bugün

gecenin şiiri

Umarsızca uzaklara bakarken,
gün batarken.
Yemyeşilken göz alabildiğine,
Her yer ufka kadar,
Bir dut ağacının altında uyudun mu hiç.
Baharının başında, gecenin ayazında.
Karanlığın koynunda.
Kapattıktan sonraysa gözlerini,
Kırağıdan bembeyaz olmuş bir çayırda,
Yaşamak için değil ölmemek için,
Titreyerek kaskatı, erkenden uyandın mı.
Tokadı yiyince arkana,
Çekerek havayı ciğerlerine,
Açınca gözlerini bu dünyaya,
Sonrasındaysa avaz avaz haykırdığında,
Kaçışın yok, sahne verildi artık,
Rolünü aldın artık sen de bu tiyatro da.
Repliğin harf harf, kelime kelime yazılmış.
Kostümünse çoktan hazırlanmış.
Artık mecbursun oynayacaksın,
Sana verilen bu rolü.
Kimi kez istemeden,
Çoğu kere gönüllü.
Ufacık bir umuda dört elle sarılarak.
Kayıp giden zamanın kollarında,
Dümensiz bir kayıkta gibi savrularak,
Yitip giden fırsatların peşinde,
Bazen geminin birinde bir tayfa,
Kimi zamansa inşaatlarda kalfa.
Belki de büyük vuruşmalardan sonra,
Zorlu bir mahpushanede,
Kolunda kalın tespih bir ağa.
Çoğu zamansa hayat denen bu yolda
Bir kolunda bir kadın,
Diğerinde bir kaç çocuk,
Ekmek derdinde bir baba.
. . ismail oral . . .