bugün

brüksel

Avrupa Birliği ve NATO'nun başkenti gibi siyasi açıklamalar getirmekten başka Belçika'nın diğer şehirlerinin aksine öyle günlerce gezilebilecek turistik mekanları olmayan (Grand Palace ve civarı, Atomium hariç) bir klasik başkent. Flaman eyalet sınırları dahilinde olan ama göçmenleri ve Belçika'nın güneyinden göçenleri sayesinde neredeyse her köşe civarda Fransızca'nın konuşulduğu garip bir kent. Türklerin Nord istasyon civarındaki Schaarbeek bölgesinde Faslı, Pakistanlı, Araplarla birlikte ve genellikle ortak dil Fransızca ile anlaştıkları kozmopolit bir şehir. Brüksel içerisinde trenle Nord istasyonundan, Central istasyonuna ve oradan Midi istasyonuna bedava ulaşım sağlayabileceğiniz yer. Çikolatlarının tadına bakmayı ve Grand Palace civarındaki ne özelliği varsa manikepis( işiyen adam heykelciğini) ziyaret etmeden gezinin tamamlanamayacağını öğrendiğiniz başkent. Genel anlamıyla bir başkent havası taşıyan, sürekli bulutlu havasıyla içinizi karartan batı avrupanın zenginliğini üzerinde taşıyan bir şehir.