bugün

gazali

ülkemdeki cici ilahiyatçılar tarafından çok sevilen ve 'kuran ilminin en büyük üstadı' olarak nitelendirilen zat. bu zat-ı muhteremin adı bir cinayetten sonra dolaylı olarak anılmıştır. alnında kara leke olarak kalacaktır bu cinayet. 1992 yılında farac fuda isimli aydın bir yazarın cinayeti bu. bu adamın görüşleri islam şeriatının artık uygulanamaz olduğu, bilimin yol gösterici olduğu ve şeriatın çağ gerisinde kaldığı gibi bir aydında olması gereken düşüncelere sahipti. standart bir yobaz refleksi olarak, tıpkı bizim turan dursun'un başına gelenler bu adamın başına geldi ve sokak ortasında adice öldürüldü.

olay bundan sonra başlıyor. katiller bir şekilde yakalanıyor. mahkemeye çıkıyolar. avukatları müvekkillerinin suçları olmadığını, onların şeriat hükümlerini yerine getirdiğini söylüyor. gerekçe olarak sunduğu gerekçe ise: farac fuda'nın şeriatın uygulanamayacağını söylemesiyle tanrı ve muhammed'i inkar ettiğini, inkar edince de dindan çıkmış olduğunu öne sürüyor. katillerinse farac fuda'yı öldürerek allah'ın emrini yerine getirdiğini, yaptıklarının suç olmadığını söylüyor.

mahkemede avukat tarafından öne sürülen bu saçmalıkların doğruluğunu saptamak için bilirkişi olarka gazali'yi seçiyor. bu yobaz zat da, farac fuda'nın gazetelerde yazı yazarak şeriatın uygulanamayacığını dile getirdiğini, tanrı'ya savaş açtığını ve dolayısıyla dinden çıktığını söylüyor. dinden çıkanların öldürülmesi gerektiğinin de bir 'şeriat hükmü' olduğunu ekliyor. öldürenlerin cinayet değil, basit bir kanun ihlali suçu işlediklerini söylüyor. 'devlet eliyle uygulanması gereken bir hüküm'ün onlar tarafından uygulandığını söylüyor. cezalarının adam öldürmekten dolayı değil, olsa olsa dayaktan dolayı yargılanması gerektiğini söylüyor. bunları yaparkende dayanağının muhammed ve kuran olduğunu söylüyor. işte böyle bir adam bu gazali. 1997 yılında da bir dergiye farac fuda'nın öldürülmesinden duyduğu mutluluğu beyan ediyor.

işte standart bir şeriatçı beyni. hiçbirisi şeriatın iç yüzünün ortaya çıkarılmasını istemez. bunun içinde etrafa korku ve pislik saçmaktan başka da yapacakları bir bok yoktur.