bugün
- memesi küçük olmak18
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz35
- emmanuel emenike17
- suriyeliler suriye'ye dönsün15
- iğrenç bir his tarif et31
- karınıza kaşarlı poğaça yapar mısınız15
- vücutçu aptal erkek vs gösterişsiz felsefi erkek16
- aykolik'in boyu yaşı kilosu mesleği9
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- atatürk'ün hiç seçime girmeden ülkeyi yönetmesi12
- icardi190526
- insana kendini kötü hissettiren şeyler26
- bik bik bu sözlüğün divasıdır10
- anın görüntüsü14
- yazarların ruh hali10
- düz dünyacıların güneş tutulmasına bakışı12
- köpekler arasından seri katil çıkmaması9
- bik bik'i ağdacıya götürmek11
- bik bik'in yaşı boyu kilosu8
- sel felaketinin nedeni cehapedir13
- fake hesabım için nick önerileri8
- türkiye de 120000 atatürk heykeli olması17
- mustafa sandal'ın 1 mayıs paylaşımı14
- ben bu davanın savcısıyım9
- sözlüğün en götü güzel kızı21
- düşün ki o bunu okuyor13
- 1 mayıs8
- ahirette sorulacak ilk soru9
- en yaşlı özelliğiniz13
- köpekleri aklamak için sırtlana iftira atmak10
- oksijensizsu14
- güne bir şarkı bırak11
- 1 mayıs 2024 borussia dortmund psg maçı9
- uludağ sözlüğün bitmiş olması19
- sözlük kızlarını kategorize eden utanmazlar18
- kocamsunun hazırladığı sürpriz15
- tilki ailesi9
- japonyada düşen insana yardım edenler12
- vahdettin'e hain diyenleri susturacak tarihi belge42
- club'a gidiyor musun diyen erkek9
- hamas bir terör örgütüdür9
- sözlük erkeğinden damat olmaz30
- temizlik hastası eşle sevişme öncesi diyaloglar12
- 30 nisan 2024 bayern münih real madrid maçı24
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız8
- fatih terim'in yuhalanması16
- sürekli milletin entrylerini eleştiren tip11
- crop giyen erkek11
- nazar değdi sözlük12
ince giysilerin, dolu sokakların, deniz/kum/güneş üçlüsünün yerini kazaklara, hırkalara hatta montlara bıraktığı bu serin hava koşullarından herkese kucak dolusu merhaba.
Kötü ve zalimlere tez zamanda akıl, fikir.
insan, hayvan veyahut tüm canlılar hayatlarını en iyi şekilde ikame ettirme peşindedirler. Hiçbir insan bile isteye hakkının gasp edilmesini istemez. Mühim olan bu olumsuzluktan rahatsız olan bireyin başkalarınında aynı olumsuz durum ile karşılaşmasına karşı çıkabilmektir. Adaleti ayakta tutmak güçtür. Hele ki siz adaletsizliği size hak görülen bir toplumda yaşıyorsanız çok daha güçtür.
Sınırları içinde bankaların yüzde bilmem kaç küsür kâr elde ettiği ülkelerde ezan dinmeyip, bayrağında inmemesi normaldir. israil ile imzalar atılır. Filistin için dualar okunur, yardımlar toplanır. Öte yandan hak ve özgürlük arayışında koltuk paydaşlarının rahatsızlık duyduğu pek bir husus yoktur. Sonuçta gökleri delen bina inşaatları devam ediyor, ana haber bültenleri “ana haber”lerden bir haber yaşıyor, toprak ile beton birbirine dayatılmaya devam ediyordur. Sıkıntı; bunca özgürlüğe rağmen aradan tek tük çıkan çatlak seslerdir. Olsun, arada olur böyle şeyler.
Bu tip özgür ülkelerde merak size izin verildiği kadar araştırırsınız fakat her öğrendiğinizi dile getirirseniz meçhule doğru yol almaya başlarsınız. Neticede sizi fizyolojik özellikleri aynı olduğu halde bir takım güçlü insanlar bulurlar. Özgürlük arayışında sizi arayışınızın öncesine dönmek istercesine yorarlar. Erzurum, Ağrı, Kars, Van gibi şehirler iklimi gereği soğuk olmasına rağmen size Silivri muhitlerinin soğuğundan bahsederler. Evet, trakya muhitleride soğuk olur. imkanı olan paltosunu kalın giysin.
Vergi usülünde tek bir usülsüzlük göstermeyip vatanına, milletine faydalı bazı şirketler ülkenin tüm zenginliklerinin üstünü beyaz bir örtü ile örtmüşlerdir. Zor günlerimizin kurtarıcısı bankalar yemek masalarımızın tuzluğuna, şekerliğine kadar ortaktır. Para ile para alıp para ile para satanlar para içinde yüzerken emekçiler emekli kuyruğunda “acaba diğer bankada ne kadar promosyon alabilirim” düşüncesindedirler. Bazı siyah paltolu bıyıklı ağabeyler komünizm tehlikesine karşı tetiktedirler. Bir komünistin doğru yolu göstermediğine dair şüphelerim çok az fakat bir kapitalistin asla. Ama neticede kapitalizmin artık alnı secdeden kalkmıyor. O hep doğru, yaşasın kapitalizm.
insanlara din dayatmak, kimlik dayatmak, insanları tektipleştirmeye çalışmak, yurtlarından çıkarmak, kültürlerini yok etmek, tarihlerini yok saymak zorbalıktır. Evde anlatılanları, okulda öğretilenleri, ekranda gösterilenleri, resmi açıklamaları hakikat sananların günün birinde karşılarına çıkan gerçekleri kabul etmeleri kolay olmayacaktır. Devletini, tarihini, kavmini kutsayanların kıstasları haktan ve adaletten yana olmanın çok uzağındadır.
