bir lebi gonca yüzi gül-zâr dirsen işte sen
hâr-ı gamda 'andelîb-i zâr dirsen işte ben
(gonca dudaklı ve gül bahçesi (gibi güzel) yüzlü kimdir, dersen; işte o sensin. gam dikenliğinde ağlayıp inleyen (bu) bülbül kim, diye de sorarsan; o da benim.)
fürkatünde teşne-leb hâtır-perîşân haste-dil
künc-i gamda bî-kes ü bîmâr dirsen işte ben
(senden ayrı kalışın acısı ile içi yanmış; perişan, gönlü hasta; gam köşesinde kimsesiz kalmış birini sorarsan; o, işte benim.)