bugün

ömer hayyam

11. yüzyılda yaşamış, iranlı şair, filozof. Yaşadığı yıllara ilişkin kaynaklar farklılıklar gösterir. Kimi kaynaklar dönemin ünlü devlet adamı Nizam- ı Mülk ve bilinen ilk terörist lider olarak adlandırılan Hasan Sabbah’ la aynı yıllarda aynı dönemde aynı medresede eğitim gördüğünü söylerken, kimi kaynaklar ise Nizam- ı Mülk’ ün yaşça diğerlerinden büyük olduğu ve aynı medresede eğitim görmelerinin mümkün olmadığını söyler.

Yaşadığı dönemde sultanlara, devlet yöneticilerine, softalara, din bezirganlarına güzel laflar hazırladığını da Rubailer’ inden öğreniyoruz. Yüzyıllar önce yaşamış olan Ömer’ in taşlamalarda bulunduğu din bezirganlarının, günümüzde hala yaşam şekillerimize müdahale eden, dinle sömürüp kana doymayan vampirler misali insanları uyuşturan güruhun hala varlığını sürdürmesi ne acı.

Günümüze kadar ulaşan rubailerinin ( dörtlükler) çoğunun kendisine mal edilerek başkaları tarafından da yazıldığı bilinir. Fakat bunlar Ömer Hayyam’ ın taşlamalarına gölge düşürmemiş daha çok anonimleştirmiştir. Türkiye iş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan 21. baskının ön sözünde yer alan Sabahattin Eyüboğlu’ nun sözleri bu konu hakkında şöyledir:

Abdülbaki Gölpınarlı’ nın yayımladığı rubailer en eski ve en inanılır kaynaklardan alınmadır. Bununla beraber bunlardan hangileri Hayyam’ ın, hangileri Hayyamca başkalarınındır, kesin olarak söylenemez. Ne var ki Hayyam, o kadar herkesten başka, o kadar kendi olmuş ki onun adına ancak onun söyleyebileceği sözler söylenmiş. Bu arada birçok şairler kendilerinin söylemekten çekindikleri, yahut kendi adlarıyla inandırıcı olmaz sandıkları şeyleri Hayyam’ a söyletmiş, Hayyam’ ın ağzıyla kendi içlerini dökmüş olabilirler. Böylece Hayyam birçok dereleri içip büyüyen, pembe üstüne pembe gele gele kızıllaşmış bir ırmak olmuş. Hemen bütün peygamberlerin başına gelen de bu değil mi? Sözlerini kendi yazmamış, hangi peygamberlerin sözlerine kimsenin bir şey katmadığı ileri sürülebilir? Biz daha dün ölen Atatürk’ e bile neler söyletiyoruz bugün. Bizim edebiyatımızda Yunus, Pir Sultan Abdal, Köroğlu gibi kendi ellerinden çıkma hiçbir şey kalmamış, ama yüzyıllarca adlarına, onların ağızları güçlü kişiliklerinin yordamıyla söylemiş nice şairler vardır. Hatta bazıları belki hiç söylememiş de söyletmişler: Sözlerini halk söylemiş. Pir Sultan ve Köroğlu böylesi olabilir. Ama bu oluş, şiirlerinin değerini hiç de azaltmaz, bir bakıma çoğaltır bile. Homeros destanlarını kendi söylediği için mi, bir sürü şaire söylettiği için mi büyük şairdir? ”

https://olayufku.net/2017...yyam-rubailer-dortlukler/