düz dünya teorisi

Uydu yerinde stabil degil diye uydu antenlerini surekli oynatmak zorunda kalacagimizi duyunca imana geldim. Evet artik ben de duz dunyaci oldum cok sukur.
Yorungedeki uydularin 50-100 metre oynamasi, birkac km sapmasi nasil oluyor da uydu anteninde sinyal bozunumuna ugrar allasen?

Simdi tv yayinlari icin yapilmis olan bir uyduyu ele alalim. Uydu yer kureden ortalama 300 km yukarida. Dunyaya dik uydu yayini yapilmadigi gercegini ele alirsak turkiye icin firlatilan uydu konumunun nil denizi ustunde oldugunu varsayalim. Turkiye ile nil arasindaki mesafe 1500 km olsun. Uydunun 300 km yukarida oldugunu soylemistik, turkiye'ye hipotenusu 1600 km olsun. Bunlar en yakin mesafeler olurdu esasen, her neyse?.. bizim uydumuzda 1 km yorunge kaymasi uydu antenimizde kac derecelik bir sapmaya tekamul eder sence? 0,01 derece mi?

Canaklarin ovalligi tek noktadan sinyal gelip, lnbe tek bir noktadan sinyal verecek bicimde degildir. Zaten oyle olsaydi bir uydu icin her cografyaya farkli acisal lnb noktasi ya da farkli ovallikte canak gerekirdi. Dusunsene uydunun en yakin sinyal verdigi nokta ile en uzak sinyal verdigi nokta arasinda belirli canak ovalligi farki gerekecekti. Boyle bir sey yok, gerek de yok. Elbette sinyal kalitesinde degisimler oluyordur mesafe ile alakali. Yine de kolay asilabilen sorunlar bunlar. Lnblerin icini actiysaniz da bilirsiniz, canaktan gelen sinyalin tekrar disari gitmesini engellemek icin kursun benzeri honi bicimli kanallar vardir. Merkezde de sinyal alici reseptorler.

Zaten uydu anteni ayarlayanlar da bilir. Canagi ufak oynatmalar goruntuyu tamamen etkilemez. Mikronlarin dunyasina girmenize gerek yok. insan eli hassasliginda ayarlarsin. Aslen senin 1 santim canagi oynatmandan canak bozulmaz. Bu 1 santim uydunun 10 km yorunge sapmasina falan tekamul edebilecek bir etkidir, yine de kanallarin en azindan sinyali guclu bir kismi cekmeye devam edecektir.

Sonuc olarak uydularin yorungede kismi hareketleri pek bir sey degistirmez.

Budut: alta yeni entari olarak girecektim bunlari da moderasyonu biliyorsunuz ayni basliga pekcok entry girince caylak yapiyorlar. Gok kubbeye kadar yolu var mahlasli yazarla bu tartismayi yarin gun boyu surdurmek istedigim icin de fazladan girim olsun istemedim.

Simdi alttaki engizisyon cadi avi vs benzetmeleriyle elestiren yazarlara da birkac sey soylemek icap etti. Ben de biliyorum boyle bir teornin gerceklikle alakasi olmadigini, bunlar comar kafasi dogru da su sozlukte bilim, kuantum, uzay paradokslari, kutle cekimi, black hol, izafiyet teorisi, cift yarik deneyi, atom alti fuzyon-fizyon, quantum dolaniklik teorisi ve nukleon gibi konularda pek tutarli seyler yazilmiyor cizilmiyor.

Bu teoriyi ve buna benzer teorileri bu sozlukte en hararetli savunucu az once mahlasini yazdigim yazar. Yazdigi yazilari az cok okudum da, gayet de bilimsel aciklamalar getiriyor. Adam bos degil, kendini belirli oranda yetistirmis. Amacim sadece tartismak da degil, savundugu seyleri curutmeye calisirken ayni anda ben de bir seyler arastirip ogrenecegim. Sundan eminim 10 yasindaki cocugun soylemleri seviyesinde iddialar ortaya getirmeyecek.

Belki kaybedecegim de. Kesinlikle bu tartismayi kazanacagim gibi bir iddiam da yok. Gun ola harman ola. Bakalim yarin bize ne getirecek.