birileri istediği için serbest bırakılan değil, birileri istediği için içeri giren insandır. tutuklama kararı verilmeden önce ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya gelebilir, " tansiyon ve şeker hastasıdır " diye savcılığa sağlık raporu sunulan, hatta bizzat bunu dile getirmiş ama sunulan bu raporun kabul edilmemesinden bir süre sonra yüksek tansiyonun yol açtığı bir sorundan ötürü merdivenden düşerek hastaneye kaldırılmış insandır. zaten adamın ayvalık'ta yazlığı yok ki yazlığında geçirsin tutukluluk günlerini. ya da başbakan " sayın " diye hitap etmiyor ki imralı adasında gününü gün etsin. parmaklıklar arkasında tıkılıydı işte.
bakıyorum da ortalıkta partizan gözlükleriyle dolaşanlar, bu işin içinde bir iş mi var diye bakıyorlar olaya. ne kadar da düşüncelisin arkadaşım. bu işin içinde bir iş mi var diye keşke ergenekon soruşturması için de düşünseydin. ama sende öyle düşünebilecek ne vizyon var, ne bilgi var, ne de muhakeme yeteneği var. düşünebildiklerin, padişahının* buyurduklarıyla sınırlı. can derdindeki bir adam üzerinden hala siyaset yapıyorsun. hala yok birileri mi var, yok bokunda boncuk mu var diye didikliyorsun. madem işin içinde iş var, neden sadece şener eruygur? neden hurşit tolon içerde hala? bunu da düşündün mü hiç? yakında o da düşer kafasını kırar hastaneye kaldırılır da dersin sen. hatta ben sana bir şey söyleyeyim. hani ölen kuddusi okkır vardı ya, serbest bırakıldığını öğrendikten sonra hortlayıp dirilecek, tekrar gelecekmiş bu hayata. ne iş ama di mi?