henri bergson

entry26 galeri
    16.
  1. zeka ve sezgi arasındaki farkın genel olarak şöyle olduğunu söylemiş filozof:

    --spoiler--
    - Zeka ile elde edilen bilgi kavramsallaştırdığı ve sembollere döktüğü varlığın dışsal ve kısmi bilgisini verir. Oysa sezgi kavranan nesnenin içsel bilgisini verir. Elde edilen bu bilgi kavramlarla açıklanamayacak kadar yoğundur.

    - Zeka bilgisi görelidir. Oysa sezgi yoluyla elde edilen bilgi mutlaktır.

    - Sezginin bir varlığı kavraması için sembollere ihtiyacı yoktur. Fakat zeka için kavramlar ve semboller şarttır.

    - Sezgi duyularla elde edilemeyecek içsel bilginin kapılarını açar. Zeka duyulara bağımlıdır.

    - içgüdünün algısı çevresiyle sınırlı olup tinsel şeyleri bilemez. Ayrıca içgüdü kendi üzerine düşünemez. Zeka ise içgüdüdeki bu eksiklikleri giderebilecek güçtedir.
    Fakat zeka da değişemez olanın ve değişmez olanı kavrayabilir. Geometri ve mantık alanı dışındaki bilgileri kavrayamaz. içgüdü ve zeka birleşerek sezgiyi oluşturur. Sezgi, kendi bilincinin farkına varmış içgüdüden başka bir şey değildir.

    - Zeka ve içgüdü din ve ahlakın iki temel kaynağıdır. Zekanın ön planda olduğu toplumlar kapalı toplumlardır. Bu toplumun en belirgin özelliği özgürlük değil yasalardır. Oysa sezgiye dayanan ahlaka sahip toplumlar ise özgürlüğün egemen olduğu toplumlardır. Kapalı toplumlarda yaşayan bir bireyin evrimi istenilen düzeyde tamamlanamaz.

    - zeka bilimi, sezgi ise metafiziği ifade eder. Zekanın sayesinde yürütülen bilimsel çabalar hakikate ulaşamaz. Doğa bilimleri bile sürekli tekrarlanan ve canlıların sadece gözlenebilen formlarını sembolleştirir. Buradan hakikate ulaşabilecek bir bilgi çıkarmak imkansızdır. Oysa sezgi yoluyla metafizik gerçek oluşa ulaşabilir. Buda hakikati tam ve eksiksiz bir biçimde kavrayış demektir.
    --spoiler--

    https://www.felsefen.com/henri-bergson-kimdir/
    9 ...