluşma noktası diyebiliriz.

* covent garden'a gitmenizi öneririm. cıvıl cıvıl bir yer ve oldukça kalabalık. sokaktaki gösterileri izleyen kalabalık arasında yürümek bir hayli zor olsa da hediyelik eşyalar satan minik mağazalardan alışveriş yapabilir, çevresindeki kafelerde oturup geleni geçeni seyrederken içkinizi yudumlayabilirsiniz.

* oxford street uzun londra caddelerinden biri. oldukça geniş bir cadde. birçok lüks alışveriş merkezinin yanısıra primark gibi hesaplı ürünler satan mağazalar da mevcut. hemen herkesin elinde görebilirsiniz primark torbalarını. pazar yeri gibi mübarek bedavaya satıyorlar sanki her şeyi.

* panoramik bir şehir turu yapmak isterseniz çoğu otobüs durağında satılan paketlerden size uygun olanı seçebilir, iki katlı üstü açık kırmızı otobüslerle yaklaşık iki saat on dakika süren şehir turunu yapabilirsiniz. ücreti kişi başı 24 pound. bu pakete bot turu da dahil. aldığınız bilet bir hafta boyunca geçerli. london eye 'ın ordan kalkan botlara binip şehir turunuza devam edebilirsiniz.

* sevimli siyah taksiler dikkatinizi çekecektir. oldukça konforlu olduğunu belirtmekte yarar var. 4 kişilik, oldukça ferah. 2.40 pound dan açıyorlar taksimetreyi. haftasonu farklı bi tarife uygulanıyor. oldukça pahalı sözün özü.
taksi şoförleri yaklaşık 3 yıl süren bir eğitim alıyor, bu eğitim sürecinde hemen her caddeyi öğreniyorlar. lisanslarını aldıklarında ise taksi için ayrıca bir ücret ödemiyorlar. güzel iş.

* hiçbir avrupa ülkesinde göremeyeceğiniz kadar lüks arabaları görmeniz mümkün sokaklarda.

* pubların sokaklara taştığı hatta sokakla bir olduğu londra'da, soho'ya giderseniz gay barlar önündeki kuyruklar yürümenizi zorlaştıracaktır.

* ünlü türk restaurantları arasında -türkiye'de de gazetelere konu olmuş- özer ve tas 'ı sayabiliriz. tas restorantında fiyatlar daha makul olmakla birlikte yemekler özer'e göre daha lezzetli.

* london eye dünyanın en büyük dönmedolabı. önünde oluşan uzun sıradan dolayı binmedim, binmeye niyetlenen arkadaşlara da mani oldum. bir turunu yaklaşık 45 dakikada tamamladığı söyleniyor.

* hemen her köşe başında londra gazeteleri ücretsiz olarak dağıtılmakta.