kitap alıntıları

'Bir aralar yanımda şehirden şehre bir kafatası gezdirirdim; onu eski bir kilisede bulmuştum. Kilisedekiler mezar kazarken yüz yıllık iskeletlere rastlamışlar. Onların isimlerini ve doğum tarihlerini tespit ederek kafataslarının üstüne yazmışlar. Yanak kemiklerinin üzerlerine de gül ve unutma beni çiçekleri çizmişler. Yıllarca yanımda taşıdığım o caput mortuum 1811 yılında yirmi iki yaşında ölen bir kıza aitti. Bu yüz otuz üç yaşındaki kıza çılgınlar gibi aşıktım ve ondan ayrılmaya kesinlikle dayanamayacak bir haldeydim...

Yanımdaki bu yaşayan kafa bana o ölünün kafasını hatırlatıyor. Bu kıza baktığımda içimden resim yapasım, yanak çukurlarına çiçekler çizesim geliyor.'