bugün

boğazlıyan kaymakamı kemal bey

--spoiler--
I. Dünya Savaşı'nda Rus hükûmeti ile ilişkili Ermeni ahaliden kurulu çeteler Türk nüfusa karşı saldırı ve katliamlar yaptılar. iktidardaki ittihat ve Terakki Fırkası, ilçede bulunan tüm Ermenilerin Suriye'ye sevk edilmesini mülkî amir olarak Kaymakam Kemal Bey’e emretti. Kemal Bey de bu kararı uyguladı. Osmanlı Devleti'nin savaşta yenilmesinden sonra ittihat ve Terakki Fırkası dağıldı ve Hürriyet ve itilaf Fırkası iktidara geldi. Yeni hükümet ittihat ve Terakki Fırkası ile bağlantılı bürokratları görevden alıp yerlerinde kendine yakın bürokratları getirdi. Kaymakam Kemal Bey tehcir sırasında Ermeni ahalinin ölümünden sorumlu tutularak yargılandı. Suçlanmasının işgalci devletlerin baskısıyla olduğu iddia edilmiştir. Kurulan Âliye Divan-ı Harb-i Örfi'de, "kış gününde vatandaşları can ve mal kaybına uğrattığı, ayaklarına süngüler bağlayarak ölüme terk ettiği" iddialarıyla suçlandı. O ise, "Ben aldığım emri yerine getirdim. Sürgün edilenlere insanî şekilde davrandım. Süngü bağlamadım. Vicdan azabı duymuyorum. Kimsenin ölümü için emir vermedim." diyerek suçlamalara karşı çıktı. Yargılama sonucunda, mahkeme idamına karar verdi.

Dönemin padişahı Vahdettin idam kararını ülkede olaylar çıkabileceğini gerekçe göstererek onaylamaz ve dönemin şeyhülislamından fetva ister. Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi'nin verdiği fetva ile infaz, 10 Nisan 1919'da istanbul Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirilir.

idamdan sonra TBMM 14 Ekim 1922’de Kemal Bey’i, Urfa mutasarrıfı Nusret Beyi ve Diyarbakır Valisi Reşit Bey’i ‘şehid-i millî’ ilân eder.
--spoiler--

daha çok tanıtılması, anılması gereken kişi.

ceyhan/adana, 2018.
görsel