bugün

ankara

ankara' yı sevmek diğer şehirleri sevmekten çok farklıdır. ankara, bazı şehirler gibi, size deniz, orman, tabii güzellikler ya da sanayi sunmaz ve bunun karşılığında sevginizi istemez. siz çaba gösteririrsiniz; adım adım, nefes nefes, dakika dakika ankara'nın güzelliklerini ortaya çıkarır, onları sever ve ankara'ya alışırsınız. ankara'nın konuştukça ağızlardan buhar çıkartan soğuğunda kızılay'ın caddelerinde dolaşmayı, tunalı hilmi’de alışveriş yapmayı, tandoğan'dan kızılay'a kadar, otobüse ya da ankaray’a binmek yerine, gazi mustafa kemal bulvarı’nı adımlamayı, bahçeli’ nin sonsuz numaralı caddelerinde dolaşmayı, atakule’ den ankara’ ya bakmayı, balgat, demetevler, keçiören, etlik, ulus, cebeci, ayrancı, esat, ankaraya ait herşeyi bir kez daha yerli yerinde bulmayı, gençlik parkı’nda ankara havaları eşliğinde çay yudumlamayı, bir kale dönüşünde kale içindeki gecekondularda yaşayan çocuklarla, angara bebeleriyle, fotoğraf çektirmeyi, hemen hemen her adım başındaki dönercilerden birinde ekmek arası döner yemeyi, kızılay'da metroya binmek için bilet kuyruğuna girmeyi, karlı bir kış gününde kuğulu park’ ın beyazlara bürünmesine eşlik etmeyi, aşti'de başka bir ile gitmek için otobüs beklemeyi seversiniz. ve ankara sevgisi artık sizin için bir tutku, bir alışkanlık, bir tiryakilik olur, bırakamazsınız. bir yaşam tarzı olur, vazgeçemezsiniz. bir sevda olur hiçbir şeye değişemezsiniz.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar