bugün

kıdem tazminatı

Kıdem Tazminatı fonu kurulduktan sonra ve kıdem tazminatı bugünkü özelliklerini kaybederse işçinin işverene ve işyerine olan bağlılığı da sona erecektir. Bir iş yerinde aylık 1000 liradan 5 yıldır çalışan bir işçiye karşı fabrikadan 100 - 200 lira daha fazla ücret verildiğinde o insan 5 yıllık kıdemini yakmamak adına gitmemektedir. Ancak bu fon gerçekleşirse 100 lira fazla veren işyerine gittiğinde bile kıdeminin yanmayacağını bilen işçi çok sık işyeri değiştirecektir. Kısacası bu kanun işveren açısından da çok cazip değildir.

"Kıdem Tazminatı Fonu"nu çok işçi çalıştıran işverenler ile bu işverenlerin işçileri istemiyor ama az işçi çalıştıran işverenler ile bunların işçileri istiyor. Yani büyük işverenler istemiyor ama küçük işverenler istiyor.

Tıpkı, 506 Sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi gereğince bazı özel banka ve borsaların çalışanları için SSK'ya prim ödemek yerine, kendilerinin emeklilik sandıkları kurması gibi çok işçi çalıştıran işverenler, kurulacak "Kıdem Tazminatı Fonu"na prim ödemek yerine bu primleri kendileri kullanmak, gerektiğinde kendi sandıklarından ve fonlarından kredi kullanabilmek istiyorlar.

Kıdem Tazminatı Fonu, işverenlere, mevcut vergi ve prim ödemeleri dışında yeni bir ödeme daha getirecek ve halen kendilerince kullanılan fonun devlet tarafınan kullanılması sonucunu getirecektir. Kıdem tazminatı fonu da bundan önce yapılan Tasarrufu teşvik Fonu ya da Konut edindirme Fonu gibi devlete 10 yıl boyunca tepe tepe kullanacağı çok büyük bir kaynak olacaktır. Ödenme işlemi sırasında da yıllara bölünüp kuşa döndürülmesi de muhtemeldir.