Dili, dini ve rengi ne olursa olsun hak ve adaletten yana konuşan insanların bir araya gelmesi lazım. Belki aynı masada çay içmesi, aynı tavaya ekmek banması, aynı kadrajlara dalması gerekir. Bu insanlar bir gün birbirine ulaşacak, sulhu tüm dünyaya yayacaklar. Ve o gün geldiğinde şu sözleri tekrarlayacağım;
“Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”
Kötü ve zalimlere tez zamanda akıl, fikir.
insan, hayvan veyahut tüm canlılar hayatlarını en iyi şekilde ikame ettirme peşindedirler. Hiçbir insan bile isteye hakkının gasp edilmesini istemez. Mühim olan bu olumsuzluktan rahatsız olan bireyin başkalarınında aynı olumsuz durum ile karşılaşmasına karşı çıkabilmektir. Adaleti ayakta tutmak güçtür. Hele ki siz adaletsizliği size hak görülen bir toplumda yaşıyorsanız çok daha güçtür.
Sınırları içinde bankaların yüzde bilmem kaç küsür kâr elde ettiği ülkelerde ezan dinmeyip, bayrağında inmemesi normaldir. israil ile imzalar atılır. Filistin için dualar okunur, yardımlar toplanır. Öte yandan hak ve özgürlük arayışında koltuk paydaşlarının rahatsızlık duyduğu pek bir husus yoktur. Sonuçta gökleri delen bina inşaatları devam ediyor, ana haber bültenleri “ana haber”lerden bir haber yaşıyor, toprak ile beton birbirine dayatılmaya devam ediyordur. Sıkıntı; bunca özgürlüğe rağmen aradan tek tük çıkan çatlak seslerdir. Olsun, arada olur böyle şeyler.
Bu tip özgür ülkelerde merak size izin verildiği kadar araştırırsınız fakat her öğrendiğinizi dile getirirseniz meçhule doğru yol almaya başlarsınız. Neticede sizi fizyolojik özellikleri aynı olduğu halde bir takım güçlü insanlar bulurlar. Özgürlük arayışında sizi arayışınızın öncesine dönmek istercesine yorarlar. Erzurum, Ağrı, Kars, Van gibi şehirler iklimi gereği soğuk olmasına rağmen size Silivri muhitlerinin soğuğundan bahsederler. Evet, trakya muhitleride soğuk olur. imkanı olan paltosunu kalın giysin.
Vergi usülünde tek bir usülsüzlük göstermeyip vatanına, milletine faydalı bazı şirketler ülkenin tüm zenginliklerinin üstünü beyaz bir örtü ile örtmüşlerdir. Zor günlerimizin kurtarıcısı bankalar yemek masalarımızın tuzluğuna, şekerliğine kadar ortaktır. Para ile para alıp para ile para satanlar para içinde yüzerken emekçiler emekli kuyruğunda “acaba diğer bankada ne kadar promosyon alabilirim” düşüncesindedirler. Bazı siyah paltolu bıyıklı ağabeyler komünizm tehlikesine karşı tetiktedirler. Bir komünistin doğru yolu göstermediğine dair şüphelerim çok az fakat bir kapitalistin asla. Ama neticede kapitalizmin artık alnı secdeden kalkmıyor. O hep doğru, yaşasın kapitalizm.
insanlara din dayatmak, kimlik dayatmak, insanları tektipleştirmeye çalışmak, yurtlarından çıkarmak, kültürlerini yok etmek, tarihlerini yok saymak zorbalıktır. Evde anlatılanları, okulda öğretilenleri, ekranda gösterilenleri, resmi açıklamaları hakikat sananların günün birinde karşılarına çıkan gerçekleri kabul etmeleri kolay olmayacaktır. Devletini, tarihini, kavmini kutsayanların kıstasları haktan ve adaletten yana olmanın çok uzağındadır.
Dili, dini ve rengi ne olursa olsun hak ve adaletten yana konuşan insanların bir araya gelmesi lazım. Belki aynı masada çay içmesi, aynı tavaya ekmek banması, aynı kadrajlara dalması gerekir. Bu insanlar bir gün birbirine ulaşacak, sulhu tüm dünyaya yayacaklar. Ve o gün geldiğinde şu sözleri tekrarlayacağım;
“Dünyayı güzellik kurtaracak. Bir insanı sevmekle başlayacak her şey.”
güncel Önemli Başlıklar